------Vote ve Yorum Bırakmayı Unutmayın-----
Medya : Devran&Rüzgar'ın şarkısı <3
Sevdik sevildik alıştık ve ayrıldık
Biz aşkı meğer bir oyun sandık
Bu yalancı baharda ikimiz de yanıldık
Ama en güzel yerinde yarım kaldık
Hadi gel bir kibrit çak
Şu kalbim alev alev yansın
Sana alev alev yansın
Bana külleri kalsın
Nereye doğru baksam
Orda hep sen varsın
Bu sensiz hallerimin
Adını bilen yazsın
-
"Bitmiş yoğurt kaplarına çiçek ekilen bir çağda yaşamak isterdim. Her şeyin mükemmel olmak zorunda olmadığı bir çağda..."
Koli paketlemek ve eve yerleşirken o koli paketlerini tek tek "kırılmamasına" duacı olarak yeniden düzenlemek. Açmak ve tekrar yerleştirmek..Bu sıkıcı bir eylem bile dünyanın en güzel şiirini okumak gibi gelebiliyordu çünkü onların eviydi. Onların eşyalarıydı. Onların düzeniydi. Onların hikayesiydi.
Rüzgar son kalan bardakları da yerleştirdiğinde iki katlı,bahçeli ve sessiz sakin muhitlerine göz gezdirdi.
Sanırım yurtdışında yaşarken de alışamadığı şeylerden biri buydu. Her yapı birbirinin aynısıydı. Her bahçe hemen hemen aynıydı, her yapı birbirine benziyordu. Aslında iyi bir şeydi. Zira Türkiye'de uçurum gibi duran gökdelenler,çarpık apartmanlar ve gecekondular görmenin farkından sonra her biri birbirine benzeyen müstakil kendi halinde yapılar görmek biraz daha nizamlı ve hizalıydı.
Lakin yine de eksik bir şey vardı.
Yani öğrenci evlerini hatırlıyordu da Melek ile. Dümdüz gri çirkin balkon demirli o apartmanda gelen geçen onların giriş kattaki çirkin balkonlarına özenirdi.
Çünkü yoğurt kovalarına çiçekler ekerek tek tek rengarenk rüzgar gülleri koyarak o evi bile güzel kılabilme yetisi vardı Rüzgar'ın. Şimdi bakıldığında hizalı ve güzel binalar görmek hoştu lakin onların evi de herkesler gibi olsun istemiyordu.
Rüzgar istiyordu ki içindeki renk cümbüşü ve Devran'a her bakışında alev alev yanan güzelliklerin hepsi bir çiçek renginde buluşsun. Onların evi diğer her evden daha renkli açsın.
Rüzgar kendisi gittiğine geriye karalar bırakmış ve tüm renkleri de kendiyle beraber sırlara gömmüştü ziyadesiyle. Bu nedenle çaldığı ve uzun bir süre boyunca renksiz kaldığı ve renksiz bıraktığı hayatın telafisini istercesine olduğu gibi rengarenk çiçekler satan bir pazara koşmuştu.
Hayat güzeldi, güzelleştiriyorlardı lakin kötü şeyler nasıl ki üst üste bir araya geliyorsa iyilikler ve güzelliklerde hep bir araya gelebiliyordu.
Yani insan nasıl kötülüklerin ve gamın denizinde boğuluyorsa kendini aynı zamanda huzurlu ve iyi gelen bir kumsala atabilmeyi de biliyordu.
Misal Seyhan o denli heves etmişti ki hem Devran'ın hem de Rüzgar'ın arasında koşa koşa kitapçılardan temel yabancı dil kitaplarını almaya merak salmıştı. Okulda pek hoşlanmadığı dil etkinliği yeni bir ülkeye taşındıklarında bu sefer birden daha fazla dil bilmek arzusuna geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilek Listesi (bxb)
RomanceRastgele tuttuğunuz bir dileğin gerçekleşme ihtimali milyonda bir ihtimaldir. İlk görüşte aşk ise bulabilene belki bir ihtimaldir. Tek bir taş ile iki hedef vurabilme ihtimaliniz ise bambaşka bir hikayedir.