9

128 13 21
                                    




İyi okumalar canlar

Umarım bölümü beğenirsiniz 🖤

- by kendini üzgün hisseden yazarınız❤️‍🩹

~~~


Taehyung pov


Jungkook'un evine daldığım gibi burnuma daha da yoğun gelen kan kokusu ile kan beynime sıçradı. Hızlıca kokunun yoğun olarak geldiği yere doğru gittim. Mutfak olan yere dalmamla bir vampirin Jungkook'un kanını emmeye başladığını görmüştüm. Jungkook'un gözleri geriye doğru kaymış ten rengi soluklaşmaya başlamıştı. Jungkook'un çığlığını duyduğum için yanımda gümüş bir hançer getirmiştim. Hançeri çıkartıp Jungkook'un kanını içerken beni fark etmeyen vampirin sırtından tam da kalbinin hizasından hançeri saplamamla vampir çığlık bile atamadan ölümüştü. Jungkook ve vampir beraber yere yığılırken hızlıca Jungkook'u tutup yavaşça yere yatırdım. Tezgahta gördüğüm mutfak bezini alıp hızlıca kanayan boynuna tampon yapmaya başladım. Tam zamanında yetişmiştim ama yine de Jungkook çok kan kaybetmişti. Duyduğum adım sesleri ve uykulu bir sesin "Ne oluyor?" demesiyle ne yapacağımı bilemez bir şekilde kalmıştım. Ama önceliğim Jungkook olmalıydı. "Soobin hızlıca ambulansı ara çabuk ol!" dediğimde. Kendine gelmiş etrafa baktıktan sonra abisini o halde görünce gözleri dolmaya başlamıştı. "Soobin ambulansı ara sakin ol" dediğimde başıyla beni onaylamış ve hızlıca başka bir odaya gitmişti. Ben de Jungkook'un boynuna tampon yapmaya devam ediyordum.

Soobin hızla yanıma çömelip "Yoldalar geliyorlar. Hastane buraya yakın" demiş ardından abisine bakmıştı. "O vampir öldü değil mi?" başımla onu onaylayıp "Öldü evet" demiştim.  Daha da konuşmamıştık zaten. Soobin abisine bakıp daha fazla göz yaşı döküyor ama ağlamıyordu. İçinden ağlıyor gibiydi. Sonunda içeri giren sağlık ekibiyle Soobin kenara çekilmiş bense tampon yapmaya devam ediyordum. Soobin şokla bana bakıp "Taehyung hyung" dediğinde neye şaşırdığını biliyordum. Jungkook'un tampon yaptığım boynunu bir de onlar desteklemiş ve sedyeye kaldırdıkları gibi gitmişlerdi. Bende Soobin'in koluma girmiştim. Bir anda durup "Hyung dur üstüme eşofman giyeyim" demişti. Ben onu beklerken ölen vampir yok olduğu için yerde temiz bir şekilde duran hançerimi alıp tekrar kınına koymuştum. Soobin geldiğinde de Jungkook'un arabasını alıp öyle gitmiştik.

Hastanede Jungkook'un bir odaya alınmasını beklerken Soobin kulağıma yaklaşıp kısık bir sesle "O vampir ölmemiş miydi nasıl yok oldu?" merakla bana bakarken bu sefer ben kısık bir sesle konuşmaya başladım "Biz vampirler ölünce küle dönüşüyoruz. İnsanlar bizim ne olduğumuzu bilmemeliler" diye ona kolay bir açıklama yaptığımda başıyla beni onaylamıştı. Soobin artık olayları daha soğukkanlı karşılıyordu. Bu da herkes için daha iyiydi.

Yanımıza gelen doktor ile hızlıca ayağa kalkmıştık. Doktor ikimize de bakıp "Hasta yakınları siz misiniz?" diye sormuştu. Soobin ile başımızla onayladık. Doktor da konuşmaya başladı "Çok kan kaybetmiş öncelikle. Birkaç gün hastanede yatacak. Ne zaman kendine gelir bilmiyoruz. Gün içimde belirli aralıklarla belli bir oranda kan vereceğiz ki vücudundaki normal kan seviyesine ulaşabilsin. Birazdan odaya alacaklar. Geçmiş olsun" Soobin benden önce davranarak "Teşekkürler doktor" demişti. Ardından Jungkook bir odaya alınmıştı.

Soobin odada abisinin yanına çektiği koltuğa oturmuştu. Üzgün bir şekilde abisini izliyordu. Yanına gidip sırtını pat patladım. Bakışları bana döndüğünde sakince tebessüm etmiş "Hadi gel sana kantinden bişeyler alalım. Bak birazdan Namjoon hyung da burada olur" dediğimde. Gülümsemiş ve ayağa kalkmıştı. Beraber odadan çıkıp kantine inmek için asansöre binmiştik.

Dark PassengerWhere stories live. Discover now