YAKAMOZ

P2| BÖLÜM 18

Bölüm şarkısı ~ Oshins, Hael - Darkside

Derya'dan.

Melek Hanım adımlarını hızlandırma gereği duymadan Derya'nın karşısına geçti sakin tavırlar ile. Derya karşısında gördüğü manzara eşliğinde öylece duruyordu, yüzündeki şaşkınlık ifadesini gizlemek onun için çok zordu. Esrarengiz insan Melek Hanım'ın tarafından biriydi bu kesindi ancak ta kendisinin Melek Hanım olmasını beklemiyordu.

"Siz," dedi Derya karşısında oturan kadına bakarak.

Melek Hanım, gülümsedi. Yüzlerce anlam içeren gülücüğü inceledi Derya sessizce.

"O siz miydiniz?" diyerek bitirdi başladığı sözü.

"Ah, canım." dedi yapmacık bir ses tonuyla Melek, dişlerinin arasından eğlendiğini belli eden bir kahkaha çıktı.

"Sen onun zaten kim olduğunu biliyordun Derya. Biliyordun, değil mi?"

 Melek Hanım sol el bileğinde duran gümüş kordonlu saati düzelttikten sonra boğazını temizledi.

"Eğer bilmiyor olsaydın burada olmazdık. Gizem'i bu kadar iyi tanıdığını düşünmüyorduk, bizi şaşırttın."

"Karşılıklı olarak şaşırtmak konusunda iyi olduğumuz gayet açık." dedi ve yutkundu Derya.

Gizem karşısında bir şansı vardı. Konuşurken onun üzerinde bir hakimiyet sağlayabiliyordu ancak Melek Hanım zordu. Karşısında oturan kadının yaptıkları bazen gözünün önüne geliyor ve midesi bulanıyordu. Önünde bulunan su şişesinden biraz bardağa koyduktan sonra içti Derya. Karşısında geçmişini elinden alan insanı görmesi midesine ve fazlasıyla başına  vurmuştu. Sıkıntı dolu bir derin nefes aldı ve verdi.

"Gelelim konu-" Melek tam konuşacakken Derya girdi araya. "Evet, konumuza gelmek çok güzel olur."

"Ve bizim konumuz sizin gibi insanlar yüzünden ölme ihtimali ile karşı karşıya olan canlar. Sizin yüzünüzden ölen, hayatları mahvolan insanlar."

Derya son cümlesini söylerken kaşlarını havaya kaldırarak söylemişti. Melek Hanım yüzüne ifadeden yoksun bir suratla bakıyordu. Sinirle kıpırdandı yerinde:

"Neden? Şu an oturup  hep beraber güzel bir yemek yiyerek eskileri yad edeceğimize ne diye burada sizin içinizde taşıdığınız cehaleti konuşmamız gerekiyor?"

"Senin sorumluluğun değil, bu saydıklarını hâlâ yapabiliriz." dedi Melek Hanım.

Derya kafasını olumsuz anlamda sağa sola salladı. 

"Unuttunuz sanırım Melek Hanım, ben o bahsi geçen geçmişte yokum. Unuttum ya hani?" yutkundu ve ardından devam etti Derya. "Aldığınız her can benimde sorumluluğum ve bundan sonra aldığınız her can için hesap vereceksiniz!" 

Kendini durdurmalıydı ancak bunu yapma gereği duymadı. Melek Hanım üzerinde bir kontrole sahip olmak istiyordu ve bunu başarmak için elinden geleni yapacaktı.

"Mükemmel ortaklarınız ile olan buluşmada size sunulacak olan şeyi biliyorsunuz. Bildiğinizi biliyorum bu yüzden inkar etmeniz saçma olur." 

"Biliyorum." diyerek cevapladı Derya'yı Melek Hanım.

"O halde iki imza atılmaması dahilinde birçok canın kurtulacağını da biliyorsunuz."

"Biliyorum." dedi bütün sakinliğini koruyarak Melek. 

Onun bu sakinliği Derya'nın elinin ayağının uyuşmasına sebep oluyordu. Gittikçe artan öfkesi bütün vücudunu adeta bir alev gibi yakmaya başlamıştı.