BÖLÜM 16

80 9 24
                                    

Arminadan;

Hacıhüsrevden geri dönerken yolda enkaz halinde bir araç gördüm . Merakıma yenik düştüm ve arabamı kenara çekip enkazın yanına gittim. Açıkçası oraya gitmem tehlikeliydi çünkü araç her an patlayabilir ama merak işte insanın başına her işi açar . Arabaya yaklaşıp içine baktım. Onur anlından kanlar akar vaziyetteydi . Onu bu halde görünce sanki içimden bir parça kopmuş gibi hissettim . Yaşamama olanak veren ruhum sönmüş solmuştu adeta . Düşünce bulutundan kurtulup Onura daha fazla yaklaştım . Yüzünü ellerimin arasına alıp yanağını okşarken konuşmaya başladım bir yandan .

'' Onurum , savcım niye kapalı deniz gözleriniz ? Neden bayım ? Söyleyin bana niçin iki kelam etmiyorsunuz benimle ? Yoksa gerçeği mi öğrendiniz ? Ama ben girmedim ki bu yola zorlandım hep , başka yolumda yoktu zaten . Affınıza sığınıyorum savcım ne olur azad edin beni . '' Ağızımdan nasıl böyle cümleler çıktı bilmiyorum ama benden bağımsız hareket etti beynim ve dilim . Onun için o kadar endişelenmiştim ki aklım başımdan uçup gitmişti . Biraz bilincim yerine oturunca hemen ambulansı aradım . Ambulans , polis ve itfaiye ekipleri beş dakika sonra buradaydı . Onurla birlikte ambulansa bindim ve duygularımın neden benden bağımsız hareket ettiğini sorgulamaya başladım . Neden böyle hissediyordum bilmiyorum ama bu beni rahatsız ediyordu. Sonra Onuru bulduğum o an geldi gözümün önüne . Anlındaki kan kırmızısı hiç yakışmamıştı ona aynı güçsüz , savunmasız olmanın yakışmadığı gibi . Bunları düşünürken elimi tuttu bir anda ve

'' Neden?'' Diye sordu gözleri kapalıydı bunu sorarken . Zaten bu sorudan sonra da hiç konuşmamıştı . Cevap versene Armina , neden ? Neden bu haldesin ? Neden böylesin ? Neden Onura anlattığın bu zoraki yolu seçtin ? Şuan bu soruya cevap verebilecek cesaret kendimde yoktu o yüzden sadece elini okşayıp öpmekle yetindim . Hastaneye vardık ve Onuru ameliyata aldılar . Ve ben tekrar düşünmeye başladım , beni bu adama çeken şey ne ? Nasıl bu kadar kolay duygu gösterebiliyorum ona ? Neden hep onun yanında olmak istiyorum ? İşte bu soruların cevaplarını yalnız Onura sorarak öğrenebilirim ama ondan uzak kalmam kaçmam gerek çünkü yakalanma riskim çok büyük . Onuru biraz tanıdıysam Birol'un ifadesinin ardına düşecek ve her şeyi gün yüzüne çıkartacak . Ama böyle olursa her şey biter . Bunu yapmaması için uzaklaşmaktan çok yakınlaşmam gerekiyor sanırım evet , evet bunu yapabilirim. Bir saat kadar sonra ameliyathaneden doktor çıktı ve hemen yanına gittim .

'' Doktor bey nesi var Onurun?''

'' Beyin travması geçiriyor hanımefendi , büyük bir ihtimal hafıza kaybı geçirecek , beyin kanamasına karşın onu bu gece uyutmayın . Ve endişe etmeyin bu tür kazalarda hafıza kaybı ortalama bir hafta sürer , hemşirenin size getirecek o ilaçları içirmeyi aksatmayın . Beş bin iki yüz elli üçüncü odada kalıyor.''

Dedi ve gitti , iyi de ben bunların hepsini zaten biliyordum ama hafıza kaybı benim aleyhime gerçekten iyi bir durum . Üzgünüm Onur seninle biraz daha oynamam gerekecek gerçekleri öğrenmemen için . Onurun kaldığı beş bin iki yüz elli üçüncü odaya gittim . Yattığı yatağın yanında olan kanepeye oturdum ve uyanmasını beklemeye başladım .

'' Sen kimsin ?'' dedi bir süre sonra haydi kolay gelsin

'' Sevgilim beni hatırlamadın mı ?'' Sevgilim mi ? iyyy iğrenç .

'' Sevgilim ? ''

'' Evet beni istemek için eve geliyordun ama kaza yaptın hayatım '' Dayan Armina sadece bir hafta

'' Saçmalamayın hanımefendi tanımadığım birini nasıl istemeye gidebilirim ? ''

'' Geçecek sevgilim , hatırlayacaksın sadece küçük bir hafıza kaybı geçiriyorsun ''

'' Ben unutmam , hiç bir şeyi unutmadım bu zamana kadar böylesine büyük bir şeyi hiç unutmam ''

'' Sevgilim sana yalan borcum yok ya doktor gelsin sor ona ''

'' Ya yok . Ben sevgili yapmam , kız istemem , evlenmem ben işimle evliyim saçmalıyorsunuz hanımefendi ''

''İşe kafamı gömüp böylesine mucize bir güzelliği görmemem aptallık , diyen sendin Onurum'' At at biraz daha at Armina

'' Ben asla böyle bir şey demem itiraz ediyorum ''

'' Onurum burası mahkeme salonu mu ? İtiraz ediyorum nedir ? ''

'' Sen yalan söylüyorsun biz sevgili değiliz ''

'' Öyleyiz aşkım'' Ayyy iğrenç

'' Peki öyleyse tanışma tarihimizi söyle''

'' Yirmi altı Aralık Cuma günü iki bin yirmi bir ''

'' Peki o zaman sana evlilik teklifi ettiğim yüzük neden parmağında değil ?''

'' Hazırlık yaparken kaybolmasın diye çıkarttım ''

'' Peki benim kokumu tarif et '' Duraksadım Onurla uyuduğumuz geceyi düşündüm meltem gibi kokuyordu ferahlatıcı , huzur verici ama bazı zamanlarda da kahve ve yağmurdan sonraki toprak kokusu gibi de kokabiliyordu.

'' Meltem gibi kokuyorsun sevgilim''

''Peki tamam ikna oldum''

'' Sonunda hayatım sonunda ''

'' Hıhı evet sonunda '' dedi ve gözlerini kapattı

'' Uyuma !!!'' Diye bağırdım birden , kendimden bile beklemediğim bir voltajla bağırdım hem de . Belki sonsuza dek uyumasından korktuğum için , ellerimden kayıp gitmesinden korktuğum için bağırdım o kadar yüksek sesle.

'' Niye bağırıyorsun ??''

'' Uyumaman gerek sevgilim ''

'' Neden ? ''

'' Beyin kanaması geçirebilirsin aşkım o yüzden korktum bir kez gözlerini kapatıp bir daha açamazsan ve bana deniz gözlerinle bakamazsan diye''

'' Sakin ol ıııı adın ?''

'' Armina sevgilim Armina''

''Sakin ol Arminam bir şey olmayacak merak etme ''

'' Korkuyorum ama sevgilim aynı Fırtınadan ve gök gürültüsünden korktuğum gibi ama daha fazla hiddetle ''

'' Gel yanıma uzan ''Tıpış tıpış gittim ve yanına uzandım onula yatmak bana huzur veriyordu nedensizce bana

'' Kokun tanıdık geliyor bana ''

'' Defalarca aynı yatağı paylaştığımız içindir hayatım''

'' Olabilir'' Ve kapı çaldı , kim şimdi bu ? Niye bu büyülü anı bozuyor ?

Geciktiği için çok özür dilerim sevgili okurlarım , affınıza sığınıyorum . Umarım beklediğinize değmiştir . 

Hikâyenin İnstagram Hesabı ; watty_savcibey_ 

Savcı BeyWhere stories live. Discover now