24.Bölüm

41.5K 1.7K 148
                                    


İyi okumalar dilerim...

Tuğçe'den anlatım...

Yüzleşme;

Bedenime kollarını saran adam benim geçmişimdi. Geçmişimde beni aşka inandıran, kimsesizliğim olmuş ve her şeyiyle mutlu olduğum sevdaydı.

Şimdi onun istediği gibi bakmıyordum gözleri içine. Aksine midem bulanıyor ve tiksiniyordum.

Yaman "unutturdu mu beni ya da benim kadar haz verdi mi sana?" diye sordu. Öylesine boş bir ifade ile izliyordum ki onu, bu duruşum daha da fazla öfkelenmesini sağlıyordu. Bedenimden kollarını çekip sol kolumdan tutarak arkasını döndü.

Sıla "heyy" diye bağırırken arkamı dönüp "bekle birazdan geleceğim" dedim. Endişeleniyordu ama benim artık korkum kalmamıştı hiçbir şeyden. Daha ne yaşayabilirdim ki?

Yaman dar bir koridora girip hızla yürümeye devam ederken bende ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Merdiven kısmı geldiğinde duraksadı. Omzu üzerinden bana baktı ve sıkıntıyla nefes alıp başını ters yöne çevirdi. İleride birkaç tane kapı vardı.

O alana doğru yürüyüp bir kapının önünde durdu ve seri bir şekilde açıp beni içeri doğru fırlattı. Zorlukla ayakta dururken nefretle baktım gözleri içine. Yaman kapıyı sertçe kapatıp ağzını açacakken "sakın tek kelime edeyim deme aşağılık pislik" dedim.

Yaman duraksarken aniden üzerimdeki tişörtü yarıya kadar sıyırıp "bana bunlar olurken sen neredeydin Yaman?" diye sordum. Bakışlarını donuklaşmıştı. Gözlerindeki acıyı görebiliyordum ama ona karşı olan hislerim ölmüştü.

Üzerimi düzeltip "beni o gece oraya aldıklarını biliyordun. Üstelik kara batak denilen adam ile de iş birliği içindesin. Söylesene Yaman en başından beri sende bu pisliğin içindeydin değil mi?".

Uzun bir sessizlik çökmüştü aramıza. Gözlerimizin savaşı sürerken "Feyza doğum lekene kadar anlattı. Başarılı bulmuş performansını aferin sana. En azından kaliteli sevişen bir adamla birlikteymişim onca zaman. Ama gerisi koca bir çöplük" dedim.

Yaman hiçbir şey söylemezken konuşmaya devam ettim. "Senin ve ailem için susmuştum onca zaman. Bu işkencelere yine sizin için katlandım. İnan bana yediğim kırbaç darbeleri değil, senin ardımdan yaptıkların öldürecekti beni".

Ona doğru birkaç adım atıp "anneni çok suçlamıştım. Hatta onunla birkaç hafta önce büyük bir yüzleşme yaşadık. Haberin yok mu?" diye sordum. Yaman kaşlarını çatıp "ne yüzleşmesi?" diye soruma soru ile karşılık verdi.

Tebessüm edip başımı sağa sola doğru salladım. "Tabii bilemezsin. Annen sadece senin tarafından korunmuyor Yaman" dedim. Karşımdaki adam burnumun ucuna girip "neden bahsediyorsun?" diye sordu. Bir adım gerileyerek "annenin Cihat'ın süt annesi olduğunu hala daha öğrenemedin mi?".

Yaman mümkünmüş gibi daha çok çatmıştı kaşlarını. Sert soluklar alıp "bu doğru değil" dediğinde kahkaha atmaya başladım. Yaman "kes şunu Tuğçe" diye bağırdığında "neyi keseyim pislik? Hayatımı cehenneme çevirdin. Bu kadar mı zordu sevdiğini beklemek ha bu kadar zor muydu?".

Burnunun ucuna girip "kaç kadın dokundu bu tene cevap versene. Kaç kadın inledi benim yatağımda?".

Yaman cevapsız kalırken "nasıl yapabildin Yaman? Beni bunca zaman aldatmayı nasıl başardın?".

Cevap veremiyordu, susuyor ve acı çeker bir ifade ile gözlerimin içine bakıyordu. Derin bir soluk alıp "bizim dediğimiz yerlerde başka kadınlarla birlikteydin, evini tamamen değiştirmişsin, Feyza ve Pınar'da sanırım piyango oldu sana. Ama şunu sakın unutma sen Cihat'ı asla yenemeyeceksin" dedim.

CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin