21.BÖLÜM "SOLUK BENİZLİ CANSIZ KÜÇÜK KALPLER"

613 469 102
                                    

Bölüm Şarkıları
Fleurie- Can you Hear Me?
The Woodlands-Long Lost Century
                            

                                                 
 “SOLUK BENİZLİ CANSIZ KÜÇÜK KALPLER.”

                                                                                  

                                                                                  

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

  

Bir his ve bir anı vardı.  Bir  gülümseme vardı unuttuğum fakat  yılar sonra hatırıma gelen.  Kararmış  bir sokakta, kaldırımlarda bir ev de , bir kalpte küçük bir ışık huzmesi  gibi beliren bu gülümsemeyi neden unuttuğumu sorguluyordum.  Dudak kenarlarına ilişen  yanakların  da çukurlar oluşturun  saf , masum , temiz fakat küçücüktü belki bu yüzden unutmuştum.

Parmaklarım koyulaşmış göz altına dokunurken kirpikleri titremişti. Gece karanlığında parıldayan gözlerini kirpiklerini birbirine değdirip  ağırca yumdu. Dudaklarımın arasından dökülen kelimeler  dudaklarımı sızlatırken , birden bire söylediğim için kendime kızdım. Alt dudağımı ağzımın içine alıp sıktım. Belki de o değildi.

Peki kaçak bir his gibi bana uğrayıp hemen  kaybolan fakat kanatlarına vurulan bir kilit varmış gibi yarı yolda bana dönmesi niyeydi?

Nefesim dudaklarımın arasından   sakince çıkarken,  solukları yüzüme değip geçiyordu. Yüzüme değen solukları rahatsız etmek yerine içimdeki hisleri kuvvetlendirip, onu  derinden hissetmemi sağlıyordu.

Konuşmayacağını düşünüp başımı sert omzuna koyduğumda  soluklarının yorulmuşçasına arttığını işittim. Şimdi  kendi soluklarımmış gibi hissettiğim titrek bir nefes almama sebep olan bu soluklar çocukluğumdan bir parça mı taşıyordu gerçekten?  Yoksa ben  sadece yanılmış mıydım?

Parmaklarını kemanının ince tellerine dokundurduğu gibi nazik bir şekilde saçlarımda gezdirdiğinde başım hala omzundayken  içine söyleyeceği şeyin büyüklüğü ile eş değer  olan derin bir nefes aldığında “Seni uzun zamandır tanıyorum Eflatun.” dedi. Kalbime bir kaç kırık buz parçası batmış gibi hissetmiştim.

Sesi net ve kendinden emindi. Sesinde bunu neden sakladığına  dair  bir tını aradım. Belki onu anlayabilirdim fakat yoktu. Kalbime batan kırıklar ile başımı hızla omzundan kaldırdığımda gözlerinin en içine  baktım “Ben yanıldığımı düşündüm. Neden? Neden bunu sakladın?” diye sordum.

KARA KUYU "EFLATUN"Donde viven las historias. Descúbrelo ahora