21. bölüm

658 26 3
                                    

Arkadaşlar benim tarif ettiğim kütüphane okulun ayrı bir yerinde. Yani okulla birleşik ve o kısım tamamiyle kütüphane ve iki katlı.
Bölüm +18

Bölüm şarkısı= dangerous wowan

Aybike

Sonunda okul çıkış saati gelmişti. Kalbim küt küt atıyordu resmen. Tolga geri kalan dersler bana ters ters  bakmıştı. Umursamadım. Bugün mutluydum. Berkle ders çalışıcaktım ve onun artık bir sevgilisi yoktu.

Zil çaldığında berk yanımıza geldi. Çantamı sırtıma takıp "Hadi gidelim." Dedim. Berk kafasını salladı. "Bakın sadece ders çalışıcaksınız." Dedi oğulcan. Ömer "Oğlum çocuğun sevgilisi var zaten." Dedi. Berk tam bir şey dicekken araya girdim. "Evet abicim. Sevgilisi var." Dedim. Berk söylemek istemediğimi anlayıp sustu. "Doğru evet. Neyse hadi gidin işinizi çabucak halledin." Dedi. Kafamı salladım. Berkle beraber sınıftan çıkıp kütüphaneye gittik.

Kendimize güzel bir yer seçip oturduk. Yan yana oturmuştuk. Bilerek ona hafifçe yaklaştım. Oda gülerek bana biraz daha yaklaştı. Benimkinden daha fazlaydı. Çantasını alıp içinden matematik ders kitabını ve defterini çıkardı. "Anlamadığın konuları söyle onlardan sıra sıra gidelim." Dedi. "Ozaman kitabın en başından başlayalım çünkü ben hiçbir konuyu anlamadım." Dedim. Gülümsedi. "Peki tatlım. Başlayalım bakalım en başından." Dedi ve kitabın kapağını açtı.

Yaklaşık bir saat çalıştık. Berk çok akıcı anlatıyordu. Şuana kadar anlattıklarını anlamıştım. Yapıcağım pratiklerlede bunu halledicektim.

Sonunda dersi bitirdik. "Of neredeyse beynim patlıcaktı." Dedim gülerek. Oda güldü. "Anlatırken öyle olmuyor. Bir şeyleri anlamaya çalışmak zordur. İnan anlıyorum seni." Dedi. "Teşekkür ederim. Sana ne anlatırsam anlatıyım beni anlar mısın?" Dedim bir anda.

"Ne gibi şeyler." Dedi. Bana merakla bakıyordu. Omuz silkip "Hiç." Dedim. Gözlerimi ondan kaçırıp etrafıma bakarken tolgayı gördüm. İlk başta kendimi huzursuz hissetsemde bir anda aklıma gelen fikirle sırıttım. "Noldu? Niye öyle sırıtıyorsun?" Dedi ürkek bir sesle. Acaba yüzümde nasıl bir sırıtış olmuştuda berk benden korkmuştu.

Normal bir gülümsemeyle ona dönüp "Hiç öylesine. Yada belki aklıma harika bir şey geldiği için sırıtmış olabilirim." Dedim daha da fazla gülümseyerek. Oda gülümsedi. "Hımm. Nasıl bir fikirmiş bu?" Dedi. Gülümsememi silip birazcık ciddileşerek "Söylemeye gerek yok." Dedim dudaklarına bakarak. Dudaklarına doğru yaklaştım.

Berk bu ufak yaklaşmama daha fazla yaklaşmayla tepki verdi. Kıkırdadım. "Benim küçük yaklaşmalarıma daha büyük karşılık vermene bayılıyorum." Dedim. Güldü. "Beni peşinde koşturmak istiyorsun di mi?" Dediğinde kafamı salladım. "Ama şuan seni öpmek istiyorum." Dedim. "Zevkle aybike eren. Ama önden buyurmak istemez misin?" Dedi o tatlı gülüşüyle. Dudaklarına yapıştım. Onu öper öpmez bana karşılık verdi.

Uzun bir süre öpüştük. Nefesim kesildiği için geri çekildim. Sandalyesini masadan uzağa çekip bana baktı. "Berk yok artık. Biri görür." Dedim. "Tatlım burayı kimse izlemiyor. Öğrencilerinde çoğu gitti. Tabi istemiyorsan yapmayalım." Dedi. Kafamı çevirip tolganın olduğu yere baktım. Kimse yok gibi görünüyordu. "Bir dakikalığına gidip gelicem." Diyip koşarak tolganın olduğu yere gittim. Kimse yoku.

Berkin yanına gittim. "Nereye gittin?" Dedi. Gülümseyerek ona arkamı döndüm. "Belki biraz kovalanmak istiyorum." Dedim. Seslerden ayağa kalktığını anladım. Adım sesleri yaklaştıkça kalbim daha hızlı atıyordu. Tam arkama kadar geldi. Kulağıma fısıldayarak "İstediğin bu olsun tatlım." Diyip boynumu öpmeye başladı. Kafamı omzuna yasladım. Bana baktı.

Ataman KolejiWhere stories live. Discover now