18.BÖLÜM "BİRKAÇ NEFES SONRASI BELKİ DE ÖLÜM"

1.2K 825 841
                                    

Bölüm Şarkıları
Çağan Şengül - Benimle Kal
Sertap Erener- Karbeyaz
Nihat İlhan - Yirmi Bir

"BİRKAÇ NEFES SONRASI BELKİ DE ÖLÜM "

Bir idam mahkumunun boynuna dolanan kalın ip boğazımı belli aralıklar ile sıkıyordu sanki

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


Bir idam mahkumunun boynuna dolanan kalın ip boğazımı belli aralıklar ile sıkıyordu sanki. Beni nefesiz bıraktığını öldürdüğünü düşündüğüm an ip boğazımı sıkmaktan vazgeçiyordu. Acı çekiyordum, kemiklerim birbirine giriyordu ama ölmüyordum. İp gevşediğinde boğazıma takılan sayısız acılı nefes oluyordu. Nefes alırken acı çekmek bir iğnenin soluk burama üst üste bastırılması kadar acı vericiydi. Tükürürcesine öksürüyordum. Daha tam düzelmeyen soluklarım, nefeslerim tekrar ipin sıkılması boğazımda ki acı hat sayfaya çıkıyordu.

Ne düzgün nefes alabiliyor ne de verebiliyordum. Her türlü acı çekiyordum. Ölmeyi dilecek kadar acı çekiyordum. Çektiğim acının tarifi buydu.

Yıllar geçti Zifir hiç mi geçmedi? Hiç mi azalmadı? Hiç unutmadın mı? Diyordu düşüncelerim bana. Ona bile cevap verecek takati bulamıyordum kendimde. Sanki ona dönüp biraz unuttum, biraz geçti, biraz azaldı dersem onlara ihanet edecekmiş gibi geliyordu. En çok da abime ihanet edecekmişim gibi. Zaten azaldığıda yoktu ki.

Zaman geçiyordu fakat geçmiş hala aynı yerde sayıyordu.

Zihnimin tozlu raflara kaldırmakta zorluk çekeceği bir anıyı da ardımda bırakmıştım. Batı'nın o çaresiz isyanını sahiden ardımda bırakmış mıydım bilmiyorum ama Batı'ya olan öfkem dinmişti. Ne yaşadığını tam olarak anlatmasa da onu anlıyordum. Kendimi onun yerine koyuyordum. Bir cümlesi yetmişti onu anlamama. "Ben yaşamasam da Doğu yaşamalıydı." demişti. Eğer abim için önüme böyle bir şey konulsaydı. Ben de Batı'nın yaptığını yapardım çünkü sevgi böyle bir şeydi.

Batı ile anlaşma yapmışlardı bende öylece izlemiştim. Batı'nın anlattıklarının gerçekliği kanıtlanana ve ona inandıkları ana kadar hep takip edilecek ve üzerinde hep bir mikrofon taşıyacaktı. Bu süre zarfında sürekli bizi takip edecek Erdal' dan gelen her hangi bir tehlikeye karşı bizi uyaracaktı. Erdal' a ötmek gibi bir aptallıkta yapmayacaktı. Yaptığı an ne Bedir Arıkan ne de Erdal Savuran onu yaşatırdı. Gözlerindeki o çaresizliği gördükten sonra öteceğini düşünmüyordum fakat sanki bir şeyler eksikti. Kara Kuyudan ayrılmak istediğini söyledikten sonra onca şey bilmesine rağmen neden öldürülmemişti. Onun ölmesini elbetteki istemezdim ama eksik bir şeyler vardı.

Batı ile her şeyi halledip konuştuktan sonra biz eve gelmiştik. Gerisini Kağan ve Ezel halledecekti. Batı'nın yanından ayrılmadan önce ise Doğu'yu aramasını istemiştim. Yorucu bir geceydi. Eve vardığımızda sabah ezanı okunuyordu. Sessizdik her zaman ki gibi. Konuşursam her şeyi dökeceğimi biliyordum. O ise sessizliğime saygı duyuyordu ama içten içe konuşmamı isteğini de biliyordum. Konuşmadan odalarımıza çekildiğimizde yapmak istediğim ona sarılmak başımı göğsüne yaslayıp kokusunu içime çekmekti. O zaman zihnime dönüp burada tam onun göğsündeyken geçiyor gibi ama sadece sarılırken demek isterdim.

KARA KUYU "EFLATUN"Donde viven las historias. Descúbrelo ahora