P2| BÖLÜM 21

21 5 23
                                    

Bölüm şarkısı: Bitches broken hearts

-Cenazeden 17 gün sonra-

Derya'dan

Siz: Düşündüm Yakamoz. O kadar çok düşündüm ki düşünemiyorum artık.

Siz: Kurtulamıyorum bu cehennemden. 

Siz: On yedi gün oldu. Hayaletten farksızsın, bulamıyorum seni. Son yazışmamızı defalarca okudum.

Siz: Okumaya da devam ediyorum, her okuduğumda soruyorum kendime. Ellerinde kan kapımda olsan ne yapardım diye.

Siz:  Dedim ya, çok düşündüm. Elinde bir silah kapıma gelsen bile kabul ederim ben seni. Öleceğimi bilerek severim, ölürüm ama sevmeye de devam ederim.

Derya durdu ve derin bir nefes aldı. Artık aldığı nefesler de yeterli gelmiyordu. Nefes alıyordu sahiden ama ne için olduğunu bilemiyordu artık. Yakamoz'u en son cenazede görmüş bir daha da görememişti. Gözlerini, ellerini hindistan cevizini anımsatan kokusunu, gülüşünü, ona bakışını özlemişti. 

Günlerdir Rüzgar ile birlikte Ümit'i takip ediyorlardı. Yakamoz'un ona gitmesi gerekiyorken hiçbir şey gerçekleşmemişti. Haftalardır bahsi geçen toplantının gerçekleşmesine de çok az kalmıştı. Derya kafasını telefondan kaldırıp karşısında duran taşa baktı. Hayatını karartan taşa...

Siz: Bu düzeni öldürelim Yakamoz. Onların düzenini başlarına yıkalım. Bunu yapalım ama beraber. Yanımda sen yoksan şu an bunu yapamam. 

Siz: Seni her halinle seviyorum.  Seni seviyorum ve nasıl olduğunu sorgulayamazsın, artık olmaz. Ben seni terk etmezdim.

Siz: Öyle ya, bencil olamıyorum. Seni suçlayamıyorum ama bunu hayal bile edemezdim.

On yedi gün boyunca Derya Yakamoz'a bir mesaj bile atmamıştı. Rüzgar her seferinde onu istediği gibi yalnız bırakmanın şu an ona daha iyi geleceğini söyleyerek engelliyordu. Lakin şimdi, Rüzgar ortalarda değildi.

Siz: Rüzgar yok. Ulaşamıyorum, iki gündür onu arıyorum ancak bulamıyorum. 

Derya'nın kalbi yazıyor yazısını görünce heyecandan ölecek gibi oldu. Derin bir nefes aldı ve gelecek mesajı beklemeye başladı.

Çocukluğum: Tek misin?

Siz: Evet.

Siz: Korkmuyorum, endişelenmiyorum kendim için. Sana şu an gel de demiyorum Yakamoz. Rüzgar'ı bul. Ona bir şey olsun istemiyorum.

Çocukluğum: Annenlerin yanına git Derya.

Derya yüzünü buruşturdu.

Siz: Hayır.

Çocukluğum: Tek kalma, dediğimi yap. 

Siz: Giderken umurunda mıydı? 

Siz: Hayır!

O kadar mesaj içerisinden sadece Rüzgar'a cevap vermesi Derya'nın canını acıtmıştı. Telefonu bir kenara bıraktı ve yarım kalan deneyine devam edebilmek için laboratuvara girdi. Üzerinde beyaz kıyafetleri vardı birden bire hiçbir koruma almadan atmıştı içeriye kendini. İntihar girişimiydi ancak amacı ölmek değildi. 

YAKAMOZWhere stories live. Discover now