BÖLÜM 21

61 6 12
                                    

Merhaba arkadaşlar , evet biliyorum uzuuun bir süredir ortalıkta yokum . Öldüğümü düşünebilirsiniz ama ölmedim . Sadece okul yoğunluğundan dolayı bir ay kadar bir süre ortalıkta yoktum . Özür mahiyetinde bu bölümü biraz uzun tuttum . Umarım beğenirsiniz . Oy vermeyi ve yorum yapmayı utumazsanız sevinirim . Verdiğiniz oy ve yorumlar motivemi arttırmakta olup daha hevesli bölüm yazmamı sağlıyor keyifli okumalar .

Arminaya Bir şey olma korkusuyla belki , belki de onun bir şey yapmış olma korkusuyla bilmiyorum . Bir hışımla masadan kalktım . Ya ona bir şey olduysa ? Ama öyle bir hadise meydana geldiyse haberim olurdu değil mi ? Söylerlerdi bana . Gerçi niye Arminanın cinayet işleme ihtimali geldi ki gözümün önüne ? Nasıl yakıştırabildim katilliği ona ? Yoksa güvenmiyor muyum ona ? Niçin güvenmiyorum peki? Ne saçmalıyorsun Onur ? Arminayla hiçbir alakası olmayabilir de . Şuan bunu düşünmenin sırası mı Allah aşkın ? Git ve incele şu cinayet davasını . Aynı hızla arabaya bindim . Arminaya olan merakım kuvvetli olan mantığımın önüne geçti ve onu aradım . Uzun bir bip sesi , açmadı telefonumu açmadı ! , sert bir şekilde direksiyona vurdum , telefonumu açmadı . Şimdi ona olan merakım daha da artmıştı . Ne olmuştu ? Ortalıkta ne dönüyordu ? Gerçekten buna mı kızıp şaşırıyorsun Onur ? Yahu kız ormanda senin telefonunun çekmediği gibi onunki de çekmiyor . Hafızan gitti , zekan da onunla birlikte gitti sanırsam . Kendine bir an önce çeki düzen ver ! Evet doğru ormanda telefon çekmiyor . Kendi düşüncelerimle boğuşurken orman yoluna girdim ve bir anda arka lastiğin aksadığını fark ettim . Arabadan indim ve arka sol lastiğe baktığımda havasının sönmüş olduğunu anladım. Aslında Gülcanı arayıp yardım isteyebilirdim fakat orman şartları işte telefon çekmiyor . Arabanın bagajını açtım yedek lastiği çıkarttım . Lastiği takmaya başladım bu hemen hemen yarım saat on beş dakikamı aldı . Daha sonra arabaya bindim ıslak mendil yardımı ile ellerimi temizledim , arabayı çalıştırdım on dakika sonra arabanın benzini bitti .

'' Lanet olsun ! Bu kadar aksilik de fazla ama . ''

Arabadan indim ormanın on kilometre ötesinde bir yerleşke yeri vardı cinayet alanı ise yirmi beş kilometre ötedeydi saat şuan ikiyi on geçiyordu . Yerleşke yerine koşarak varmam bir saat otuz dakikamı alırdı , yürüyerek gitmem iki saat kırk sekiz dakikamı alırdı . Eğer cinayet yerine erken gitmek istiyorsam yerleşke yerine koşmalıydım daha sonra oradan bir araç tahsis edip geri kalan yolu hızla giderdim. O yüzden tabana kuvvet Onur . Koşmaya başladım bazen çalılar yüzüme çarpıyor bazen de ayağım kütüklere veya taşa takılıyordu bundan sebep ise dengemi kaybedebiliyordum . Rüzgarın koşmamla birlikte yüzüme yaptığı etki bir yandan nefesimi kesip zoraki nefes almamı sağlarken bir yandan da suratıma vuran ferahlatıcı etkisi ile biraz rahatlıyordum . Ormanın engebeli arazisi koşmamı zorlaştırıyordu ama geç kalmamamım tek yolu koşmaktı . Yarım saatlik amansız koşunun sonunda bir ağacın dibine çöktüm . O kadar yorulmuştum ki göğüsüm saniyede iki defa inip kalkıyordu . Kalbim o kadar yüksek hızda atıyordu ki harcadığı enerjiyle bir monitörün elektriği sağlanabilirdi . Birkaç saniyeliğine kapattım gözlerimi bacaklarımı esir alan kasılma ve zonklamayla dişlerimi sıktım o kadar çok sıktım ki nerdeyse kırılacaklardı . Vücudum uzun süren hareketsizlik sonucu oluşan mayışmaya birden yaptığım koşu sonucu reaksiyon gösteriyordu . Normaldi gayet normaldi . Bacaklarım yavaş yavaş karıncalanmaya başlıyordu birkaç dakika sonra karıncalanma geçtiğinde gözümü açıp , sıktığım dişlerimi serbest bıraktım ve o zaman ancak etrafa bakıp nerede olduğumu tarik edebildim . Bu yerin beş kilometre aşağısında yani yirmi dakikalık bir koşma mesafesinde bir otoyolun olduğunu hatırladım . Ayağa kalktım biraz başımın dönmesiyle sersemledim ama hemen sonrasında kendime gelip otoyola doğru koşmaya başladım . Yirmi dakika sonra otoyola vardım köşeye çöküp bir aracın gelmesini beklerken de biraz dinlendim .

Savcı BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin