BÖLÜM 24

46 5 19
                                    

Onurdan ;

-'' Alo Gülcan sana söylediğim kamera kayıtları incelendi mi ?''

-'' Savcım maalesef kamera kayıtlarından o gün silinmiş ''

-'' Başka kamera yok mu ? Olayı gören duyan ? ''

-'' Hayır savcım , şüpheli kişi o kadar iyi planlamış ki neyi nerede nasıl yapacağını hiçbir kanıt bulamıyoruz ne parmak izi var , ne bir kıl ne de bir eşya sadece bir kurşun izi''

-'' Bir saat içinde Olay yerine geleceğim olay yerinde hiçbir şeye dokunmayın , belki gözümden bir şey kaçmıştır''

-'' Emriniz üzere savcım''

Telefonu kapattım ve kapıdan içeri giren Denize kaydı gözlerim.

''Deniz''

'' Onur Doktorla konuştun mu ? Ne diyor ? İyi olacak mı ?''

'' Doktor süresini bilmediği bir vakte kadar komada kalacağını söyledi , kurşun omurilikteki sinir topluluğunu sıyırıp geçtiği için beyinin şoka bağlı vücudu komaya soktuğunu söyledi , bir de felç riski varmış onu da uyanınca anlayacaklarmış ''

'' Ben ona demiştim bizi bırakma , bunu da başka bir savcı kontrol etsin dedim beni , beni dinlemedi. Ona çok yüklendim y-yanlışlıkla yaraladım onu bıçak kadar sivri oklar misali sözlerimle ''

/Yazardan/

Deniz sözlerini tamamlar tamamlamaz tuttuğu gözyaşlarını salı verdi hemen durmaksızın hıçkırarak ağlıyordu , belki ona ettiği laflar içindi bu hıçkırıklar . Onur çekinerek yanına gider ve sadece sırtını sıvazlamaya yeter gücü , ne bir söz söylemeye ne de teselli etmeye edemez cesaret .O sırada Armina kapıyı yavaşça tıklatıp içeri girer .

''Gel Armina Deniz ile ben yokken ilgilenir misin ?''

'' Tabi hayatım ben ilgilenirim Denizle ''

'' Sağ ol''

Onur yavaş ve düşünceli adımlarla odadan çıktı , asansörü bekleyerek zaman kaybetmek istemediği için merdivenlerden indi ve hastaneden çıktı , kendi evine geçti. Uzun zamandır ilgilenmediği patronu veterinere getirmek için köpeğine tasmasını taktı , evden dalgınca çıktı ve aynı şekilde sahil kıyısını Patronla yürümeye baladı. Aklındaki upuzun düşünce şeridi bitmek bilmeyen ufka kadar uzanan bir yola benziyordu , her düşündüğünü ilmek ilmek işliyordu kafasında eviriyor çeviriyor , sağa veya sola yatırıyor , eninden boyundan alıyordu. En sonunda anlamıştı bir hata olmuştu , hayatında kocaman oluşan bir hata . Hata yapmazdı çoğu zaman , saniyelerini hata denen ucube şeye yatırmazdı . Korkardı çünkü , hata yapmaktan ödü patlarcasına korkardı . Bilhassa hayatını adadığı mesleği hatayı kabullenemezdi , eğer mesleği elinden giderse , ne mevcudiyetinin bir önemi kalırdı ne de şuan için düşündüğü bir çok şeyin. Durdu yüzünü denize döndü ve konuştu kendi kendine , 'Bu saçma sapan olay örgüsünde benim burnumun dibinde bir şey var ve o şey bu saçmalıkların oluşmasını sağlıyor. Ben o şeyi göremedikçe bu bela silsilesi şu sıralar olan saçmalıklar bir türlü son bulmayacak gibi gözüküyor.'

Diye geçirdi içinden ardınca sıra Patron huzursuzca havlamaya başladı.

''Oğlum sen niye havlıyorsun bakalım ?''

Onur Patronun yanına çöktü ve başını okşadı

''Evet veterinere gidiyoruz ama korkma sadece seni kontrol edecekler fazla canın yanmayacak''

''Hav hav''

'' Aferin benim cesur oğluma''

Onurlar veterinere geçerken tedirginlikle eşinin başında bekleyen Deniz kendini ne kadar yıpratabilirse yıpratıyor , ne kadar kötü düşüncelere kapılabiliyorsa kendini bir o kadar da düşünce havuzunda boğuyordu. Armina ise Denizin yanına oturmuş sakinleşmesi için durmadan çaba gösteriyordu.

Savcı BeyWhere stories live. Discover now