49. Bölüm : İlk Buluşma

27 2 0
                                    

Sedef Sebüktekin feat. CanOzan - Sen istersin

Sona 1 kala...

"Arkada şarkı çalmaya devam ediyordu ama artık sadece kalbimizin müziği duyuluyordu."

(multideki fotoda Rüya-Bulut ve Derin-Mete temsili)

Şu sıralar kendimi dünyadan epeyce uzaklaştırdım. Kendi kabuğuma çekilmek için ise fırsat kollar vaziyetteyim. Sanki dünkü ben gitmiş yerine farklı biri gelmiş gibi. Sanki bir hafta önce bu tatili isteyen ben değilmişim gibi... İçimde nedenini tam olarak çözemediğim ama falcı kızın dedikleriyle alakalı olduğunu düşündüğüm senaryolar vardı. Biliyorum bazılarınıza göre saçma ama bana gerçekçi geldi. İnandım.

Üstelik inandığım tek şey bununla da sınırlı değildi. Ben anneme inanmazken Bulut'a inandım. Babama inanmazken Bulut'a inandım. Aslı'ya inanmazken Bulut'a inandım. Kendime inanmazken de Bulut'a inandım. Nedenini defalarca söyledim. Yine söylerim. O benim anne sevgisini hissettiğim kişi. O benim aramızdaki mesafeyi önemsemeyecek kadar çok sevdiğim kişi. O benim geçmişini unutturup ileriye baktırdığım kişi. Toprağımın beslenmesini sağlayan yağmur. Güneşten korunmam gerekirken gölge, yıldızları saymak istediğimde gökyüzü. Kısacası o benim ne olursa olsun koşulsuz sığınacağım liman.

Gözlerimden ateş çıkar gibi sinirliyken "Hocam inanın bana, Bulut benim arkadaşım. Onun bir suçu yok." diyebildim. Aklıma gelen klasik cümleleri bir bir sıralarken hocanın inanmayacağını biliyordum.

"Onun geziye katılabileceğini kim söyledi?" Dışardaki masalara oturmuş herkesten uzak bir şekilde hocanın karşısında dert anlatıyorduk. Derin içeri geçmişti ve bizi hoca ile baş başa bir kaosun içine bırakmıştı.

Bu olaydan nasıl sıyrılacağımı düşünürken aklıma pekte bir sonuç gelmiyordu. Kavga ettiğimize dair bir delil yoktu. Şu an hocanın bize inanmasından başka seçeneğimiz yok gibi görünüyordu.

"O burda oturuyordu. Beni görmek için geldi sadece."

"Evet, ben Rüya'yı görmeye geldim." Bulut benim için endişeleniyordu çünkü hoca iki cümleden birinde ailemi arayıp söyleyeceğini dile getiriyordu.

Hoca kaşlarını çatarak "Kavga neyin nesiydi peki?" dedi. Yine onlar kaçmış göze batan biz olmuştuk.

"Bu gece uzun olacak galiba." diye mırıldandım. Sadece Bulut duydu ama Gülizar hocamız o kadar meraklıydı ki ağzımı oynatışımı gördü.

"Bir şey mi dedin kızım?"

"Yok yok hocam. Biz kavgaya geçelim. Ne diyorduk?" Hoca elindeki telefondan bir yerlere girip bize yeniden döndü.

"Kavgayı en başından anlatın." dediğinde kamera görüntülerini es geçerek diğer detayları anlattık. Hoca pek inanmış gibi bakmasa da içimden daima dua ediyordum.

"Yani onlar suçlu. Öyle mi?" Kafamla onayladım.

Hocayı oturup neden dinlediğimiz konusunda hiçbir fikrim yoktu. Zorunluluktan mıydı? Sanmıyorum. Ailemi arayacak diye mi? Ben ailemden çok küçük yaşta darbe yemeye başladım. Alıştığım için sıkıntı olmazdı. Alt tarafı gezide kavga ettiğimizi söyleyecekti. Eve gidince bir iki dayakla biterdi iş. Peki niye bizi anlamayacağını bildiğimiz kişinin karşısında kendimizi açıklıyorduk ki? Sanırım bunca zaman abimin sözünden çıkmadığım içindi.

Abim, her ne koşulda olursam olayım bana kendimi açıklamam ve kendimi iyi bir şekilde ifade edip durumu düzeltmem konusunda fazla öğüt vermişti. Bunca zaman aileme de bunun için açıklama yapmıştım. Bunun için durumu düzeltmeye çalışmıştım. Beni anlayacaklarından filan değildi yani.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bulutlarda BuluşalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin