1

439 18 46
                                    



Yeni kurguma hoşgeldiniz

Umarım bu bölümü seversiniz ve de kurguyu

İyi okumalar canlar 🖤

~~~

Son dakika gelen bir ölü vakası yüzünden bugün işten geç çıkacaktım. Ölüyü morg dolaplarından birine yerleştirdikten sonra elimdeki ölüden aldığım kan örnekleriyle beraber çalıştığım laboratuvarın yolunu tuttum. Morg her hastanede olduğu gibi zemin katın aşağısında bulunan katlardaydı. Asansöre varınca tuşa bastım ve asansörün gelmesini bekledim. Çoğu için ölülerle çalışmak veya görmek korkutucu olsa da ben biraz yürek yemiş biri olduğumdan ve insan vücudunun içinde bulunan kas sistemleri,damarlar gibi vesaire şeylere karşı ilgili olduğumdan bu mesleği seçmiştim. Gelen asansöre binip dördüncü katı tuşladım. Elimdeki kan ve doku örneklerini laboratuvara bırakıp eve geçecektim.

Asansörden inip hızlıca laboratuvara girdim ve kendi çalıştığım yere doğru ilerledim. Ardından elimdeki örnekleri diğer ekip arkadaşlarımın görmeyeceği bir yere koyup laboratuvardan çıktım.

Hastaneden çıkmış evime doğru yürüyordum. Yürüyordum çünkü arabam bakımdaydı ve yarın alıcaktım. İşten geç çıktığımdan dolayı -saat on ikiyi geçiyor- şu an sokaklar ıssız ve korkunçtu ama ne demiştim ben biraz yürek yemiş bir insandım. Ara sokakların birinin önünden geçerken aniden kolumdan tutulup duvara çekilmem bir olmuştu. Korkuyla gözlerim irileşirsen bir el ağzımı sıkı sıkı kapatıyordu. Arkamdaki kişi kulağıma yaklaşıp fısıldayarak "Sakın sesini çıkarma yoksa yakalanırsın" başımla onu hızlıca onaylamıştım. İyi de kime yakalanacaktım ki?Arkamdaki kişi burnunu boynuma yaklaştırıp bulunduğu bölgeyi koklamıştı ardından kısık bir sesle "Sen de bişeyler var" demişti. Tabi ben onun neyden bahsettiğini anlamamıştım.

Ardından önümüzden hızla üç kişi geçmişti. Yalnız insan üstü bir hızla. Şokla gözlerim daha da irileşirken arkamda ki beden yine fısıldayarak "Sakin olmanı öneririm" demişti. Allah aşkına böyle bir durumda nasıl sakin olabilirdim. Bir kaç dakika daha arkamda ki yabancıyla sessizce orada dikildik. Ardından yabancı elini ağzımdan çekip normal ses tonuyla konuştu. "Evin yakın mı?" Anlamazca ona bakarken " Yani" demiştim. Derin bir iç çekip "Beni takip et" demişti. Sessizce onu takip ederken arabanın önünde durmuş "Bin hadi seni evine bırakayım" kararsızlıkla ona bakıp "Beni kaçırmayacağını nereden bilebilirim?" Derin bir iç çekip "Eğer seni kaçıracak ve kötülüğünü isteyecek olsaydım o adamlardan kurtarmazdım. Onlar her an tekrar buraya gelebilir ve sen yürüyerek gideceğin için seni bulmaları uzun sürmez" kaşlarımı çatıp arabaya bindim. O da sürücü koltuğuna bindiğinde merakla ona bakıp "Benimle ne dertleri var?" Yanımda ki yabancı bana bakmış " Kokun yüzünden" demişti. Kaşlarım daha da çatılırken "Ne varmış kokumda?" demiştim. Yanımdaki adam yine iç çekip bana baktı "Sana karşı dürüst olacağım ama duyduğun şeyler seni korkutabilir" başımla onu onaylayıp söyleyeceklerine dikkat kesildim. "O adamlarda senin de gördüğün gibi insan üstü bir hızla koşuyorlar. İnsan değiller zaten vampirler. Senin kan kokunda onların dikkatini çekti anlayacağın" şaşkınca ona bakıyordum. Böyle bişey beklemiyordum açıkçası. Şok olmuştum. Şu birkaç gündür incelediğim cesetlerin boynunda iki nokta halinde ısırık izi vardı. Filmlerdeki gibi vampir ısırığına benziyordu. Bunu o adamlar mı yapmıştı yani. Yanımda kimliği meçhul olan adam bana dönüp "Yolu tarif edersen evine bırakabilirim" başımla onu onaylayıp evimin yolunu tarif etmeye başladım.

Yol boyunca tarif ettiğim yol haricinde başka birşey konuşmamıştık. Evimin önünde duran araçla yanımdaki yabancıya döndüm. "Teşekkür ederim beni kurtardığınız için ve evime bıraktığınız için" bana hafif bir tebessüm sunup "Önemli değil" demişti. Ardından ben arabadan inip evime girmiştim.




Dark PassengerWhere stories live. Discover now