BÖLÜM 28

34 2 3
                                    


Saat iki buçuğa gelirken masadan kalktım ve üzerimi giyinip adliyeye gitmek üzere yola koyuldum. Onur pek fazla öyle işlerle ilgisi olan biri değildi kaldı ki bu yaptığı suçtu . Bir savcı , işine aşkıyla tanınan bir savcı nasıl olurdu da böyle bir suç işlerdi ? İşlediği suç sadece bu da değildi bence bir insanı incitmek de gayet suç sayılabilirdi ama bay ciddiyetler bunu kanuna eklememişler. Her neyse ki ben Onura niye böyle bir şeyi yaptığını pek ala soracaktım. Armina sem kimsin ? Onurun neyi oluyorsun ? Niye karışıp hesap soruyorsun ona ? Hem sen değil miydin o öpücük önemsiz diyen ? Galiba haklıydı içimdeki o ses ve yine haklıydı aslında çok sinir bozucuydu bu benim açımdan . Adliyenin otoparkına inip park ettim ve asansörle Onurun odasının bulunduğu katın tuşuna bastım. Asansör yavaş yavaş çıkarken bende saatime baktım beklediğimden erken gelmiştim buraya saat daha on iki kırktı yani yirmi dakika vardı ama asistanına sorup nerede olduğunu öğrenebilirdim. Umarım kızmazdı böyle yaptığım için ve umarım kızmazdı ona hesap soracağım için. Kızacağını bile bile bunu yapmak çaresizliğin en açık penceresiydi aslında. Asansörün kapısı açıldı ve kata adımımı atıp Asistanın bulunduğu koridorun sonundaki bölmeye gittim.

''Merhaba ben Onur savcının nerede olduğunu soracaktım''

''Merhaba hanımefendi Onur savcımın neyi oluyordunuz ve ne için buraya gelmiştiniz öğrenebilir miyim acaba ?''

''Ben bir arkadaşıyım onunla konuşmam gereken mühim bir konu var da''

''Adınız nedir acaba ?''

'' Armina , Armina Kara''

''Tamam Onur savcım bana sizin geleceğinizi söylemişti şimdi sorgu odasında isterseniz birlikte izleme kısmına geçelim bir yirmi dakikaya işi biter''

''Tabi olur''

Asistanla birlikte sorgu odasının izleme ve kayıt alma kısmına geçtik Onur gerçekten fazlasıyla gergin ve sinirli gözüküyordu.

''Bak sana son bir şans veriyorum Ayhan söyledin söyledin ha söylemediysen seni yerin on metre dibine sokar o toprağa da su basar seni toprakta suyla boğarım''

''Bunu yapamayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz Onur''

''Beşiğimi sen mi salladın lan!! Yüzsüz herif !!!''

''Avukatım gelmeden hiçbir şey konuşmayacağım''

Onur buraya kayıt alan sesi ve kamerayı kapatmalarını işaret etti o taraftan buraya az da olsa ses geliyordu.

''Babamı tanırsın Ayhan cezasını alıp cezaevinde yatması senin sandığının aksine onun alevini daha da körükledi ve onu affetmem için ne istiyorsam yapmaya hazır ve iki dudağımın arasındasın. Eğer seni ona verirsem kemiğini dahi bulamazlar asit varilinde eritir seni. Duyuyor musun beni? Belki ben sana bir şey yapamam ama o gözünü kırpmadan yapar ve ben de bunu görmemezlikten gelirim''

''Bunu yapamazsın sen savcısın''

''Öyle bir yaparım ki aklın dimağın durur''

'' Avukatım gelmeden konuşmayacağım''

Onur sinirle ellerini masaya vurdu ve kalkarken sandalyeyi devirdi sandalyenin yere vuruşuyla kırılan parçaları her yere dağıldı ve adamın pişmiş kelle gibi gülüşüne daha fazla dayanamayıp onu yakasından tutarak havaya kaldırdı duvara yaslayarak tek eliyle boğazına yapıştı ve adam patlıcan kadar morarana kadarda bırakmadı. İzleme odasındaki polislerde panikle olanları izlemeye devam ediyordu kimse ne yapacağını bilemez bir şekilde birbirlerine bakışıyorlardı.

Savcı BeyWhere stories live. Discover now