68.Bölüm

2.2K 188 41
                                    

İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Ucuz planlar;

Son baharı geride bırakıp kış aylarına giriş yaptığımız şu günlerde yaşadığımız soğukluğa karşın günden güne içimde büyüyen umutlarıma daha çok sarıldım. 

Onların geleceği ve sağlıklı yaşamlarını sürdürebilecekleri yeni hayatın temellerini atıyor ve en önemlisi başarı ile ilerliyor olmaktan mutluydum.

Çevremizdeki çürük elmalar günden güne temizleniyordu. Her savaşın galibi ve kayıpsızı olmak inancımı arttırıyordu. 

Düğümler bir bir çözüldüğünde ise en çok annem yara alıyordu. Geçmişinin takıntılı aşkı yüzüne yaşanan bu olaylar karşısında çoğu zaman Cihat'tan saklıyordu kendini.

Kendini kapatmaması için yine Hamdi Bey devreye giriyor, onunla dertleşiyor aynı zamanda yeni ve güzel yollar gösteriyordu.

Bir gün her şey geride kaldığında biz ne durumda olacaktık?

Günlerdir beynimi kemiren bu soruların esaretinde yaşıyordum. Cihangir Rutkay'a yaşattığımız hezimetin üzerinden iki ay geçti. Enes hala daha ince çalışmalar yapıyor olsa da babasının nerede olduğunu bulamıyordu.

O geceden sonra Muazzez Hanımla olan iletişimimizde kopmuştu. Bu kadar büyük yara alan Cihangir Rutkay asla denk durmayacaktı. Muhakkak bir planı ve kalleş oyunları vardı.

Pınar Yaman'ın yanında kalmaya devam ettiği gibi Sinan'ı ve diğer ekibi de canı gönülle koruyordu. Zaman zaman Rauf ile konuşuyor olması Buket açısından onur kırıcı bir durum olsa da şimdilik sessizlik yemini etmiş gibiydi.

Bu kadar karmaşanın içinde Berrak ortaya öyle bir bomba attı ki, Cihat ile yine ters düşmemizi sağladı. Ona asla kırgın ya da kızgın değilim.

Öfkeli olduğum tek kişi kocamandan başkası değil. Abim Berrak'ın üzerine titredi. Yanlış bir şeyler yaşanmadığı halde abime düşman olması iplerimizi kopma noktasına getirdi.

Halbuki doğuma yaklaştığım bu günlerde en çok sevdiğim adama, çocuklarımın babasına ihtiyaç duymam gerekiyordu. Fakat yine içinde beliren ilkel kıskançlığa yenilip hepimizi kendinden uzaklaştırmayı başardı.

En çokta Berrak'ı.

Bu eve geldiğim ilk zamanlarda kaldığı odaya geçtim. Biraz yalnız kalmaya ihtiyaç hissediyordum. Tabii Cihat'ın da yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacı vardı.

Derin bir soluk alıp oturduğum koltuktan kalkarak mutfağa doğru yürümeye başladım.

Afacanlar gün geçmiyor ki her an hareket halindelerdi ve açlık krizlerine sokuyorlardı beni. Yine midemin kazındığını hissettim. Buzdolabını açıp şöyle bir baktım fakat pek iştah kabartacak şeyler yoktu.

Aslında bir yaramazlık yapıp hamburger yemek istiyordum. Hamileliğimin başından beri hep sağlıklı beslendim.

Bu ufak kaçamak için afacanlardan özür dileyerek mutfaktan çıkıp Sıla'yı aramaya başladım.

Birkaç kez seslendikten sonra özel koridordan çıktı.

"Bir şey mi oldu canım?".

Endişe ile sorduğu soruya karşılık gülümsedim. "Hayır, kuzum merak etme. Sadece canım hamburger çekti. Bir kaçamak yapalım mı?" diye sordum.

Sıla ağzını açıp konuşacakken Cihat belirdi arkasında. Soğuk bir ifade ile gözlerimin içine bakıp "hayır" dedi.

Onu dinlemeyerek konuşmaya başladım.

CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...Where stories live. Discover now