8. Bölüm "HİSSETMEK"

2K 1K 848
                                    

Bölüm şarkısı
Model - Levla Vazgeçti
 

   8.BÖLÜM  "HİSSETMEK"

Ölüm bir kurtuluştu bazıları için. Fakat geride kalanlar için ölüm; atan bir kalbin, canlı bir bedenin ruhunun yok olması, yaşarken ölmesi demekti.

Her şey yağmurlu bir gecede başlamıştı. Korkunç, kanlı ve acılı bir gece de. Sessizliğin hüküm sürdüğü o sokakta, yağmurun ıslattığı kaldırımlar da yürürken, bulutların gölgelediği ay, ışığını yeryüzüne yansıtmazken, belki de ay eve erken gitmem gerektiğini söylemeye çalışıyordu bana.

Ölümün gerçekliğini kavradığım o zamandan sonra bazı duygularımı da onlar ile beraber gömmüştüm. Şu an küçük ama o zaman için büyük korkularım yok olup gitmişti. Tek korkum ya Eymen’e  de bir gün giderse diye düşünmemdi.

Rüyalarım da karanlık, ıssız, köhne bir sokakta kaldırımlar da ki yağmur birikintilerine basarak geçerdim. Sadece nefes seslerimin ve bastığım su birikintilerinin sesi gelirdi. Sokağın karanlık ve korkutucu olması beni ürkütmez aksine içimi ferahlatırdı. Ta ki başkasının adım sesleri ve nefesi sadece benim çıkardığım seslere karışana dek. Soğuk nefesini ensemde hisseder ürkerdim fakat arkamda ki nefesin kime ait olduğunu öğrenmek için kafamı çevirip bakmaya cesaret etmezdim. Uykularımı kaçıran anlamsız bir kabustu. Fakat o kabusu gördüğüm zaman tekrar uyuya bilme şansımı kaybederdim sanki düşüncelerim ve ben o ıssız köhne sokakta kalırdık. Onlardan geriye kalan bir kabus.

Onları kanlar içinde öylece yatarken görmek ruhumda büyük yarıklar oluşturmuştu. Üç ölüme, bir yaralıya ev sahipliği yapan o evden kucağımda Eymen ile beraber çıkmam hayatımın en berbat anıydı. Benim bile anlamakta zorluk çektiğim şeyi Eymen de görecek diye ödüm kopmuştu. O küçük kalbi buna dayanamazdı. Onları her soruşunda bir bahane üretmiştim ama sonradan gelmemek üzere gittiklerini o da  anlamıştı. Ağlayıp beni istemediğini annemi istediğini söylediği o kadar zaman vardı ki, bu çoğu zaman kabus görünce uyanıp ağlayıp kriz geçirdiği zamanlardı. Küçük bebeğim.

Yaşadığım o berbat an için Eymen için bunu yapmak en büyük gayem olmuştu.

🍁🍁

Silah sesinin çıkardığı yankı geri dönüşü olmayan bir yolun başında olduğumuzu bize hatırlatır gibiydi. Büyük acıların aynı amaç için bir araya geldiği yolun başı.

Silah sesinin ardından gelen bağırışların ardından gözlerimi Destan’ın gözlerinden çekip onu arkamda bırakıp Erdal ve kızının olduğu tarafa kendimden emin bir şekilde yürümeye başladım. Koşuşturan insanlara çarpa çarpa oraya vardığım da; Erdal’ın iki adamı koruma amaçlı ellerinde silah ile Erdal’ın yanında durmuş, kızı da ortalıkta gözükmüyordu. Erdal kızımı hemen getirin diye bağırıyordu. Beş dakika önce burada olan kız şimdi burada değildi. Etrafa dikkatli bir şekilde baktığımda koşuşturan insanlardan dolayı kızı göremiyordum. İkizlerin beni duyması için sesli bir şekilde

“Kızı göremiyorum, siz görebiliyor musunuz? “ deyi konuştum

Bir cızırtı sesinden sonra İkizlerden biri “Bir saniye. “ deyip bir şeyler yaptığını anladığımda  “Lavaboların olduğu koridorda. Hemen gitmezsen götürecekler acele et. “dedi

Zaman kaybetmeden olduğum tarafın sağında bulunan koridora doğru gittiğimde ikizlerin “Ağabey arkanda biri var. “dediğini işittim. Yerimde durup az önce Destan’ın olduğu tarafa baktığımda iki adamın kafasını bir birine vuruyordu. Arkasındaki sorunu hal etmişti sanırım. Zaman kaybetmeden lavaboların tarafına gittim. Bir haykırış duydum. Başımı kaldırıp karşıya baktığımda iki koca adam tarafından kollarından tutulan kadını gördüm. Kadın çırpınıp duyuyordu. Erdal’ın kızı İnci idi.

KARA KUYU "EFLATUN"Where stories live. Discover now