14.BÖLÜM "UÇURUM VE RÜZGAR"

1.2K 875 715
                                    

Bölüm Şarkıları
The Weeknd -Call Out My Name
Billie Eilish - Six Feet Onder

"UÇURUM VE RÜZGAR"

Bir uçurumun ucunda durmuş esen rüzgarın ,hafif bedenimi küçük bir taş parçası gibi uçurumdan aşağı itmesini ,derin sular ile buluşturmasını bekliyordum. Zaten küçük bir adımım beni uçurumun dibine çekecek ya da uçurumdan uzaklaştıracak iken korkaklık edip o derin soğuk sularla buluşmayı, boğulmayı ve uzaklaşmayı göz alamıyordum. Sonumu kendi ellerim ile rüzgara teslim ediyordum. Şiddeti kaderimi belirleyecekti.

Sözlerinde, küçük bir çocuğun gülüşünde ki masumluk vardı. Masum bir o kadar isyan eder gibi çıkmıştı sesi. Sanki ne kadar net konuşursa konuşsun söylediği canını sıkıyor gibiydi.

Aramızda süren sessizlik bakışlarımı kaçırmama sebep olduğunda önüme döndüm.

"İnelim mi?" diye konuştum. Salak değildim söylediklerinin ne anlama geldiğini biliyordum fakat çok güzel salak rolü yapabilirdim.

Ciğerleri şiddetli bir ağrıya tutulmuş ki derin bir nefes aldığında ona bakmıyordum. İnmek için bir hamle yapmadığını gördüğümde onun inmesini beklemeden, kokusunun istila etmeye başladığı arabadan indim. Çantamı takıp kafamda olan bereyi düzelttim. Bakışlarım Değirmen'e kaydı. Önünde aynı korumalar duruyordu. Henüz akşamın erken saatleri olduğu için mekanın bulunduğu sokak sessizdi. Renkli ışıklar yanmaya başlamıştı. Zaman kaybetmeden yanıma gelen Destan'a döndüm. Esen rüzgar saçını okşarken ,oda bana bakıyordu. Gözleri taktığım bereye kaymış dudakları kıvrılmıştı. Bir adım yaklaşıp soğuk eli ile elimi tutup baş parmağı ile okşamıştı. Sevgililik oyunu onun işine geliyordu anlaşılan.

Derin bir nefes aldığımda girişe doğru adımlayıp içeri girdik. Kapıda ki kurumalar bizi durdurmak için bir şey yapmamışlar. Aksine saygıyla selam vermişlerdi. İçeri girdiğimizde rahatsız edici müzik sesi gelmeye başladığı için yüzümü buruşturmuş, homurdanmıştım.

"Sürekli burada olacağız, alışman lazım." diyen Destan'a cevabım


"Buraya ve sese alışmak istemiyorum." demek olmuştu

"Alışmak istediğin bir şey var mı merak ediyorum?"dedi

Kaşlarım çatılmıştı.

"Acıya alışmak isterdim." dediğimde karşıya bakan gözleri bana dönmüş,elimde olan parmakları sıkılaşmıştı.

Hiç güzel olan şeylere alışmak istemezdim çünkü yarım kalırlardı. Yarım kalan şeyler acı verirdi. O güzel şeylerin, kimselerin varlığına alışmışken sonradan yokluklarına alışmak belkide en zor şeylerden biri olurdu. Kötü şeylere alışmak ise tam tersiydi. Mesela babam benim için kötü anılardan ibaretti. Zamanın da varlığım ona acı verirdi, bu ise benim canımı yakardı. Gitmesi babamdan aldığım yaraların üstüne yara eklememişti. Bu yüzden alışmak kolay olmuştu.

Şimdi bu ses ve görüntü ,kalabalıksa benim için bir şey ifade etmiyordu, alışacağım kadar önemli bir şey değildi. Anlamı benim için büyük olan şeylere alışmaktan korkardım. Acıya alışmakta en çok istediğim şeylerden biriydi.

KARA KUYU "EFLATUN"Onde histórias criam vida. Descubra agora