27 - YİNE YENİ YENİDEN

1.9K 100 6
                                    

"Hiçbir şey anlamamam, normal mi?"

Pekâlâ, şu anki durumu özetleyecek olursam; bizi şaşkın gözlerle izleyen bir adet Esin, sinirli ve huysuz bir adet Barış, çekingen ve utangaç olduğu için Arda'ya sığınmış olan Yunus, masayı alaycı bakışlarıyla seyreden Arda ve ortamın gerginliğinden ne yapacağını bilemeyen bir adet ben, aynı masanın etrafında oturmuş olan biteni kavramaya çalışıyorduk.

"Hiçbir şey anlamaman normal, çünkü onlar da ne halde olduklarını bilmiyorlar." dedi Arda pişkin pişkin sırıtarak. Barış'ın sinirli bakışları Arda'ya dönerken, "Sen kes sesini, homofobik eşcinsel." dedi.

"Allah korkusuyla yanıp tutuştuğun için sana yardım etmek istemiştim sevgili kuzenim..." dedi Arda masum taklidi yapmaya çalışarak. Barış altta kalmayarak, "Bunu diyen kişinin üç yıl Kuran kursuna gitmiş olması da ayrı ironik..." dedi. Esin masaya eliyle sertçe vurduğunda tekrardan bütün bakışlar ona döndü.

"Şimdi anladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım," dedi bakışları teker teker hepimizin üstüne dolanırken. "Şu an masada, ne hikmetse dört tane eşcinsel oturuyo-" diye söze başlamıştı ki Arda, "Aslında, ben biseksüelim." diyerek kafını böldü. Esin homurdanarak, "Peki, şu an masada üç tane eşcinsel, bir tane de biseksüel oturuyor." dedi.

"Barış ve Esat eskiden sevgililerdi, ama Barış'ın kuzeni Arda, Barış'ı ailesine ispiyonladığı için bir anda araları bozuldu ve ayrılmak zorunda kaldılar. Sonra, ben de dahil herkesi oyuna getirip, ikisinin birbirlerine düşman olduklarını herkese yutturmaya çalıştılar. "

"Pek oyun sayılmaz," diyerek bu sefer dr Esin' in lafını Barış böldü. "Gerçekten birbirimize düşmandık. Sevgilin senden aniden, durduk yere ayrılsa sen de düşman olurdun." dediğinde istemsizce kaşlarım çatıldı. Barış'a dönüp sinirli sinirli ona bakmaya başladım, gerçekten şu an bu konuyu açmasına gerek var mıydı?

"Sizi takip ettiğim gün, bana söylediğin şeyler, pek de düşmanla olacak şeyler gibi değildi ama Barış Bey..." dedi Esin sırıtarak. Barış'ın yüzü hafiften kızarmaya başlarken kafasını yere eğdi.

"Sahi, o gün ne fısıldadı senin kulağına?" diye sordum içimdeki meraka hakim olamayarak.

"Tam olarak, 'Kızımın yanında bu adamla gece gündüz yattığımı anlatmayacağım Esin Hanım,' dedi." Gözlerim şokla irileşirken bakışlarımı Barış'a çevirdim. Yüzü şimdi tamamen kızarmış, utançtan elleriyle oynamaya başlamıştı.

Ardından masanın sol tarafından gelen gülme sesiyle bakışlarımı Barış'tan ayırmak zorunda kaldım.

"Günaha girerim korkusuyla sevgilisiyle öpüşmek bile istemeyen Barış'ın dediklerine bak sen..." dedi Arda muzip bir tavırla. Barış kafasını kaldırıp ona baktığında, "En azından hiçbir zaman eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünüp, sonrasında tükürdüğümü yalamadım." dedi kocaman sırıtarak.

"E, ben hâlâ hastalık olduğunu düşünüyorum," dediğinde 'ne anlatıyor bu salak' tarzındaki bakışlarımı ona yolladım. Ardından Yunus'a dönüp, "Ama öyle güzel bir hastalık ki, insanın tedavi olası gelmiyor..." dedi, Yunus ise gözlerini devirip masadaki kahvesini eline alıp büyük bir yudumla kahveyi içti.

"Olamazsın da zaten, çünkü bu bir hastalık değil!" dedi Barış. Açıkçası Barış'ın, inatla Arda'nın asla ciddi davranmadığı bir tartışmayı sürdürmesi ona acıyarak bakmama sebep oldu. Böyle şeylere sinirle çne sinirlene en sonunda kafayı yiyecek garibim...

Tam Arda, "Yoo, belki hormonlarl-" diyecekti ki Barış lafını keserek, "Arda, seni bir döverim, bir döverim var ya şeytan maşallah çeker."

Barış'ın çileden çıkmasın sebep olan o son damla ise Arda'nın, "Vay vay vay, pasif ama haşin..." demesi olmuştu. Barış hızla kalkıp masadaki şamdanı eline almıştı ki Esin tekrardan elini sertçe masaya vurdu.

"Buraya odaklanabilir miyiz, lütfen?" dediğinde Barış birkaç saniye homurdansa da kaderine razı gelip sandalyesine geri oturdu.

Barış'ın sandalyeye oturması ile elimi, onun dizilerindeki elinin üstüne yerleştirip parmaklarımızı kenetledim. Anında nefes alma ritmi değişirken, masadakilerin ne düşüneceğini umursamayıp kulağına doğru, "Uyma şuna..." diye fısıldadım. Deminki haline tezat olarak oldukça uysal bir biçimde kafasını olumlu anlamda salladı.

İstemeye istemeye elimin altındaki yumuşak ve sıcak deriyi bırakmak zorunda kaldım.

"Son olarak bir şey sormak istiyorum..." dedi Esin, yine dördümüzün bakışları ona döndü. "Siz... şimdi sevgili misiniz peki?"

Tam cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Barış benden hızlı davrandı.

"İnan," dedi sakin bir şekilde. "Bunu biz bile bilmiyoruz..."

KALBİN GÖZYAŞLARI (GAY)Where stories live. Discover now