Hard Not to Fall | Larry ✔

- S E K İ Z-

Mutfakta telaşla yemek yapan Anne ve Harry'i görüp gülümsedim.Lunaparka gitmemizin üzerinden bir hafta geçmişti ve aramız düzelmişti.

"Hayırdır ne bu acele? Misafir mi var?" Sorumu duyunca ikisi de bana döndü. Anne alnını elinin tersiyle silerek cevap verdi.

"Eski arkadaşlarımız birkaç ay önce buraya taşınmış ama bizim yeni haberimiz oldu. Geçen hafta alışveriş merkezinde karşılaşınca yemeğe davet etmiştik onlar gelecek akşama. Siz de kendinizi insana benzetin biraz, hadi." diyerek Harry'e baktı. 

Harry salatayı yapmayı bitirince ikimiz de oflayarak odalarımıza çıktık. Harry duştan çıkana kadar telefonumla oyalandım sonra duşa girdim. Sıcak suyun altında biraz oyalandıktan sonra işlerimi halledip odama döndüm. Altıma dar kot pantolonumu üstüme de kolsuz, önünde "Skate Tough" yazan tişörtümü geçirdim; tıraş losyonumu da sıktıktan sonra aşağı indim.

Anne yemek masasını hazırlamıştı ve herkes salonda misafirleri bekliyordu. Ben de oturduktan beş dakika sonra zil çalınca Anne ve babam kapıyı açmaya gitti, biz de arkalarında bekliyorduk. 

Kapı açıldığında babamlardan bir şey görememiştim ama kulaklarıma tanıdık bir kız sesi dolmuştu. Kim olduğunu anlamaya çalışırken babam önümden çekildiğinde beklemediğim bir kişiyi görmemle olduğum yerde kaldım

Sarah.

-

Babamların arkadaşlarının kızının Sarah olması şokunu atlattıktan sonra herkesle selamlaşmış ve salona geçmiştik. Anne ve Harry masaya yemekleri servis ederken biz içeride sohbet ediyorduk. Klasik okul nasıl sorularına kaçamak cevaplar verdikten sonra kızı incelemeye başladım. Gözleri sürekli mutfak ve masa arasında gidip gelen Harry'nin üzerindeydi. Hadi ama bari ailenin yanında bu kadar belli etme.

Anne'in seslenmesiyle herkes masaya geçmişti. Masadaki sessizliği Sarah'nın babasının sesi bozmuştu.

"Louis üniversitede nereyi düşünüyorsun?" 

"Emin değilim ama şimdilik hukuk okumayı düşünüyorum."

"Nerelere başvurunu göndereceksin?" 

"Durham Üniversitesi ilk tercihim. Ama Lancaster ve Manchester Üniveritelerine de göndereceğim efendim."

"Her şeyi düşünmüşsün tebrik ederim. Peki ya sen Harry?" Bu sefer bütün gözler Harry'e dönmüştü. Sarah zaten başından beri ona bakıyordu. Harry bütün dikkatin ona verilmesinden rahatsız olarak yerinde kıpırdandı. Elimi masanın altından bacağına koydum ve gülümsedim.

"Ben Lancaster Üniversitesi güzel sanatlar bölümünü düşünüyorum ama Manchester'a ve birkaç üniversiteye daha göndereceğim."

Masada yine bir sessizlik oluşmuştu. Sonra babalarımız iş hakkında; Anne ve adını bilmediğim kadın da yemekler hakkında konuşmaya başladı. 

Yemeklerimiz bitince kötü hissettiğimi söyleyerek kendimi odama attım. O kızın bakışlarını bir dakika daha çekemezdim. Harry nasıl rahatsız olmamıştı anlamadım.

Yarım saat kadar ödevlerimle oyalandıktan sonra sıkılıp ayaklandım ve kapıya yaslanıp misafirlerin gidip gitmediğini anlamaya  çalıştım. Dış kapının kapanma sesiyle gittiler diye dışarı çıkacağım sırada odamın kapısının sertçe açılmasıyla yere düştüm. Acıyan burnum yüzünden gözlerim dolmuştu. 

"Napıyorsun ya ayı!" diye bağırmamla bulanık görüşümün arasından sinirli bir Harry gördüm.

"Asıl sen napıyorsun?! Beni niye onların arasında tek başıma bırakıp yukarı çıktın?"