Final

702 90 213
                                    

Harry'nin kalp ameliyatından sonra Louis'nin normalde bile fazla olan korumacı tavrı hepten artmıştı. Ama ikisinin de buna bir itirazı yoktu. Kimsenin böyle bir hastalığa sahip olmasını istemezdi Louis, özellikle de hayatının aşkının. Ama şimdi durup da geçmişte yaşananlara baktığında hiçbir şeyi değiştirmek istemezdi. Çünkü yaşadıkları bütün şeyler onları bugüne getirmişti, Harry yine her zamanki gibi onun yanındaydı, sağlıklı bir şekilde. Ve artık herhangi bir sorunları olmadığı için Harry'le ilgili bütün güzelliklere en saçma ve de en özel zamanlarda tekrar tekrar hayran olmadan duramıyordu Louis. Ve böyle anlar çok fazlaydı.

Duşta.

"Çok sıcak." Duş başlığından akan sudan kaçmak için duvarın dibine sinerken sızlandı Harry.

"Bekle aşkım." Louis dereceyi ayarlayıp ılık olduğuna emin olduktan sonra suyun altına girip Harry'i kendine doğru çekti. Harry gülümseyerek ona sarıldığında ikisinin de en son umurlarında olan şey boşa akan suydu. Harry'nin yumuşak dudakları usulca Louis'nin şakağını öperken bir yandan da eliyle çıplak sırtına şekiller çiziyordu.

"Daha iyi mi?" Louis gözlerini sevgilisinin göğsündeki ameliyattan kalan izlerden çekerek yüzüne baktı. Başını salladı Harry, kirpikleri üstündeki su damlacıkları yüzünden normalden de çok parlıyordu. 

"Saçını yıkayalım hadi." Raftan şampuan şişesini alırken gülümseyerek söyledi Louis. Yeşil elma gibi kokuyordu, Harry'nin en sevdiği.

Önce avucuna sıktıktan sonra ıslak saçlarına masaj yaparcasına uyguladı şampuanı, parmaklarını her oynatışında Harry gözleri kapalı bir şekilde mırıldanıyordu. İşi bitince geri çekilip Harry'i suyun altına soktuğunda Harry gözlerini açmadan burnunu her zaman yaptığı gibi tatlı bir şekilde buruşturup köpüklerin akmasını bekledi. 

Louis lif kullanmak yerine sabunu elleriyle uygularken parmak uçları yara izine yaklaştığında hafif bir sızlanış kaçtı Harry'nin dudaklarından. Louis elini Harry'nin kalbinin üzerine koyup teninin altında atışını hissederken gözlerini kapatıp bir kez daha şükretti Tanrı'ya Harry'i ondan almadığı için. 

Elini göğsünden çekmeden parmak uçlarında yükselip aralık dudaklarını öptüğünde kalp atışlarının hızlandığını hissedebilmişti. İkisi de nefessiz kalana kadar öpüşmeye devam edip duşun altında seviştiler. 

İşleri bittiğinde ikisi de dağılmış görünüyordu.

Donörün kim olduğunu söylerken.

Ayağını gergince yere vururken önündeki yatakta yatan Harry'e baktı Louis. Hastaneden çıkalı çok olmamıştı, hala çok hareket etmemesi gerekiyordu. 

Duvardaki televizyon açıktı ve anlamsız bir program vardı ekranda. Louis söylemek zorunda olduğunu biliyordu. Daha ne kadar saklayabilirdi böyle bir şeyi? Hastanedeyken söylememişlerdi çünkü zaten o kadar zayıf bir durumdayken hepten üzülmesini istememişlerdi. Ama şu an kaldırabilecek kadar iyiydi ve başsağlığı dileyen herhangi birinden duymak yerine Louis'den duyması daha iyiydi.

"Harry." 

Harry başını ona çevirip kolları arasındaki ayıcığı yana koyarak gelmesi için elleriyle işaret yaptı. Ayıcığı görünce yaşadığı stresi bir an unutarak gülümsedi Louis. Birkaç ay önce, Harry'le ilk yakınlaşmaya başladıkları zaman lunaparkta onun için kazandığı beyaz peluş ayıydı. 

Sevgilisinin onun için açtığı kollarının arasında yavaşça oturup bir elini belinin kıvrımına koydu. Harry onun bu halini fark etmişti, normalin aksine dalgın ve düşünceli gözüküyordu. "Bir şey mi oldu Lou?"

Hard Not to Fall | Larry ✔Where stories live. Discover now