29. Tanıdık Biri

297 39 37
                                    

Chuuya onca olan şeyden sonra sıcacık bir banyo yapmış ve yatağında dinleniyordu. Atsushi'yi evine götürmüş ve sonra yanına geleceğini söylemişti. Artık her şey daha iyiydi. Atsushi'nin ne düşündüğünü bilmesede iyi olacağına bu sefer tümüyle inanıyordu. Atsushi'nin hastanede kaldığı tüm zaman boyunca Dazai her zaman ki gibi ortalıkta yoktu. Bir arama gelir ve acilen gitmesi gerektiğini söylerdi.

Yatağında uzanırken öylece tavanını izlemeye devam etti. Hastane işlerini halletmiş sadece olan biteni Dazai'ye anlatmak kalmıştı ama gel gör ki Dazai'yi en son ne zaman gördüğünü bile hatırlamıyordu.

O gün yatakta öylece dinlenmişti Chuuya. Olanları çok düşünmemeye çalışarak güzel bir uykuya teslim etmişti kendini.

Ertesi gün sabah kalkıp Atsushi'nin yanına gitmişti. Soğuk, onunla konuşmayan ve sinirli biriyle karşılaşacağını düşünsede gördüğü şey bambaşkaydı. Evin kapısını endişe ile çalarken keşke daha sonra mı gelseydim diye düşünmeden edememişti ama tüm düşüncesi ona eskisi gibi gülümseyen Atsushi sayesinde uçup gitmişti.

Uzun uzun konuşmuşlardı Chuuya ve Atsushi. Eskilerden, şimdilerden ve hayat hakkında. İkisi içinde uzun bir konuşma olmuştu ama sanki yepyeni bir hayata başladıklarının işaretiydi bu. Tüm acılar gerçekten eskide kalmıştı. Geçmişti her şey...

"Ben gitsem iyi olacak."

"Ah Chuuya-san bir işiniz mi vardı?"  Chuuya buruk bir gülümseme koydu yüzüne. Dazai bugün geleceğini söylemişti ama elbette gelmeyecekti yine de belki diye düşündü, belki gelirse evde olmalıyım.

"Evet biraz işlerim var. Yarın yine gelirim, olur mu?" Atsushi karşılık olarak tebessüm etti. "Bekliyorum Chuuya-san."

Chuuya hayatının tekrar böyle bir düzene girdiğini görünce içindeki hapishanenin kilidinin çürümeye başladığını hissediyordu. Yavaş yavaş özgürleşecekti. Artık özgür bir adam olabilirdi.

Batan güneşin verdiği ışıltılarla evine geri dönüyordu Chuuya. Aklında ise sadece ne yemek yesem düşüncesi vardı. Yemekler aklından sırasıyla geçerken mesaj sesiyle düşünceleri bölündü. Telefonunu çıkarıp mesaja baktı, Dazai'den bir mesajdı.

'Yarın orada olacağım Chuuya. Kendine iyi bak, seni seviyorum.'

Gerçekten belki diye mi düşünmüştü. Belki gelir diye. "Hahaha" kendine gülmeye başlamışken hiçbir cevap vermeden telefonu aynı yerine koyup Dazai'nin mesajını düşündü.

"Seni seviyorum? Tanrı aşkına bununla beni nasıl kandırabiliyorsun!! Lanet olsun gerçekten kanıyorum!" kendine kızıp dururken sert adımlarla eve yürümeye devam etti. Söylene söylene eve girerken hiç olmadığı kadar hafif hissediyordu. İlk defa yaşadığı bu hayat için pişmanlık duymadan adım atmıştı evine. Artık evim diyebilirdi. Yaşamayı hak eden bir insanın evi.

Ceketini asıp yemek yapmak için mutfağa ilerlerken mırıldanarak şarkı söylemeye başlamıştı. Yüzünde bir tebessüm aynı zamanda kaşları çatık şarkı söylerken önlüğünü takıp en sevdiği yemeği yapmaya başladı.

...

"Chuuuyaa elimde değilll~"

"Evet aptal evet eminim elinde değildir."

"Hadi ama bana inanmıyor musun?"

"Senceee!!!??"

"İnanıyorsun~"

"Seni-!! Ah ne yaparsan yap eve geldiğinde yemek vermeyeceğim sana."

"Chuuya çok kötüs-"

dııt dııt

Freedom | Soukoku | ✅Where stories live. Discover now