21. Hazır Mısın?

461 43 5
                                    

"Hazır mısın?"

"Sanırım evet."

"Hadi gidelim o zaman."
...
Yolda ikisi beraber ilerlerken, mavi denize yayılmış güneşin batan kızıl ışıklarının oluşturduğu görüntüyle büyülenmişti Chuuya. Sadece o görüntüye bakmak bile ne kadar iyi hissettiriyordu. Tüm yol boyunca kafasını başka yöne çevirmeden aklına kazıyarak izliyordu bu görüntüyü. Gerçek dünyadan soyutlanmış gibi huzur dolmuştu içi. Keşke diye düşündü, hayatım boyunca sadece bu görüntüyü görseydim.

Onun böyle dalmış ve huzurla gülümsediğini görünce Dazai onun neye baktığını merak etmişti. Onun döndüğü yere denize döndü. Gerçekten nefes kesici bir manzaraydı. Manzarayı izlerken Dazai'nin aniden aklına bir fikir gelmişti. Gülümseyerek seslendi.

"Hey Chuuya!" Chuuya gözlerini manzaradan ayırmadan cevap verdi. "Hm?" "Şapkanı çıkarır mısın?" garip bakışlarını bir iki adım ötesinde durmuş Dazai'ye çevirmişti. "Neden?" "Sadece çıkart." Chuuya oflayarak dediğini yaptı.

Dazai bir kaç adım geriye gidip samimi bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. "Gün batımından bir parça gibi duruyorsun Chuuya. Çok güzelsin."

Chuuya ani iltifatla şaşırmıştı, karşısında ona gerçekten hayranlıkla bakan Dazai'ye nasıl cevap vereceğinide bilmiyordu. "Bencede öyleyim." Dazai birden gülmeye başladı.

"Hahahaha" Chuuya da onun gülümsemesine karşılık sırıtmıştı. "Hey ne gülüyorsun?" o güldükçe Chuuya da kendini tutamıyordu. Ve sonunda o da gülmeye başlamıştı.

Bir süre daha yol gittikten sonra bir bankta dinlenmeye karar verdiler. Çok fazla oyalanıyorlardı ve ikiside bunun farkındaydı.

"Dazai, sanırım hazır değilim." Chuuya gün batımının son anlarını izlerken doğruları söylemekten kendini alamamıştı. Dazai bir süre cevap vermedi. Hazır olmadığını biliyordu ama 3 yıl geçmişti. Artık zamanı gelmişti daha fazla beklemek anlamsızdı. Ve beklemenin cezasınıda Chuuya alıyordu yine. Biraz daha bekledikten sonra cevap verdi Dazai. "Gitmek senin için daha iyi olacak." "Biliyorum ama yinede...korkuyorum."

Nasıl korkmazdı ki? Tüm olayların suçunu kendine yüklemişti. Hep aklında şu düşünce vardı;

Hapishaneye gelmeseydim, bunlar olmazdı, o hücreye düşmeseydim bunlar olmazdı, onlara ihanet etmeseydim bunlar olmazdı, Akutagawa, Odasaku, Hirotsu, hapishanedeki yanan insanlar hepsi...hepsi benim yüzümden öldü. Şimdi nasıl hayatını mahvettiğim bir insanı görmeye gidebilirim ki? Hangi yüzle??

"Chuuya, Atsushi seni affedecek..." "Hafızası yerine gelecek mi?" "Bilmiyorum ama eğer seni görürse bir şeyleri tetikler, ve hatırlaması daha iyi." "Hatırlayınca o..." sözleri yine boğazına tıkılmıştı. Eğer hatırlarsa yıkılmaz mıydı? Hayatını anlamlı yapan şeyi hatırlarsa ne olurdu? Chuuya da bundan korkuyordu. Onun yüzünden yine insanların üzülmesinden korkuyordu. En yakınlarını artık incitmek istemiyordu.

Dazai sessizce Chuuya'nın elini tuttu. Ne tek kelime etti, ne de başka bir şey yaptı, sadece güneş batana kadar, elleri sımsıkı manzarayı izlediler.

...
Terler içinde sıçrayarak uyandı. Yatakta doğrulmuş nefes almaya çalışıyordu. Su içmek için hızlı hareketlerle mutfağa koştu.

"Hmm..." yine bir gece, ve Chuuya yine yanında yok. Alışamadığı tek şey buydu. Yataktan kalkıp mutfağa indi, ve neredeyse her gece gördüğü manzarayı görmüştü. Chuuya elinde boş bir bardak suyla duvara yaslanmış yerde oturuyor, dizlerini kendine çekmiş sessizce duruyordu.

"Chuuya kabus muydu?" Chuuya'dan ses çıkmadı. "Hadi gel gidelim." Chuuya hiç bir tepki vermiyordu, Dazai onu kucağına alıp odalarına geri döndü. Nazikçe yatağa yatırdı. Kendide yattıktan sonra Chuuya'ya döndü.

"Chuuya, anlatmak ister misin?" Chuuya yine sessizdi. "Anlatırsan daha rahat edersin." Dazai zorlamadan anlattırmaya çalışıyordu. Neredeyse her gece Chuuya kabus görüyor, onunla beraber Dazai de uyanıyordu. Bazen Chuuya ona geri uyumasını söyleyip bir süre mutfakta kalıyor, bazende bu gece olduğu gibi sessizce bir köşede hareketsiz kalıyordu. Ama Dazai uyuduktan, aslında Chuuya uyuduğunu sandıktan sonra sessizce hıçkırıklara boğuluyordu. Dazai ise elinden bir şey gelmediği için sadece kendine lanet ediyordu.

"...yanıyordu...su-su bulamadım, izledim sadece, kül olmuştu ben izliyordum...izledim...yanıyordu Dazai, hepsi, herkes, çığlık-" kendini tutamayıp ağlamaya başladı Chuuya. Onun bu halini yalnızca Dazai biliyordu. Güçlü, cesur, bilgili Chuuya'nın bu zayıf yönünü sadece o biliyordu.

Vicdan azabıyla perişan olmuştu. Öldürdüğünü düşündüğü tüm insanların ruhu ona musallat olmuş gibiydi. Chuuya çok acı çekiyordu. Ama onun geri uyumasını sağlayan, ona gün ışığını gösteren hep Dazai oluyordu.

Dazai onun yanında oldukça, Chuuya tüm bunlara katlanırdı.

"Geçti Chuuya, hepsi bitti, sadece rüyaydı." Dazai onu kendine çekip sıkıca sarıldı. Chuuya başını göğsüne koyup kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Yatakta birbirlerine sarılmış, huzurlu bir şekilde uyumak istiyorlarken bir gece daha yerini, herkese canlılık veren gündüze bırakmak üzereydi.

***

İkinci kitaba burdan devam edeceğiz arkadaşlar.
30.bölüm final olacak diye düşünüyorum.
İyi okumalar

Freedom | Soukoku | ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin