BÖLÜM 2

372 26 0
                                    

Koltukta sızmıştım gözümü açtığımda yerde iki viski şişesi vardı , saate bakmak için kolumu kaldırdım ama saatim kolumda değildi çıkarmış olmalıydım . Duvarda asılı olan saate baktığımda on bire geliyordu. Geç kalmıştım davam vardı , sorgum vardı , ifade almam gerekiyordu . Kalktım apar topar üzerimi giyindim arabaya bindiğim gibi adliyeye gittim adliyenin saatine baktım saat daha yediydi derin bir nefes verdim , odama geçtim apar topar giyindiğim üstümü düzene soktum , kravatımı düzelttim , saçıma biraz daha şekil verdikten sonra masaya geçip dava dosyasını incelemeye başladım bir saat sonra cübbemi giyinip dava salonuna indim .

'' Tanıkların ifadeleri ve iddiaları dinlenmiş kanıtlar incelenmiştir , Tanık Mustafa Yılmazın karısı Gülsüm Durmazı öldürdüğü kanıtlanmış ve tanığın cezasının ağırlaştırılmış müebbet olarak belirlenmesi uygun görülmüştür kanıtları ideali ile bulup inceleyen ve cinayeti araştıran savcımıza teşekkür ederiz savcım sizin eklemek istediğiniz bir husus var mı ? ''

'' Hayır hakime hanım her şey laik'i ile yerinde eklemek istediğim herhangi bir husus yok ''

'' Dava sona ermiştir ''

Dava salonundan çıktım odama giderken bir kadınla çarpıştık , önüne bakmadan yürüyordu , insanların neden hep dikkatleri dağınık ki .

'' Ya öküz müsün ?! Önüne baksana !! ''

Diye çıkıştı neye uğradığımı şaşırdım halbuki o bana çarpmıştı başım tartışamayacak kadar çok ağrıyordu.

'' Özür dilerim hanımefendi kusura bakmayın benim dalgınlığım ''

Diyerek yanından usulca geçtim odama çıktım masanın üzerine dün geceki cinayet ile ilgili raporlar bırakılmıştı açıp incelemeye başladım. Cadde ölüm saatinde fazla kalabalık olmuyordu , maktul' ün üzerinde herhangi bir DNA bulunmamış. Gülcan komiserin söylediğine göre yer altıyla da ilgisi vardı. Gerçekten çok salakça işler dönüyordu yani şerefli namuslu bir iş adamısın ne işin var yer altıyla? insanlara huzur batıyor yani yemin ederim batıyor , otur oturduğun yerde be adam yediğin önünde yemediğin arkanda ne istiyorsun , gazeteciler ile görüşmekte fayda var çünkü hakkında ödül törenleri dışında hiçbir haber yapılmamış , ailesi ile ilgili de bir şey yok magazin sayfalarında ,

'' Alo Ecem bana Dicle Yanak ile bir görüşme ayarlar mısın ? '

'' Gazeteci olan Dicle Yanak ile mi savcım ? ''

'' Sence Ecem ?? ''

'' Tamamdır savcım hemen ayarlıyorum ''

Telefon görüşmesini bitirdikten sonra kapı pat diye açıldı

'' Dingo'nun ahırımı burası !! ''

'' Aaaa şey siz savcı mıydınız ? ''

'' Gördüğünüz üzere öyleyim , bakın kapılar tıklamak için var . Şimdi çıkın tıklayıp girin ''

'' Ta-tabi ''

Dışarı çıktı ve kapıyı tıklayıp gir dememi bekledi on saniye boyunca bir şey demedim .

'' Artık girmeme müsaade edecek misiniz sayın savcım ? ''

Dedi kapının ardından

'' Sabret biraz ölmezsin ''

'' Ama aciliyeti var ''

'' Gir öyleyse ''

'' Sonunda ''

Dedi sessizce ama karşısında bir savcı olduğunu unutuyordu ve ayrıca onda daha önce karşılaşmadığım bir cesaret vardı bir hadsizlik vardı karşısında bir savcı oturuyordu ve öz güvenli bir şekilde alışveriş arkadaşıymışım gibi konuşuyordu benimle

'' Bu öz güvenin kaynağı nedir hanımefendi ? ''

'' Öz güven yok Onur savcım yapım böyle ''

'' Yapınız değişikmiş hanımefendi adınızı bahşedin lütfen ''

'' Armina Kara savcı bey ''

'' Adında kendin gibi Armina ''

'' Neymiş ki anlamı ? ''

Dedi şaşkınca galiba daha önce böyle bir cümle kurulmamıştı ona. Kurulmaması garipti gerçi pek kullanılmayan bir isimdi Armina . Arapça ve Latinceden gelir .

'' Cesur ve yürekli demek Armina ''

Hikâyenin İnstagram Hesabı ;
watty_savcibey_

Savcı BeyWhere stories live. Discover now