14. Bölüm : Öptüm.

80 25 55
                                    

"Allah'ım bu lütfen bir şaka olsun."

Bazen ne dediğiniz hiç önemli değildir, dediğiniz kişi önemlidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazen ne dediğiniz hiç önemli değildir, dediğiniz kişi önemlidir. Dünya dönmeye devam edip sizin başınızı döndürmüyor olsa da bu başınızın dönmeyeceği anlamına gelmiyordu. Karşınıza bir kişi çıkıyordu ve dediği bir kelime sizin hem başınızı döndürüyor, hem de kalbinizi tekletiyordu. Yazdığı mesaja tekrar baktım. Ne anlamda dediğini düşünürken "Bunun ne önemi var ki?" dedim. Biz birbirimize iyi geliyorduk. Onun ruhu bana, benim ruhum ona iyi geliyordu. Bizim birbirimizi geç bulduğumuzda doğruydu ama yapacak bir şey yoktu.

"Biz birbirimize iyi geliyoruz. Senden önce dünyam monotondu. Klasikse klasik bir cümle umurumda değil... Sen gerçekten iyi bir arkadaşsın." Belki de bana bağlanmıştı. Ben de ona bağlanmıştım ama daha da ötesi vardı. Lanet içsesim "Yüzünü bile görmeden ona aşık oldun. İtiraf etmene gerek yok, aşıksın işte." diyordu. Gerçekten de ona bağlanmam farklı bir anlamda bir bağlanma mıydı?

"Sen de öyle Prenses... Sana şu an bir şeyler itiraf edeceğim ama kötü bir tepki verme tamam mı?" Ne! Hayır, lütfen şu an bir şey itiraf etmesin. En azından bugün olmaz.

"Lütfen bir şey itiraf etme. En azından bugün olmaz. Yorgunum ve nasıl tepki veririm bilmiyorum."

"Aşktan kaçıyor musun?" deyince hem afalladım hem de şok oldum. Ne demeye çalışıyordu yani? Yoksa Gizemli Adam bana... Bana aşık mıydı? Şok içinde elim titreye titreye mesaj yazmaya başladım.

"Buda ne demek şimdi?" dedim. Sıkıntıdan ve bu konuşmayı yaparken gerilmiş olmamdan dolayı saçımı karıştırdım.

"Gayet açık değil mi?" dediği an mesajlaşmadan çıkıp onu aramaya başladım. Allah'ım bu çocuk beni sinir etmeye mi doğmuştu? Gıcık işte, ben size dememiş miydim? Sadece beni yanlış anlasın istemiyordum. Ben mesajında bana kızgın olduğunu hissetmiştim ve bu konuyu çözüme bağlamadan da uyumayı düşünmüyordum. Zaten istesem de uyuyamazdım. Bu konu beynimi yer dururdu. Ben bu düşüncelerdeyken telefon aniden açılınca da heyecanlandım.

"Bana kızgın mısın Gizemli Adam?" dedim tedirgince ve korkarak. Ben niye ondan korkuyordum ki?

"Sana istesemde kızamam, onu da nerden çıkardın? Üstelik bu konuşmaları neden yapıyoruz?"

"Gayet açık değil mi?" dediğim an kahkahayı bastı. Ben de kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Böyle ben tam ciddi olmuşken illa gelip biri ciddiyetin içine limon sıkacaktı. Sinirim bozulmuştu. Üstelik söylediğim şeyin neresi komikti ki?

"Konuşmayı ben bir yerden hatırlıyor gibiyim sanki..." Allah'ım n'olur daha fazla konuşmasın. Bu güzel sese mest olup şuracıkta uyuya kalırım valla. Zaten çocuğun sesi nini gibi geliyor, hazır uykum da varken... Ne diyorum ben ya? Çocuğu da doğru düzgün dinleyemedim bunun yüzünden.

Bulutlarda BuluşalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin