BÖLÜM 4

239 15 1
                                    

'' Senin burada ne işin var ?!! Sen ne kadar şerefsiz bir insansın. Hangi yüzle karşıma çıkıyorsun adi herif !!! Yoksa beni de mi öldüreceksin ablam gibi !!!''

'' Fazla ileri gidiyorsun Onur ! Ben senin babanım doğru düzgün konuş !''

'' Bak yemin ederim seni o deliğe tıkarım on bin tane avukat gelse bile kurtaramaz seni!!! Çık git odamdan hemen !! ''

Diye bağırdım bu sefer . İç çekti Kara bey . Yüzsüzdü çok yüzsüzdü .

'' Hiçbir yere gitmiyorum Onur ''

Kolundan tuttuğum gibi nezarethaneye getirdim ve içeri attım .

''Zafeerr !! ''

'' Emredin savcım ''

'' İkinci bir emrime kadar çıkmayacak bu herif bu delikten eğer emre itaatsizlik yaparsan alırım seni görevden işsiz kalırsın yedi çocuğuna getirecek ekmek parası bulamazsın !! ''

'' Emredersiniz savcım ''

Nezarethaneden çıktım hışımla odama gittim ne var ne yoksa yıkıp döktüm , aklı sıra kirli işlerine bulaştıracaktı beni adi herif , kapı tıkladı odaya Gökalp girdi .

'' Ne var ?!! ''

'' Abi iyi misin ? ''

'' İyiyim ''

'' Abi elin kanıyor nasıl iyisin buraların hali ne ? ''

Elimin kanadığını Gökalp söylediğinde fark etmiştim acısı daha yeni yeni teshir ediyordu.

'' Beni bir süre yalnız bırak. Mümkünse de odaya kimse girmesin ''

Dedim sesimin tonunu yatıştırmaya çalışarak o adamı her gördüğümde aklıma ablamın ölüm anı geliyordu ...

Geçmiş

'' Sen ne yaptığını sanıyorsun Umay ne demek yüzüğü kaybetmek !!! ''

Diye haykırdı babam ablamın üzerine doğru yürürken , önüne geçtim ama bir tokatla yere yığdı beni. Yerde öylece yatıyordum. Hiçbir şey yapamadan öylece olanları izliyordum .

'' Baba ö-özür d-dil-dilerim is-iste-isteyerek ol-olmadı ''

'' Tabi isteyerek olmayacak lan !! Bir de isteyerek olsaydı !!! ''

Dedi ve sert bir tokat attı ablama , ablamın ağzından kanlar gelmeye başladı her şey saliseler içinde oluyordu.

'' Baba lü-lütfen vu-vurma lü-lüt-lütfen''

'' O yüzük ne kadar değerliydi biliyor musun SEN ??!!!! ''Dedi ve ablamın boğazını sıkmaya başladı. Ablam konuşmaya çalışsa da nafileydi. Bir hışımla yerden kalktım ve babamın koluna yapıştım ama küçük vücuduma kıyasla o kadar güçlüydü ki beni yere doğru itti. Yere düşüp başımı çarptım kafamdan kanlar akıyordu lakin bilincim yavaş yavaş gittiği için ablamın nasıl yalvardığını ve yalvarışlarının arasında babamın nasıl gözünün döndüğünü fazlasıyla net gördüm. Ablamda babamdan kurtulamayacağını anlamış olmalıydı ki yalvarmayı bıraktı. Kısa süre içinde çırpınmayı kesmişti. Çünkü Azrail ablamın ruhunu o eziyetten kurtarmış ve yanına alıp Firdevs katına çıkartmıştı. İçeriye annemin girdiğini görmemle bilincimin kapanması bir oldu.

ŞİMDİ

O an ablamı kurtarmak için hiçbir şey yapamamıştım. Sadece kalkıp o adi herifin önüne geçmem gerekiyordu ama yapamadım sadece korkaklık yapmıştım. Korkaklığımın bedeli ablamın ölümü olmuştu. Ablamı öldüren adam o şerefsiz piç kurusu değildi bendim. Ablamın ölümüne sebep olan o piçin önüne geçemediğim için bendim sebebi. Onu çok özlüyorum başımı okşamasını, beni teselli etmesini bana yakışıklım demesini. Her şeyi geçin bana kızmasını bağırıp çağırmasını bile özledim. Lanet kapı yine tıklandı oysaki kimse rahatsız etmesin beni demiştim!

'' Ne var lan ne var !! ''

'' Abi Berra baş savcı geldi seninle mühim bir konu konuşacakmış ''

'' Tamam alın içeri ''

'' Savcım nasılsınız ? ''

'' Sizi gördüm daha iyi oldum savcım. Ortalığın dağınıklığı için kusura bakmayın lütfen. Kötü bir gün geçiriyorum. Buyurun oturun bir şey içmek ister misiniz? Çay , kahve meşrubat ? ''

'' Yok savcım sağ olun '' dedi koltuğa otururken

'' Onur savcım havaalanından geliyorum. Anneniz bir sniperla vurulmuş. Tüm çabalara rağmen kurtaramadık annenizi. Başınız sağ olsun Onur savcım anneniz bir cinayete kurban gitti ''

Bir süre olayı kavramaya çalıştım ben az önce annemin ölüm haberini almıştım. Annemin. Gözümden yaş akmıyordu. Konuşamıyordum. Sadece öylece karşımdaki koyu gri duvara bakıyor annemle olan tüm anılarımızı düşlüyordum. Bana benliğimi veren , büyüten , yetiştiren , sonuna kadar arkamda durup ban destek veren kadın ölmüştü . Temeli derinden sarsılmış bir binaydım artık . Zaten çürük raporum önceden gözümün feri ve ablam ölünce verilmişti. Şimdi ise temelimi derince sarsan haberi duymasıyla kulaklarımın artık yıkılma zamanı gelmişti. Ölüm fermanının imzalanması gerekiyordu bu fani vücudun . Dayanamayacaktım üçüncü defa yaşıyordum bu kaderi . Ben o kadar güçlü bir adam değildim. Bu lanet dünyada üçüncü kez duymuştum ölüm haberini. Ne yapmalıydım ? Yaşamamın bir manası var mıydı ki artık beni seven son kişide gitmişken yanımdan? Hayata başladığımda bana bir gül verilmişti ve o gülün üç yaprağı da düşmüştü o gül artık eskisi gibi olamayacak , yaprakları düştükçe düşecekti. Azrail bir meleğimi daha almıştı benden artık yapayalnızdım bu koca kirli oyunların döndüğü dünyada.

'' Onur savcım iyi misiniz ? ''

'' Berra sav-savcım ben an-annemi mi kaybettim ? ''

'' Üzgünüm savcım ama evet ''

'' Savcım izni-izninizle bu gün erken paydos ediyorum ''

'' Tabi savcım tabi iyi günler dilerim tekrar başınız sağ olsun ''

Kafa sallamakla yetindim. Yaşam amacını kaybeden bir insan , suyunu yitiren bir ırmak , fotosentez yapamayan bir bitki , neden yaşardı ki artık ? Yaşam vazifesini yerine getiren bir canlı neden yaşamaya devam ederdi ki ? Arabaya bindim adi bir bira alıp bir uçurum kenarına gittim . Şimdi ne yapacaktım? Yaşamaya kaldığım yerden devam edebilir miydim ki ? Nasıl yapacaktım peki ? Nasıl devam edecektim bu adi dünyaya ? Atlasam ne olurdu ki buradan aşağıya ? Kurtulsam bu bok çukurundan. Beni seven herkes ölmek zorunda mıydı ? Ben ne günah işlemiştim bunları hak edecek? Önce ablam sonra karım şimdide annem .Bunların hepsi çok fazlaydı katlanamazdım. Yaşayamazdım. Üçüncü mezarı da açamazdım ellerimle .

Birkaç gün ne işe gittim ne dışarı çıktım. Babam sıkça kapıma geldi. Destek olmaya çalıştı bana. Ona izin vermedim. Evet acılarımız ortaktı , evet eş ölümünün ne kadar acı olduğunu biliyordum ama ona destek olmayacaktım . Ne yaşayacaksa kendi kendine yaşamalıydı yalnızlığı hak ediyordu Kara bey .

Hikâyenin İnstagram Hesabı ;
watty_savcibey_  

Savcı BeyWhere stories live. Discover now