BÖLÜM 29

38 2 0
                                    


''Onur savcım bugün size bir ortak atanacakmış. Bu da onun dosyası''
''Ne ortağı Hamdi ?''
''Efendim stajyer gibi bir şeymiş deneyimsiz savcıları deneyimli bir savcının yanında olması ve bir şeyler öğrenmesi üzerine adalet bakanlığı böyle bir çalışma başlattı''
''İyi de zaten savcı olmak isteyenler birkaç yıl avukatlık yapmıyor mu ? Deneyimi orada da
kazanabilirler diye düşünüyorum Hamdi''

''Haklısınız savcım ama benim bu konu ile ilgili yapabileceğim pek bir şey yok isterseniz başsavcı ile görüşebilirsiniz''

''Tamam odasında mı ?''

''Evet savcım odasında''

''İyi sen çıkabilirsin''

Hamdi odadan yavaşça çıktı ve meraklı gözlerim Onura döndü.
''Şimdi ne yapacaksın Onur ?''
''Başsavcıyla konuşacağım yalnız çalışmaya alışkın birine bir partner fazlalık gibi gelir. Uyumu ve başarıyı etkiler, olmaz''

''Anladım ama belki senin için daha iyi olur''
''Olmaz Armina olmaz''

''Peki ne desem boş zaten neyi nasıl istiyorsan öyle yap hödükçüm''

Kalktı Başsavcıyla görüşeceğini söyleyip odadan bir hışımla çıktı. Besbelli bu ortak işi onu sinirlendirmişti öfkeyle kalkıp gitti.

''Neymiş? Ortakmış! Ne ortağı be ? Koskoca düzeni bozmak şimdi mi akılına geldi Adalet bakanlığının''

Yazardan ;

Onur koridorda söylene söylene ilerliyordu. Başsavcının kapısını sertçe çaldı ve gel komutunu duyduktan sonra içeriye girip kapıyı sertçe kapattı.

''Başsavcım nedir bu usta-çırak ilişkisi ?''

''Ne oluyor Onur? Kendine gel istersen. Ne bu haller bu tavırlar? Bir başsavcıyla konuşuyorsun bir silkelen de ne yaptığının farkına var. Adalet bakanlığı senin keyfi kahyanın isteğine göre mi karar alıp uygulayacak?''

''Ben öyle bir şey demedim savcım''

''O zaman her neye sinirlendiysen bir iki dakika dur da kendine gelip öyle gir bir dahakine odama hadsizlik etme''

''Savcım bence bu usta-çıraklık işi saçmalıktan başka bir şey değil. Tüm savcılar savcılık mevkiine atanmadan önce zaten belirli bir süre avukatlık mesleğini icra ediyorlar ve bu onlara sabit bir deneyim sunuyor. Ne gerek var şimdi sahadaki savcıların zamanlarını alıp onları bu tür absürt işlerle uğraştırmaya? Allah'ınızı severseniz söyleyin akıl karı bir iş mi bu?''

''Onur eğer bu düzeni beğenmiyorsan istifanı verip çeker gidersin. Kimse seni burada zorla tutmuyor senden başka kimse de bu konuda hadsiz ve bencilce söylenip durmuyor!! ''
Onur hırsından kıpkırmızı olmuş bir şekilde odadan çıkar ve hızlı adımlarla odasına ilerleyip sertçe kapısını açar. Armina birden irkilerek yerinden sıçrar ve hızla Onura döner.

Armina'dan;
Bir on beş dakika sonra odaya kıpkırmızı bir yüzle geldi ve kuzu gibi oturdu öfkeyle kalktığı koltuğa.
''Ne oldu hayatım?'
Onur soruma cevaben sadece iç çekmekle yetindi.
''Sanırım konuşmak istemiyorsun. Yalnız kalmak ister misin ?''
''Hayır gitme''
''Tamam o zaman bana şuan senin gülmen için ne yapabilirim onu söyle bari''
''Bir şey yapabileceğini sanmıyorum''
''Peki''
Açıkçası üzülmüştüm sevdiğim adamın morali bozukken onun moralini düzeltmek için bir şey yapamıyor oluşum hem canımı sıkıyor hem de üzüyordu beni. Onur eline dosyayı alarak sesli bir şekilde okumaya başladı.
''Adı Ezra, Soyadı Boysal, 26 yaşında, Kumral saçlı, yeşil gözlü, 1.89 boya sahip, Fit vücutlu Robert Koleji Hukuk fakültesini birincilikle bitirmiş. Babası ile yaşıyormuş annesi yakın zamanda ölmüş. Küçük bir kız kardeşi varmış adı Devrinmiş çocuk iki yaşındaymış babası fazla ilgilenemediği için özel bir dadı tutmak zorunda kalmışlar. Ezra aynı zamanda çok iyi bir piyanistmiş son zamanlarda gündeme gelen Orçun Palabey ve kardeşi Tuğran Palabey arasında geçen miras davasında avukatı olduğu Orçun Palabeye davayı kazandırmış. Aynı zamanda da ünlü mafya lideri Pamir Akan'ın aklanmasını başarıyla sağlamış. Yani anlayacağımız tam bana göre bir stajyer seçmişler. Bu hoşuma gitti.''

Savcı BeyWhere stories live. Discover now