Dilimde Senin Adın

2.5K 225 304
                                    

"Rüzgar,Rüzgar,Rüzgar."diye sayıkladı Devran muzipçe.

"Devran?"dedi uykulu bir sesle gözlerini aralayan Rüzgar.
"Geldik mi?"

"Geldik, gel seninle bir ciğer tava yiyelim."dedi Devran gözlerini kısıp tabelelara bakarken.
"Ömründe daha iyisini yiyemezsin."

"Sevgilim."dedi Rüzgar uykuyla savrulurken.
Telefonuna bakıp canını yakan ekran ışığıyla gözlerini kaçırdı yeniden.
"Sabah saatin beşi..."

"Ee nolmuş? Kahvaltımızı ederiz bir güzel,eve gideriz uyuruz serin serin klimada mis."

"Aşkım,sabah beşte ciğer mi yiyeceğiz yahu?"dedi Rüzgar surat ekşitirken.
"Peynir ekmek olur,yumurta falan ne bileyim?"

"Ya Adana'ya gelmiş peynir diyor ekmek diyor canını yediğim."dedi Devran surat buruşturup.
"Oğlum yemeklerin piri var burada,şahı şahı. Domates ekmeği evde de yersin lan."

"İyi."dedi Rüzgar alayla.
"Yiyelim ciğerini ciğerim."

"Havasından bak,suyunu içmeden doldu bünyene."dedi Devran arabadan ayrılırken.
Uyku sersemi esneyen Rüzgar hala karanlık etrafa bakarken yeni yeni kepenk açan ya da hiç kapanmamış kepenklerin önünde oturan esnafa göz gezdirdi.

Pul biber kokuyordu şehir.
Ve isot !

Sabahın yeni yeni ısıttığı şehir şimdiden sauna sıcaklığına erişmişti. Esnaf lokantalarından gelen buram buram et kokusuyla birlikte Rüzgar surat ekşitti.
"Cidden kusmayalım sabah sabah?"

"Lan seni Paris'in arka sokaklarında mı büyüttüler ananlar?"dedi Devran onu çay bahçesi gibi bir dükkana doğru ilerlertirken.
"Ye de cana gel azıcık kanlan."

"Yiyim de akşam yiyim."dedi Rüzgar gözlerini ovuşturup uyuşuk bacaklarıyla adımlarken.

"Akşama ben seni yiyeceğim."diye fısıldadı Devran mekandan içeri adımlarken.

Bir büyük devlet başkanı gelmiş gibi yerlere eğilerek selamlayan garsonlara ve mekan sahibine bakakaldı Rüzgar.
"Vay,Devran!"
Esmer ,orta boylu ve kilolu bir adam çizgili kısa gömleğiyle onlara adımlarken neşeyle sırıtıp iki yana açtı kollarını.
"Aslan bu aslan!"

Içerideki tüm personel "Abi."nidaları eşliğinde Devran'ı selamlarken arada kaynayan Rüzgar eline dökülen tütün kolonyası ile bakakaldı öylece. Neredeyse kemiklerini kırarcasına onu saran ama hiç tanımadığı sıfatlara tersçe bir bakış attı.

"Niye haber vermedin ?"dedi adam gömlek cebinden bir sigara ateşlerken.
"Abilere yer ayarlayın bahçeden!"

"Ani gelişti abi ya."dedi Devran Rüzgar'a göz kırpıp.
"Babam rahatsızmış biraz."

"Hee ,duydum onu."dedi adam sıkkın bir nefes verip.
"Kansız it soyları,çekip vuracaksın böylesini de...Derdini kime anlatacaksın işte."

"Öyle abi."dedi Devran aklına babasının çalıştığı inşaat firması gelince dişlerini sıkarak.
"Olmuşa çare yok,öyle geleyim bir babamın yanına dedim. Arkadaşımla."

"Nerelisin ciğer?"dedi adam samimi bir tebessümle.

"Çanakkale."dedi Rüzgar göz kırpıştırırken.

"Sen hiç şırdan yedin mi?" diye fısıldadı Devran imalı bir tebessümle.

"Yok. Duydum da. Ne ki o?"dedi Rüzgar merakla kahvelerini kırpıştırıp.

"Abi sen iki ciğer ateşle bize."dedi Devran  adama.
Bahçe kısmında otururken bir sigara yakıp elalarını kahvelere dikti yeniden.
"Sana eve gidince yediririm ben şırdan."diye fısıldadı Devran.

Dilek  Listesi (bxb)Where stories live. Discover now