4. bölüm

1K 41 9
                                    

Berk

Ödev işi bitip kafeye gelinceye kadar talyayla konuşmaya çalıştım. Ama bana pas vermedi. Onunla konuşamıcağımı farkedince bizimkilerin gelmesini bekledim. Süsenin saçımın çekildiği videoyu göstermek için herkesin gelmesini beklediğini biliyordum. O an videoya çektiğini görmemiştim. Ama çektiğini biliyordum. E kaç yıllık arkadaşım. Ciğerini biliyordum.

Beş dakika sonra bizimkiler geldi. Yerlerine oturdular. İlk konuşan harika oldu. "Oh be! Bu saçmalık sonunda bitti." Dedi. Hepimiz onu onayladık. "Evet. Şimdi bombayı patlatma vakti. Talyacım bu gün zamanında gelmiş olmayı diliceksin." Dedi süsen. "Geç kaldın." Dedim huysuzca. Engel olmaya çalışmadım. Çünkü her şekilde ona göstericekti.

Talya boş gözlerle süsene bakıyordu. Süsen telefonunu çıkartıp videoyu açtı. Talya videoyu izlerken kahkaha atmaya başladı. Bizimkilerde gülüyordu. Dişlerimi sıksamda bir şey demedim. Çünkü kızsam daha da azıcaklardı.

"Süsen bunu neden daha önce bana göstermedin. Boşboşuna kıskanmışım ya." Dedi talya. "Kızım fırsat mı verdin?" Dedi süsen. "Tamam hadi. Dalganızı geçtiniz bitti." Dedim.

Talya gülerek yanağımı sıktı. "Oy oy benim sevgilim alınmış mı? Oy yerim seni." Dedi yanağımı çekıştırerek. Bir fotoraf çekme sesi duydum. Bu sefer kesin harikaydı. "Çek harikacım çek. Böyle bütün ifşalarımı çek. Oldu mu tatlım?" Dedim sinirle.

"Çekicem tabi. Bugün fena rezil oldun." Dedi harika. Bir şey demedim. Bu manyaklarla uğraşamazdım. Neyse bu sayede talya bana karşı yumuşamıştı. "Heh. Geldi sizinkiler." Dedi süsen. Hepimiz ona boş boş baktık. Kafenin girişini gösterdi. Gelenler yeni eziklerdi. "Nerden bizimkiler oluyormuş." Diye çemkirdi harika.

"Doruk niye konuşmuyosun kanka." Dedim. Oturduğundan beri çok sessizdi. Bu hiç dorukluk değildi. Biriyle uğraşma fırsatı varken asla bunu geri tepmez uğraşırdı. Benimle uğraşıcak harika bir kozu olsada uğraşmamıştı. "Yok bir şey ya." Demekle yetindi.

"Aynen aşkım. Fazla sessizsin. O kız bir şey mi yaptı?" Dedi harika. "Ya yok bir şey." Dedi ani bir tepkiyle. "Tamam şampiyon bir şey demedik. Neyse bir şeyler yiyelim ya." Dedim. "O kızla oturup yeseydin. Koca bir ekmek getirmiş salak." Dedi talya. "Talya artık şu kızı bıraksan mı? Ödev yaptık bitti." Dedim.

Suratı biraz düştü. "Tamam." Dedi yumuşak bir sesle. Bu ses uzatmıcam demekti. Rahatladım. Çünki biraz daha uzatsaydın alttan alamaya bilirdim. Yanağından öptüm. "Evet çiftimizde barıştığına göre bir yemek yiyebiliriz. Garson!" Dedi doruk. Tabi amaç yemek yemek değil kadirle uğraşmaktı. Melisada yoktu. Rahat rahat uğraşabilirdi.

Kadir doruğun sesini duyunca hemen menüleri alıp geldi. Hepimize menüleri tek tek dağıttı. "Karar verdiğinizde beni çağırırsınız." Dedi. Doruk "Yoğ. Burda dur. Ben burda beklemeni istiyorum." Dedi işte benim kankam.

Yeni gelenler doruğa ters ters bakmaya başlamıştı bile. Sırıttım. "Immm. Patates kızartması olsun. Kızarana kadar başında bekle. Yanında da portakal suyu." Dedi doruk. Güldük. Asiye tam kalkmış bize doğru gelirken diğerleri onu tuttu. Daha da sırıttım. Korkudan bir şey yapamıyorlardı. Kadir ise gayet sakindi.

"Bende tavuk kızartması alıyım. Yanında kola." Dedim. Kızlar ise meyve salatası istedi. Kadir "En kısa zamanda getiriyorum." Diyip gitti. Harika"Kızarana kadar bekle mi?" Dedi. Ardından bir kahkaha attı. "Güzelmiş bu. Tuttum bunu." Dedim. "Kızım ne sandınız. Ben o arabanın hırsını bunlardan güzel bir şekilde çıkartıcam. Dedi. "Harbi lan. Bunlar arabanın parasını nasıl ödicek?" Dedim. Doruk umursamazca "Nasıl ödicekleri umrumda değil. Çizerken düşünselermiş." Dedi. Haklıydı.

Ataman KolejiWhere stories live. Discover now