BÖLÜM 30

76 2 3
                                    


''Peki siz baygınken ve polisler etkisiz haldeyken aradığımız kişiler kaçarsa?''
''O zaman dikkatli bir şekilde kendini koruyarak onların peşinden gidersin ve topuklarına ateş edersin''
''Efendim şey''
''Ne ?''
''Ben şey''

''Sen ne Ezra ?''
''Ben pek fazla silah kullanamıyorum''

''Ne demek silah kullanamıyorum???''

''Efendim şey o bölümden torpille geçtim''

''Ezra sana ödev bugün yatana kadar evinde atış çalışacaksın dartla''

''Emredesiniz Efendim''
Bu çocuk şaka mıydı ? Silah kullanmayı bilmeyen savcı mı olur ?? Sınanıyorum gerçekten.

''Geldik şimdi sadece arabada kalacağız ve polislerin etrafı kuşatıp işaret vermelerini bekleyip harekete geç emri vereceğiz anlaşıldı mı ?''

''Anlaşıldı efendim''

''Efendim diyip durma Ezra !!''
''Neden efendim ?''

''Sinir bozucu''

''Peki efendim''

Sinirle anlımı ovuşturdum o sırada telsizden ses geldi.

''Kartaldan yuvaya hazırız tamam''

''Yuvadan kartala harekete geçin tamam''
''Ef- Savcım''

''Söyle''
''Dama oynamayı sever misiniz ?''

''Özel hayat yok Ezra''

''Bu özel hayat değil ki efendim''
''Özel hayat Ezra ''

''Özür dilerim efendim''

''Ezra''

''Buyurun efendim''

''Sana şuradan bir çarparım yanındaki çöp konteynırında izin çıkar !!!''

''Ö-özür dilerim efendim''

''Hala efendim diyor hala özür diliyor Allah'ım kafayı sıyıracağım. Ulan mankafa ulan geri zekalı sana kaç kere daha diyeceğim bana efendim deyip durma diye ? Her iki cümlenden biri özür dilerim lan!''

''Kusura bakmayın savcım bir daha olmaz''

Ezranın sesi mümkünmüşçesine daha da kısıldı ve yüzü kıpkırmızı oldu. Sanki yetişkin bir gence eğitim vermiyormuşum da beş yaşındaki bir çocuğa bakıcılık yapıyormuşum gibi hissediyordum kafamı direksiyona dayamış öylece gözlerimi kapatıyordum ki kurşun sesleri gelmeye başladı kafamı kaldırdım ve Ezraya baktım gözlerini hızlıca kırpıyordu nefes alışverişleri hızlanmıştı ve ellerini daha fazla yoluyordu sert bir sesle konuştum.

''Eğer benimle kalmak istiyorsan veyahut bunu geçtim gerçek bir savcı olmak istiyorsan cesur olmalısın''

Ezra arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı. Arabadan inip onun kapısını açtım ve kolundan sertçe tutup indirdim aynı şekilde ardım sıra kurşun seslerinin hala gelmekte olduğu eve doğru sürükledim. İkimizi de tam çatışmanın ortasına attıktan sonra ona silahımı verdim.

''Kafanı çıkart ve ateş et!!''

''Savcım lütfen''

''Sana kafanı çıkart ve ataş et dedim !!!!''

''Onur bey lütfen yapmayın''

''Sana dediğimi yap !!!!!!''

Titreyen eliyle temkinlice kafasını çıkarttı ve bir şarjörü nişan almadan geçiştirircesine ateş etti.

Yazardan ;

Onur hızla korunduğu yerden çıkar ve bir sütunun arkasına geçer onun ateş etmediğini gören adamlar ateş ede ede yanına yaklaşmaya başlar. Ezra panik içinde şarjörü çıkartmaya uğraştı adamlar her saniye Onura daha fazla yaklaşıyorlardı. Ezra takmaya çalıştığı şarjörü elinden düşürdü ve düşen şarjör koltuğun altına gitti uzanıp onu almaya çalıştı. Bu sırada adamlar Onura daha da yaklaşmışlardı Ezra şarjörü bir gayretle aldı ve hemen silaha takıp ateşe hazır hale getirerek Onura yaklaşan adamları kollarından vurmayı başardı bir adam ona ateş etti ama Ezra o esnada tam zamanında siper almayı başarmıştı. Kalkıp tekrar ateş etti bu sefer kritik bir yere ateş etmeyi başarmıştı. Onur yerden bir silah aldı ve hızlıca silahı Ezraya doğrultup arkasında ona silah doğrultmakta olan son adamı kafasından vurdu.

Onurdan ;

''İyi iş çıkarttın evlat aferin sana''
''Te-teşekkür ederim savcım''

''Savcım adamları yakaladık''

''Yaralımız var mı ?''

''Hayır savcım''
''Tamam o zaman ekip görev başarılı hepinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum suçluları nezarete atın yarın resmi işlemleri başlatırım hepinize iyi akşamlar''

''Sağ olun savcım''
Hepimiz arabalarımıza bindik. Ezra gözlüğünü silerken yere düşürdü ve eğilip ona verdim ardından telefonumla birine kısa bir mesaj attıktan sonra arabayı çalıştırdım.

''Evin neredeydi Ezra ?''

''Avcılarda Savcım''
''Tamam evlat''

''Savcım''

''Ezra?''

''Savcım ya beklediğiniz gibi olmasaydı? Sizi kurtaramasaydım?''

''Ezra insanları bu meslek sayesinde daha iyi tanıyabilirsin senin yeteneğin elmas gibi baskı altındayken ortaya çıkıyor bu çok değerli ben sadece o yeteneği ortaya çıkartmak için bir ortam yarattım. Sen de kendinde nasıl ne gibi bir değere sahip yetenekler olduğunu gördün değil mi ?''

''Evet savcım teşekkür ederim''
''Öğretmek benim görevim ezra aynı öğrenmenin de senin görevin olduğu gibi. Evine geldik genç adam''

''Sağ olun savcım iyi akşamlar''

''Rica ederim iyi akşamlar Ezra''

Arabadan indi evine yürürken arkasını dönüp el salladı korna çaldıktan sonra eve girişini izledim daha sonra kendi evime doğru yol aldım.

Savcı BeyWhere stories live. Discover now