*28. Bölüm*

8.2K 912 213
                                    

Yusuf sordu ;

'Züleyha bu sen misin?'

Ve Züleyha cevap verdi.

'Bir zamanlar bendim.
Artık bütünüyle sensin...'

🍃 Vâkıf-ı Esrar 🍃


Siyah atlas kumaş üzerine murassa misal işlenmiş gibi zarifti gökyüzündeki yıldızlar. Gecenin bu ileri saatinde, sessizliğin ve tatlı bir ayazın yüreklere huzur kokulu meltemler saçtığı bu kutlu vakitlerde bahçede bir başınaydı Hümeyra. Günlük işler bitmiş, ev halkı birer ikişer dinlenmeye çekilmişti. O ise son günlerde uyku uğramayan denizden gözlerine görsel bir şölen yaşatmak için bahçedeki asmanın altında sedire yayılmıştı. Ve hakikaten bu gece gökyüzü her zamankinden ayrı bir güzeldi.

Düşündü Hümeyra. Yıldızlardan başka hiçbir ışık olmayan loş bahçede derin derin düşündü. Hayatının tüm kıvrımları birer birer geçti aklından. Babaannesinin kollarından koparılması, onu sevmediğini hissettiği annesinin disiplin dolu günlerinde genç kız oluşu, Cem'e kanışı ve onu terk ederken Emir ile tanışması... Duraksadı. Emir ismi geçtiğinde bile atışı hızlanan bu kalp ile ne yapacağını bilmiyordu. İlk ve tek aşkıydı o. Bundan sonra ne yaşayacağını, kaderini yazan kalem Sahibinin ona neler hecelediğini hayal dahi edemiyordu. Fakat teslimdi artık. O'ndan gelecek her hayra teslim...

Yerinde yavaşça kıpırdanıp çınar ağacının uçuşan yapraklarına baktı. Zorlukla yutkundu. Düşünmek istemese de aklının bir köşesinde her daim anne ve babası vardı. Hasretlik çekmiyor, acı çekiyordu. Varlığına müsebbib olan insanların onu böyle umursamaması acı vericiydi. Şimdi dünyanın hangi köşesinde neler yaşadıklarını bilmese de bir gün muhakkak yüzleşeceklerine emindi.

Ve siyah adam Aras Karaca... Çokça iyilik etmişti Hümeyra'ya. Evinde ağırlamış, hediyeler almış, dahası kızına anne olmaya layık görmüştü. Kötü biri olduğunu sanmıyordu. Yalnızca engel olması icap eden hırsları vardı. O hırsları da ancak aşk iyi edebilirdi. Misal ; Güzide'nin ona beslediği ömürlük bir aşk... Aldığı ani kararla masada duran telefona uzandı genç kız. Bu telefonu Bursa'ya yerleştiğinde Recep beyler ile iletişim kurabilmek için almıştı. Nitekim Zeynep hanım ona yalıdan çıkmak için yardım ettiğinde verdiği için numarasını biliyordu. Geç saat olduğu için biraz çekinse de bir daha böyle bir fırsat bulamam diyerek arama tuşuna bastı. Telefon çaldı, çaldı, çok geçmeden açılmıştı. Zeynep hanımın tedbirli sesi ilişti kulağına.

-Zeynep hanım benim. 'dedi titreyen sesiyle.'Hümeyra...'  Zeynep hanım şaşkındı. Gecenin bu saatinde asla böyle bir arama beklemiyordu. Lakin sevinmişti de. Ne vakittir bu genç kızı düşünüp endişe ediyordu.

-Ah kızım! Nasılsın Su Hümeyra? Seni epey merak ettik. Tevhide annemde bende her aklımıza düştüğünde dua ettik senin için. 'dedi anaç bir sesle onu kucaklarken. Genç kız huzurla tebessüm etti. Zeynep hanım ve Tevhide teyzeyi seviyordu. Onu düşünüp dualarına katmaları ayrı bir mutlu etmişti.

-Ben iyiyim. Gayet iyiyim. Yaşlı bir çifte bakıyorum. Beni kızları gibi seviyorlar sizden iyi olmasın. Ben sadece sizleri merak ettim. Balkız, Aras bey, Güzide iyiler mi? '

Titriyordu sesi. Aras'ın iyi olmasını istiyordu. İyi, mutlu olmasını istiyor ama ondan uzak durmasını da diliyordu. Lakin ona bunca iyiliği eden insanlara böyle söylemek olmazdı. Zeynep hanım ise anlamıştı onu. Endişelerini gidermek için sesine bir kat daha huzur kattı.

-Hepsi gayet iyiler. Sen merak etme kızım. Aras önceleri tahmin ettiğimiz gibi çok kırdı döktü. Bende madem öyle diyerek aldım Balkız Hüma'yı yanıma. Görsen benim şımarık oğlum yalnız kalınca nasıl da akıllandı. '

Göklerdeki Nikah (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin