Hard Not to Fall | Larry ✔

- O N Ü Ç-

Yarım smut?

-

Louis'yle sınıfa girdiğimizde takımdakiler başımıza toplanmıştı, daha doğrusu herkes onun etrafındaydı ben de salak gibi yanlarında dikeliyordum.

"İyi misin?" "Dün telefonunu açmadın?" "Bir daha oynayabilecek misin?" "Bacağın nas-"

"İyiyim! Eve gidince direkt uyuduğum için açamadım. Bacağım da iyi ama böyle sıkmaya devam ederseniz ciğerlerim patlayacak." Herkes geriye doğru bir adım attığında rahatlamıştı. "Teşekkür ederim, şimdi yerlerinize gidin hadi ders başlayacak birazdan." Diğerlerini gibi ben de sırama, Liam'ın yanına oturacağım zaman birisi kolumu tutmuştu. Arkama dönünce bunun Louis olduğunu gördüm. "Bir şey mi oldu?"

"Benim yanıma otursan?" Sıramı işaret ettiğinde Liam'ın çoktan Zayn'le konuşmaya başladığını fark etmiştim.

" Baksana zaten o ikisi birbirleriyle meşgul," Kulağıma yaklaşmıştı. "Kesin aralarında bir şey var." Geri çekilip koluna vurdum.

"Niye herkes aynı şeyi söyleyip duruyor? Arkadaş olamazlar mı?" Dediğim şeyle kahkaha atmıştı. "Sen çok safsın güzelim." Daha sonra beni çekiştirerek yanındaki sıraya oturtup kolunu omzuma atmıştı. "Hem Zayn en başından beri Liam'ı beğeniyordu zaten." Şaşkınlıkla bir şey söylemek için ona döndüğümde avcunu ağzımın üstüne kapatmıştı. "Bağırma sakın. Bunu söylediğimi öğrenirse öldürür beni." Avcunu yaladığımda elini çekmek zorunda kalmıştı.

"Ne yani sırf bu yüzden mi konuşmaya başladınız bizimle?"

"Hayır, yani, ee, biraz o-"

"İnanamıyorum size Louis. Ne yani Zayn olmasa biz böyle olmayacak mıydık?" Gözlerim dolmaya başladığında Louis'nin bir şeyler fısıldadığını duymuştum ama tam anlayamamıştım, küfretmişti galiba.

"Hayır bebeğim yanlış anladın. Biz ikimiz beraberken gördü zaten Liam'ı, yani alakası yok. Sakin olur musun şimdi?" Kafamı salladığımda beni kendine çekip göğsüne yaslamıştı.

"Lou okuldayız şu an. Diğerleri anlamaz mı?"

"Neden kardeşime sarılamaz mıyım?" Meme ucunu sıktığımda hiç de erkeksi olmayan bir çığlık atmıştı.

"Ah, ne yapıyorsun ya?"

"Daha dün söyledim öyle konuşma diye!"

"E yalan mı ama?" Elimi bir kere daha kaldırdığımda bu sefer hazırlıklıydı ve bileğimi yakalamıştı. "O bir kere olur bebeğim. Ayrıca şakadan da mı anlamıyorsun? Tamam bir daha söylemeyiz." Daha sonra hoca sınıfa girmişti ve ayrılmak zorunda kalmıştık. Tabii benim aklım söylediği şeydeydi. Bebeğim.

Teneffüste ön sıramızda oturan Liam ve Zayn'le konuşurken çok yakın olmasalar da arkadaşım olan iki kız yanıma gelmişti. Onlara döndüğümde esmer olan konuşmaya başlamıştı. "Nasılsın Harry?"

"İyiyim Valerie sen?"

"Biz de iyiyiz. Şey soracaktık, yarın çıkışta alışverişe gidiyoruz da sen de gelmek ister misin?" Omzumun üstünden Louis'ye döndüğümde gözlerime bakıp omuz silkmişti, sen bilirsin der gibi. "Olur. Direkt çıkışta mı yoksa akşam mı?"

"Çıkışta, Edyth'in arabasıyla gidiyoruz beraber." "Tamam o zaman, görüşürüz yarın." Gülümseyip arkalarını döndüklerinde Louis omzumu dürtmüştü. "Nereye gidiyorsunuz?" "Alışverişe gideceklermiş, bilmiyorum neresi olduğunu."

"Senin alacağın bir şey var mı?"

"Aslında var ama onlarla alamam. Belki bir gün tek gittiğimde." Kafası karışmış bir şekilde bana bakmıştı. "Ne alacaksın ki onlar varken alamıyorsun?"