Bölüm 10

6K 229 11
                                    

Bir kız çocuğu için aşk, babasına duyduğu sevgidir. Babasına aşık olmamış bir kız çocuğu büyüdüğünde gerçek aşk ile sevgiyi nasıl ayırt edebilirdi? Ya gönül gidip yasak meyvenin tadına bakmak isterse, ne olacaktı bünyenin hali?

Buğra benim cehennemimdi. Tatmadığım duyguları, kötü olan her şeyi, ihtişamla süsleyip, bana sunuyordu. Belki somut olarak ele alınır bir tanışlığımız yoktu ama onu bir kez gören, bilinmezliğin güzelliğinde mest olurdu.

Aşkı ve tutkuyu yalnızca romanlarda okumuştum. Kitaplarda sevişmiştim, koklaşmıştım, öpüşmüştüm, aşık olmuştum. Kitaplarımın fahişesiydim belki de. Gerçek hayatta yaşayamadığım duyguları kitaplarda hisseder, yaşardım. Kendi dünyamın duvarları simsiyahken kitaplığım rengarenkti.

Yıllarca insanlardan kaçmıştım. İnsanların karşısında ağlamaktan, onlarla konuşmaktan, beni tanımalarından korkmuştum. Kötü ailesi olan o içine kapanık çocuk diye söz ederlerdi benden. Fısıldamalarını duymamam imkansızdı. Gözümün önünde biri ne zaman fısıldaşsa üstüme alınır, kendimi iyice kapatırdım. Beni mahveden şey, köşeme çekilmemdi. Kendimi hep karanlık olarak tanımlardım. Ama yalan. Ben Buğra'nın yanında aydınlatılmış sayılırdım.

Kollarında olduğum bu adam, tanımadığım, gizemli, sır gibi bir dünyaya aitti. Kapılarını bana aralamasını istesem geniş ve karanlık odalarında kaybolurdum. Beni karanlığından çıkartmak için bana elini uzatmazdı. İyice karanlığa iter, kayboluşumu, mahvoluşumu seyrederdi.

Bu akşam yaptığı gibi.

Bir anı, bir anını tutmuyordu. Ölmemi istemeyen bu adam, neden önüme eroini bir nimet gibi sermişti?

Kollarını belime sardığında hissettiklerim kızarmama neden oldu. Başımı hala omuzundan kaldıramıyordum. Gözlerim kapalı bir şekilde saatlerdir Buğra'nın kollarındaydım. İçten içe bitmesini istemiyordum bu anın. Kendimi ilk kez bir vücutta güvende hissediyordum. Onun nefes alışını dinlemek, misk kokusunun beni sarmasına izin vermek belki de büyük bir hataydı. Aşkı tanımıyordum ve belki de nefreti bile aşk olarak yorumlayabilirdim. Bu düşünce yüzümü buruşturmama neden oldu. Çünkü nefret etmiyordum. Edemiyordum. Onu banyoda gördüğümden beri düşüncelerim hep ondaydı.

Odaya birinin girmesiyle düşüncelerimin dağılması bir oldu. Numaramı sürdürerek uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim.

''Siz burada ne halt ediyorsunuz ve evdekileri ne halt etmeye göl evine yolladın,'' dedi İmge aksi bir sesle. Bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Buğra cevap vermeden ayağa kalkarken beni hareket ettirmemeye özen gösterdi.

''Bu eroinin burada ne işi var?'' diye bağırdı İmge. Sesi ilk kez bu kadar sinirli çıkıyordu.

''Senin yapamadıklarının aksine,'' dedi Buğra imalı imalı.

''Kullanmayacağından emin oluyorum.''

Sessiz salonun zemininde, İmge'nin ayakkabıları, sinir bozucu bir ses çıkardı. ''Ahsen seni neden ilgilendiriyor?''

Buğra yanıt vermeden bir adım attı. İmge'nin sesi artık daha yakından geliyordu. Omuzumda bir el hissettim. Buğra sert bir şekilde beni iyice kendine bastırdı.

''Dokunma,'' dedi tehlike saçan bir sesle. ''Onun bir özelliği yok sadece fazla meraklı bir genç kız.''

''Pisliklerini ona da bulaştırmayacaksın,'' Diye bağırdı İmge. ''Güçlü bir kız değil o.''

YOSMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin