3.Bölüm "KARAR"

3.4K 1.1K 1.4K
                                    

Acıyı gördüm, hissettim yaşadım. Acım geçerse benden geriye bir şey kalmayacağını da geçen zaman sayesinde fark ettim.

Zaman bana bir çok şeyi öğretmişti, yaşatmış, görmemi sağlamıştı.

Zihnime sızan sinsi düşünceler intikam intikam diye naralar atıyordu sanki. Düşüncelerimi rahata erdirmek için bir türlü ne yapmam gerektiğini bilmiyordun.

Kötü hatıralarım geliyordu gözümün önüne. Mutlu değildim ama annem babam yaşıyordu. Beni çocukları gibi görmüyorlardı ama aynı evin içindeydik varlıkları yetiyordu.

Babam sebebini bilmediğim bir şekilde beni sevmezdi. Hatta bazen nefret ettiğini bile düşünürdüm. Bana vurduğu zaman bir canavar olduğunu düşünürdüm ama Ağabeyim Karan ve Eymen'e gösterdiği şefkati görünce bu düşüncemden vazgeçerdim. Bazen de  üvey evlat olduğumu düşünürdüm, mantıklı düşününce bu fikirden vazgeçerdim çünkü annem ile olan benzerliğim yanlış düşündüğümü gösteriyordu.

Annem ise babama olan bağlılığından mı bilinmez bana pek yanaşmazdı. Hep farklı bir yüz ifadesiyle izlerdi beni bir türlü çözemezdim o bakışlarını. Yüzüme her tokat yediğimde dönüp anneme bakardım belki bu sefer bir şey söyler diye ama hep hayal kırıklığına uğrardım. Ama ben yine de umut etmekten vazgeçmezdim. Ta ki onları o gün kanlar içinde görene dek, o an  umudum ışığım her şeyim sönmüştü.

 Benden bana az şey kaldı.

Her zaman ki gibi yatağımda oturmuş pencereden dışarıyı izliyordum . Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Yatağımın başlığına yaslanmış bacaklarımı kendime çekmiş  öylece oturmuş düşünüyordum 

Bir haftadır sürekli izlendiğimi hissediyordum. Evet izleniyordum artık emindim. O akşam balkondan gördüğüm yüzü belirsiz kişinin beni takip ettiğinden emindim. O günden sonra her balkona çıkıp baktığımda onu görüyordum. Korkmaya başlamıştım, zaten şimdiye kadar polisi aramama nedenimi de anlamıyordum.

Garip bir şekilde onca korkuma rağmen inat edip saatlerce orada durup onu seyretmeye başlamıştım kaç gündür.

Bir de o soğuk mavilerin sahibi vardı. Bir haftadır onu sürekli otobüste ve kafe de  görüyordum. Her otobüse bindiğimde onu ilk gördüğüm gibi gelip yanımda duruyor , toprak kokusunu soluma neden oluyordu.Otobüsün camından bakışlarımız kesişiyordu bazen, bazende omzuma değiyordu. Bana baktığında gözlerindeki soğukluğa rağmen içimde sıcak bir şeyler oluyordu.

Onu kafade  ikinci sefer gördüğüm de ikinci bir şok yaşamıştım fakat bunu ona hissettirmeden , umursamıyormuş gibi davranıp siparişini almıştım. Siparişini aldığım an bakışlarını üzerimde hissetmeme rağmen  kafamı hiç kaldırmamıştım çünkü mavi harelerini görmek istemiyordum. Bir hafta boyunca onu her sabah görmeye başladığım da  siparişi için Laçin'i gönderdim her seferin de.Bu sefer arkası dönük bir şekilde oturmak yerine kasaya dönük bir şekilde oturuyordu ve etkileyici bakışlarını üstümden ayırmıyordu. Bakışlarından rahatsız oluyordum o kadar derin ve dikkatli bakıyordu ki yüzümde bir şey olduğundan şüphe ediyordum

On da bir şey vardı,zihnimi bulandıran düşüncelerime sızmasını sağlayan bir şey, aslında birkaç gündür  beni takip eden kişinin o olduğunu düşünüyordum, bu sebepten ötürü  iki gündür düşündüğüm şeyi yapacaktım, aşağı inip hesap soracaktım o adamdan. Korkuyordum ama yine de  yapacaktım , bir şey  yapmış olsaydı şimdiye kadar yapmış olurdu diye  düşünüyordum.

Derin bir nefes alıp yatağımdan kalkıp dolaptan kalın bir  hırka çıkarıp üstüm giydim, önüme gelen saçlarıma arkaya attığımda Eymen uyanmasın diye yavaş bir şekilde odadan çıktım. Dış kapıya geldiğim de vestiyerde ki anahtarı alıp, hırkamın  cebine koyduktan sonra  dışarı çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

KARA KUYU "EFLATUN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin