YOSMA

Ahsen'in günlüğünden.

Merhaba arkadaşlar.

Günlüğün bu kısmıyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. 
Yakın bir tanıdığım sayesinde uyuşturucu konusunda oldukça bilgili ve bilinçliyim. Bağımlılıkla ilgili bildiği çok şey var ve beni bu konuda bilgilendirmeye çalışıyor. Bu sayede bu kadar şey yazabiliyorum ya da yazabildiğimi düşünüyorum.

Okurlarımın yaş ortalamasını bilmediğim için bir uyarı yazmak istedim.

Uyuşturucu gençlerin düşmanı arkadaşlar. Bu bölümde okuyup, merak edip asla ama asla denemek gibi bir hataya düşmeyin. Zira uyuşturucuyu denemek diye bir şey yoktur, o illet bir kere vücudumuza girdiğinde çıkarmak işkencedir ve bazen imkânsızdır.

Tahtalıköye kestirme yoldan giden bir trenin biletidir uyuşturucu.

Tattırdığı sahte hisler, gerçeklikle alakasız bir âleme çekmesi, her şeyi, tamamen hayal gücümüzün bize oynadığı bir oyun.

Arkadaşlar, uyuşturucuya karşı birleşmeliyiz. Genç nesli yok eden, anne ve babaların yüreğini yakan bu zehre dur demeliyiz. Ona pabuç bırakmamalıyız!

Size tavsiyem, asla ama asla denemek gibi bir hata yapmayın.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, bilinçli bir şekilde okumanızı istedim. Keyifli okumalar, seviliyorsunuz!

-

Sevgili Günlük,

Garip hissediyorum. Dün akşam çok garip bir tecrübe kazandım.

Söylemesi tuhaf ama çok da iyi hissettim kendimi. Hayır, çok hafif kalır, muhteşem hissettim.

Özge ve arkadaşları o kadar mutlu ve rahattı ki, dünya hiç birinin umurunda değil. Özge'yle kafa yapımız ne kadar uyuşuyormuş, ben bile şaşırdım, keşke sınıfta da konuşsaymışım onunla.

Beni hiç terslemediler ya da yargılamadılar. Tam aksine, onlarla yıllardır dostmuşum gibi sıcacıktılar.

Dün gece gerçekten MUHTEŞEMDİ!

İlk önce sadece barda otursak da daha sonra beni içerde duran odalardan birine götürdüler. Hepimiz koltuklara tünedik ve Alp denen çocuk Özge'ye eroin enjekte etti.