BÖLÜM 11

110 10 18
                                    

İçeriden ses gelmeyince tekrar seslendim fakat nafile yine ses seda gelmedi . İçeri girdim , Armina yüzünü yıkıyordu gözleri kıpkırmızıydı .

'' Fazla geciktim kusura bakma Onur ''

Dedi ağlamaktan yorulmuş sesiyle .

'' Kusurun yok , merak ettim seni . İyi misin ? ''

'' Onu çok özledim Onur onu çok özledim . Ona o kadar ihtiyacım var ki ''

Tekrar ağlamaya başladı ve bana birden sarıldı . Hem hıçkırarak ağlıyordu hem de bana sımsıkı sarılıyordu . Ufak çaplı bir şaşkınlık geçirdim ama hemen kedime geldim ve sarılmasına karşılık sırtını sıvazladım .

'' Armina ağlayarak yaptığın şey sadece kendine zarar vermek o güzel gözlerin kızarıyor , hem baban seni böyle ağlayarak görseydi üzülmez miydi ? ''

'' Üzülürdü ''

Diyebildi sadece hıçkırıklarının arasında . Onu gerçekten çok özlediği aşikardı .

'' Tamam , ağlama artık üzme kendini ''

Diye fısıldadım kulağına saçlarını okşarken , ağlaması hiddetlenmişti .

'' Onur bana bir yol göster ne olur ? Onsuz hayat çekilemeyecekmiş gibi geliyor canım yanıyor . İnsan geçmişi olmadan nasıl yaşar ? Nasıl kendisi olur ? ''

Bir cevap veremdim çünkü verebilecek bir cevap bulamıyordum

'' Gel bunları salonda konuşalım olur mu ? ''

Onaylar biçimde kafa sallamakla yetinmişti sadece . Aşağıya indik , Göz yaşlarından ötürü önünü zar zor görebiliyordu . Koltuğa oturduk kafasını omuzuma yasladı , hala ağlamaya devam ediyordu .

'' Armina bak bazen tertemiz yeni bir sayfa açmak gerekir ve o sayfayı açtın mı geçmişini yok sayman lazım . Ve senin bu durumda annenin ölümünde ne yaptıysan , nasıl başka bir sayfa açtıysan şimdi de aynısını yapman gerek ''

'' Zaman iyileştirir mi Onur ? ''

'' Hayır iyileştirmez Armina . Ama sen bir insansın ve zaman iyileştirmekten çok unutturur insana. Yavaş yavaş yüzünü unutursun, sonra sesini , kokusunu . En sonunda sadece babanın öldüğünü bilirsin fazlasını değil ''

'' Hayır yanılıyorsun o benim babam nasıl unuturum onu ? ''

'' Annenin yüzünü hatırlıyor musun ? ''

'' E-evet ''

'' Tarif et ''

'' Hatırlamıyorum !!''

Daha fazla ağlamaya başladı , yüzünü iyice omuzuma gömdü .

'' Bak gördün mü ?''

''Unutunca acım hafifleyecek mi ?''

'' Hatırlamadığın bir şey için üzülemezsin Armina ''

'' H-haklısın''

Dedi ağlaması bir nebze hafiflemişti , bir süre öylece kaldık . Yirmi dakika geçtikten sonra sessizliği bozma ihtiyacı duydum .

''Armina ?''

Ses gelmedi , kafamı ona çevirdim ve yüzüne baktım , uyuyordu . Yüzümü bir tebessümü esir aldı bir melek gibi uyuyordu . Yüzünde mutlak bir huzur vardı sanki . Kucağıma alıp misafir odasına çıkartıp yatırdım . Ayağındaki topukluları çıkarttım . Üzerine yorganı örterken sayıklamaya başladı . Yavaş yavaş başını sağa sola hareket ettiriyordu . Bir şeyi istemediğine dair kelimeler sarf ediyordu .

'' H-hayır ya-yapmak istemiyorum . Bırakın , b-bırakın beni ''

Uyandırmaya çalıştım. Çabalarım en sonunda netice buldu ve terler içinde kalktı ve ağlayarak boynuma sarıldı .

'' Armina iyi misin ? ''

'' Onur yanımda uyur musun ? ''

Dedi zar zor konuşarak . Ufak çaplı bir duraksama yaşadım , ne diyeceğimi bilemedim . Belli ki çok korkmuştu ve yanında birine ihtiyacı vardı .

'' Armina ne gördün rüyanda ? ''

'' Onur lütfen ''

Dedi , evet artık kesinlikle emin oldum ihtiyacı vardı birine .

'' Tamam , tamam ''

Usulca yanına uzandım , kafasını göğsüme bıraktı . Derin bir nefes alıp gözlerini kapadı .

'' Saçlarımı okşar mısın ? ''

Sesi zar zor duyuluyordu , ağlamaktan kısılmıştı . Saçlarını yavaş yavaş okşamaya başladım . Yarım saat sonra göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı ve uykunun tatlı hissine dayanamayan vücudumun etkisiyle uyudum .

Armina'nın ağızından ;

Bir saat sonra gözlerimi açtım Onur uyumuştu . Yavaşça yataktan kalktım ve çalışma odasını aramaya başladım ev orta büyüklükteydi çalışma odasını bulmam sekiz dakikamı almıştı . Kanıt çalışma odasında olmalıydı . 'Eğer orada değilse o zaman emniyettedir' diye düşündüm . Odanın altını üstüne getirdim hiçbir şey yoktu , ne bir dosya ne de her hangi bir eşya . Ararken aynı zamanda da sessiz olmaya çalışıyordum . Onur en ufak sese bile uyanabilirdi . Bir kasada bulamamıştım çok iyi saklanmış olmalıydı . Duvarları yoklamaya başladım belki gizli bir bölme vardır . Ellerimi duvarda gezindirirken en sonunda bir kabartıya denk geldim ufak bir düğme hissiyatı vardı . Üzerine baskı uyguladım , sessizce açılan bir tabakanın ardından kasa göründü . Hem şifre , hem parmak izi hem de Onurun sesine ihtiyacım vardı kasayı açmak için . Sesi bulmak kolaydı , Parmak izi de öyle ama şifre . Şifre her şey olabilirdi . 

Savcı BeyDonde viven las historias. Descúbrelo ahora