- Y İ R M İ Y E D İ -

515 75 92
                                    

tw// intihardan bahsetme

14 Şubat 12.21

Yoğun bakımın girişinden sevgilisinin yatağını izlerken Louis'nin aklına iki gün önceki olaylar gelmişti.

12 Şubat 19.26

Louis tavandaki parlak ışığa bakarken gözlerini kırpıştırdı. "Hasta uyandı."  Yanına gelen doktorlara anlamsızca baktı. Onun yatakta ne işi vardı? Harry'nin yanında olmalıydı. 

"H-harry?"

Sonra hatırlamıştı her şeyi.

Sevgilisi için sadece bir şey yapmaya çalışmıştı ama onu bile becermekten acizdi. 

"Harry nerede!?" Doktorlar yaşamak üzere olduğu panik atağı fark edip kollarından yatağa bastırırken bir hemşire çoktan sakinleştirici iğneyi elinde hazır tutuyordu.

"Sakin ol. Kardeşin ameliyatta. Hayatta."

Louis duyduğu uğultunun arasından sadece 'ameliyat' ve 'hayatta' kelimelerini seçebilse de rahatlaması için yeterliydi. Etrafındakilere zorluk çıkarmayı bırakıp hareketsiz hale geçtiğinde çabucak burnundaki tüp çıkarılmış ve rahat bir nefes alabilmişti. 

"Görebilir miyim onu?"

Doktor başını iki yana salladı. "Daha ameliyatta. Çıksa bile bugün ayağa kalkamazsın. Senin durumun da en az onunki kadar kötüydü. İkinizin de dinlenmesi lazım." Doktor Louis'yi daha fazla üzmemek için Harry'nin ameliyattan sağ çıkamama, çıksa bile kalbin uyuşmama ihtimali olduğunu söylemedi.

"Ailen seni görmek istiyor. İyi hissediyorsan içeri alacağım onları." Louis sertçe yutkunup etrafına baktı. Ailesinden işiteceği lafları hiç düşünmemişti, hayatta kalmak planları arasında değildi çünkü. Başını salladı ama yavaşça, eninde sonunda yanına geleceklerdi zaten.

Doktor dışarı çıkıp beş dakika sonra yanında ailesiyle geri geldi. Babası yavaşça doktoru takip ederken Anne hızla gelip ona sarılmıştı. Geri çekildiğinde gözlerindeki endişe ve hüzün kendini belli ediyordu.

"Louis, oğlum, ne yaptın sen?" Anne baş parmağıyla Louis'nin yanağını okşayıp okşayıp sorarken Louis bakışlarını üstündeki çarşafa çevirdi utanarak. 

Kötü hissetmişti. Çok, çok kötü hissetmişti. Ama bunun nedeni yine olsa yine aynı şeyi yapacak olmasıydı. 

"Bizi bir daha böyle korkutma Louis." Babası sonunda yanındaki sandalyeye oturup konuştuğunda ona baktı bu sefer. Ona burukça gülümserken doktor elinde dosyasıyla yatağın ucuna geldi.

"Louis, uyandığını görmek güzel. Neredeyse umudu kesmiştik uyanacağın konusunda."

Louis'nin tek isteği kalkıp Harry'nin yanına gitmek olsa da doktor derin bir nefes aldığında konuşmalarının bitmediğini fark etti. "Uyandığın için memnun olsak da yarına kadar bu odada gözetim altında duracaksın bir şey olması ihtimaline karşı, sonra da hastanenin psikiyatri kısmına sevk edileceksin."

Louis'nin gözleri kocaman açılmıştı. "Psikiyatri mi? Benim zihinsel hastalığım yok ki?"

"İntihara kalkıştığın için gözetim altında olman lazım bir daha denemeyeceğine emin olana kadar."

Sinirle iç çekti Louis. "Harry ameliyattan sağ çıkarsa bir daha denemeyeceğime emin olabilirsiniz. Gerek yok."

Ne kadar ısrar etse de doktor ve ailesi duruşlarını hiç bozmayıp ona bakınca pes etti sonunda. "Peki, giderim."

Hard Not to Fall | Larry ✔Where stories live. Discover now