41. Bölüm : Abi-Kardeş Günü

33 4 62
                                    

"Verdiğim cevap belkide bu hayatta verdiğim en doğru karar olacaktı."

Eskiden okuldan pek haz etmezdim. Şimdi ise gitmemek için direniyordum. Okulu sevmezken arkadaşlarımı hiç hesaba katmamıştım. Ne zaman ki ayrılık vakti geldi, onlar da gözümün önüne geldiler. Bu yüzden hiç mi hiç gitmek istemiyordum ve gidecek ihtimalim olsa bile bugünleri güzel hatırlamak için mutsuz olduğumu belli etmeyecek ve ben de olabildiğince mutlu olmaya çalışacaktım. Hatta Bulut'a ulaşamadığımı bile söylemeyecektim.

"Bu ders edebiyat mı?"

"Evet, hiç de sevmem!" dedi Derin. Ben de, sevmemekten çok sıkılıyordum biraz.

"Olsun, yanımda sen varsın. Yine sıkılınca mesajlaşırız." dedim ve gülümsedim. Sıkıldığımızda havadan sudan bile konuşmak iyi geliyordu.

"Haklısın." dedi ve o da güldü. Daha hoca sınıfa gelmemişken içeri Mete ve Ömer girdi. Nihayet onlar da gelmişti ama bu sefer de Merve geç kalmıştı.

"Nasıl bakalım benim Batman'im?" diyen Mete'nin Derin'den gözü beni görmemişti. Aşk gözü kör ediyordu gerçekten.

"Mete! Bari insanların içinde deme şöyle?" diyen Derin'e güldük.

"Kızma ama Batman'im! Seni sevdiğimden uğraşıyorum seninle. Neyse bir daha söylemem o zaman."

"Yani, bence de. Söylemezsen iyi olur." Mete ve Ömer arkamızdaki boş sıraya geçip oturdular. Onlar oturunca içeri Merve'de geldi. Direk yanımıza yaklaştı ve bizim hemen yanımızdaki sıraya oturdu.

"Günaydın millet!" derken neşeli görünüyordu.

"Günaydın." dedik teker teker.

"Geç kaldın bugün." dedi Ömer hiç beklemediğimiz bir anda. Ne zaman geldiğini bilmese garip olurdu zaten. Onun hakkında çoğu şeyi bildiğine yemin edebilirdim.

"İki ders boş olunca geç uyanırım demiştim. Baya geç uyandım." dediğinde sınıfa Ahmet Hoca giriş yaptı.

Ders biraz sıkıcı geçse de Derin ve Merve ile mesajlaştığımız için daha az sıkıldık. Teneffüse çıktığımızda mutlu olmak için çabalıyordum. Aslında bir yandan da olumlu düşüncelere inanmak istiyordum.

"Eee... Ne yaptınız ben yokken?" dedim konu açılsın diye. Mete her zamanki gibi formundaydı. Hemen yapıştırdı cevabı.

"Öncelikle derin bir oh çektik. Sonra ne güzel ya konuşan yok falan dedim ben." Hemen koluna vurdum. Gülüyordu. Beni sinir etmeye bayıldığı kesindi.

"Mete! Ciddi bir soru sordum."

"Sen Mete'den ciddi bir cevap mı bekliyordun yoksa kuşum?" dedi Merve gülerek.

"Haklısın beklemiyordum." deyip ekledim.

"Öğle arasında bir planınız yoksa ki bence yoktur, pizza falan yiyelim diyecektim."

"Bana uyar." dedi Derin. Buna karşılık Mete'de cevap verdi.

"Derin'e uyan her şey bana da uyar."

"Ya oğlum, sen de ne hanımcıymışsın ha!" dedi Ömer sitemle karışık bir duyguyla.

"Aaa, deme öyle. Ben sadece fazla seviyorum." deyip Derin'in düşmesine sebep oldu. Yok, yok merak etmeyin. Gerçek manada değil tabiki.

"Ya şapşik falan ama ben de seviyorum." dedi Derin tutup yanağını sıkarken. Acıtmış olacak ki Mete acıyla inledi. Ömer'se onları umursamayıp konuşmayı sürdürdü.

"Ya bu ne vıcık vıcık! Hiç sevmem." Bu sözün üstüne Merve hemen yapıştırdı cevabı.

"Geçen sene Sena'nın yanındayken sen de öyleydin ama Ömer! Ne değişti acaba?" Gerçekten haklıydı. Eski sevgilisi Sena'nın yanındayken kendi de böyleydi. Ömer Merve'nin bu sözüne karşılık birkaç saniye ne cevap vereceğini düşündü. O düşünürken ben de Merve'yi onayladım.

Bulutlarda BuluşalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin