14. Bir Gün Zamanımız Tükenecek (+18)

2K 146 244
                                    

Medyaya hastayım.
(Medya:Ben Buse ve Damla💕)

+18 içerir rahatsız olacaklar okumasın lütfen.
İyi okumalar

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Chuuya işlerin buraya kadar geleceğini düşünmemişti ama burdan sonrada bırakmak istemiyordu. Dazai dudaklarını yalayarak ve ısırarak kırmızıdan daha koyu yaparken, Chuuya bunu düşünmeden edemedi. Nefes almak için dudaklarından ayrıldı Dazai. Kırmızı yüz, şişmiş dudaklar ve nefes nefese kalmış bir beden, Dazai bu nefes kesici görüntüyle bir süre inceledi altındaki turuncu saçlıyı ,ancak o zaman farketti Chuuya'nın tereddüt ettiğini.

"Chuuya..." Chuuya cevap vermedi, çünkü cevap verse bile ne diyeceğini bilmiyordu ve bu yüzden başını yana döndürmekle yetindi. Dazai ise cevap gelmeyince beklemenin bir anlamı olmadığını düşündü, ve yatakta normal bir şekilde oturup sırtını duvara verdi. Chuuya ise yataktan doğrulunca yatağın ucunda oturdu. Dazai'ye sırtı dönüktü.

İkisi tek kelime etmiyordu. Konuşması gereken Chuuya olsada, Dazai yeniden sessizliği bozdu.

"İnsanlar daima umut ederler demi Chuuya?" cevap yok.

"Ama bazı insanlar umut etmeyi çoktan bırakmış olurlar, sadece ölmek isterler. İşte bu insanların başına gelen en kötü şey nedir bilirmisin?" Yine cevap yok. Dazai de sessizleşti. Ne Dazai sözünü tamamladı ne de Chuuya yatakta hareket etti. Onların kımıldamasını sağlayan tek şey yavaşça yağan ve sonradan hızlanan yağmurun sesiydi.

Odada ne bir pencere ne de ufak bir delik vardı. Gün ortası bile olsa, gece gibi gözükürdü. Yağmurun sesi odayı doldururken Chuuya yavaşça hareketlendi. Kapıya doğru gitti ve sessiz bir şekilde konuştu. Bir cümle her şeyi özetlemeye yeterdi. "Nerede olacağımı biliyorsun..." ve kapıdan çıkıp gitti, arkasında kıkırdayan bir Dazai bırakarak.

Dazai kıkırdamaya devam ederken konuştu. "Sorunun cevabını merak etmiyor musun Chuuya?" cevap tabiki yok, çünkü onu duyan kimse yoktu. Sadece kendi kendine konuşuyordu. "Ben yinede söyleyeyim." yavaşça kalktı yataktan. "Bu insanların başına gelen en kötü şey..." kapıyı açtı ve çıkarken son cümleyi mırıldandı.

"Onlara yaşamak için bir amaç verenlerdir."

...

Dazai, Chuuya'nın nereye gittiğini biliyor ve yavaş yavaş yürüyordu. Onun tek istediği şey, hiç bir şeyin olmamış olmasıydı. Neden hala eskisi gibi hücrede gülmüyorlardı? Neden mutlu bir hayatları olamıyordu? Hep mi olay olmak zorundaydı? Dazai yine çıkmaza girdiğini hissetti, artık ne yapması gerektiğini bile bilmiyordu. Ve en sonunda kapının önünde durdu.

Bu kapı tabiki ikisi için her şeyin başlamış olduğu banyonun kapısıydı. Hala ilk günki gibi yalnız duruyordu kapı. Oysa her şey değişmişti.

Kapıyı açtığında içeride oturan bir Chuuya vardı. Tıpkı o günki gibi yere oturmuş ve duvara yaslanıyordu, sanki her şeyin aynı olması gerekiyor gibi Dazai o günki gibi içeri girdi. Tek farklı olan şey Chuuya'nın yara almaması ve banyoda fazladan bir kişinin olmamasıydı.

"Merak etmiyor musun?" diye sordu Chuuya. Ne başını kaldırıp Dazai ye baktı ne de ayağa kalktı.

"Neden buraya geldiğimizi mi?"

Freedom | Soukoku | ✅Where stories live. Discover now