20

105 8 16
                                    


İyi okumalar canlar

Umarım bölümü beğenirsiniz 🖤

~~~

Salonda sessizce otururken bu sessizliği babam bozmuştu. "Uzun zaman sonra bir araya gelince ne konuşacağımızı bilememek biraz üzücü. Dünyada neler yapıyordun? Ne zaman ve nasıl öğrendin büyülü güçlerin olduğunu?" Birbirimizi tanımak için bir yerlerden başlamak gerekiyordu değil mi?  "Dünyadayken adli tıpçıydım. Bir gün bir vampir beni kurtardı. Taehyung bu vampir. Ardından incelediğim vaka cesetlerini vampirlerin öldürdüğünü fark ettim. Sonra ilk defa kolumda beliren sembolle benim de özel bir varlık olduğumu anladım. Daha sonra bana vampir saldırdı. O günden üç gün sonraydı yanlış hatırlamıyorsam Violet'i buldum. Böylece bazı şeyler açığa çıkmaya başladı" evin kapısı çalınca vampir kardeşlerin marketten döndüğünü anlamıştım. "Ha bir de rüyalarımda Da-xıa beni eğitiyordu" dediğimde babam ile annem bana şaşkınca bakmışlardı. Babam "Da-xıa benim de eğitmenimdi" başımla onu onayladım. "Bunu öğrenmiştim" dediğimde annem "Da-xıa ya teşekkür borçluyuz. Oğlumuzu eğitip bizi kurtardı" babam da başıyla onu onaylamış "İşleri yoluna koyduğumuz bir gün ona da uğrarız" içeriye giren vampir ailesi ile bakışlarımız onlara dönmüştü. Sehun amca bana dönüp "Jungkook biliyorsun ki buradaki hayatta da eğitim var. Buradaki iyi okulların hepsi senin için kapışıyorlar şu an" ağzımı açıp ben büyü yapabiliyorum diyeceğim zaman babam beni susturup araya girmişti. "Büyü yapmayı bildiğini söyleyeceğini biliyorum ama genel olarak savaş için kullanılan güçlü büyüleri biliyorsun. Temel büyüleri okul ile kısa zamanda öğrenirsin zaten. Belki bir sene anca okursun" başımla onu onaylar anlamda sallayınca Sehun amca konuşmuştu bu sefer "Biraz ailenle vakit geçirin sen kendini hazır hissettiğinde de seviye ölçme sınavına girersin"  buradaki herkes benim için bişeyler yapmaya çalışıyordu. Gülümseyerek  Sehun amcayı onayladım "Çok teşekkür ederim" o da bana güzel bir gülümseme sunmuş "Lafı bile olmaz"

Yuta dede aşağıya inip Sehun amcaya huysuzca bakmıştı. " Yemekleri kim hazırlayacak ben mi?" Sehun amca hızlıca mutfağa koşmuş oradan seslenmişti "Ben yaparım!" Hepimiz bu yaşanana gülünce babam ayaklanmış "Ben de uzun bir süre sonra yemek yapmak istiyorum sizin için sorun olur mu?" Annemle aynı anda "Sorun yok" demiştik. Ardından birbirimize bakıp gülümsemiştik. Babamda Sehun amcanın ardından mutfağa gittiğinde Yuta dedenin söylenileni duymuştuk "Mutfak sağlam kalsa bari" ardından tekrar üst kata çıkmıştı.

Taehyung oturduğu yerden aklına bişey gelmiş gibi bana dönmüştü "Jungkook, benimle aynı odayı paylaşsan senin için sorun olur mu?" Başımı hayır anlamında iki yana sallamıştım. "O zaman bugün yine aynı odada kalacağız" Sehun amca mutfaktan çıkıp "Yemek vaktiii. Biliyorum herkes çok aç"

Güzel bir yemeğin ardından hepimiz odalarımıza çıkmıştık. Yanımda olmayan pijamam yüzünden Taehyung'a dönmüştüm. "Bana verebileceğin rahat bişeyler var mı?" Yattığı yerden doğrulup hızlıca gardırobun önüne geçmiş ve raflardan birinden aldığı pijama takımını bana vermişti. "Üstüne biraz büyük gelir ama bu gecelik idare et" önce üstümdeki tişörtü çıkartmış verdiği pijama üstünü giymiştim. Diz kapaklarımın biraz -çok az- üstünde biten pijama ile şaşkınca Taehyung'a bakmıştım. O ise benim bu Halime gülmüştü. "Tanrım, çok tatlı oldun"  yanaklarım hafif kızarırken utanarak başımı eğdim. Ardından altımdaki pantolonu çıkartarak pijama altını giymeden yatağa Taehyung'un yanına girmiştim.

"Altına bişey giymeyecek misin?" Kafamı kaldırıp yüzüne yukarıdan bakarken sordum "Rahatsız mı oldun?" Hızlıca başını iki yana sallarken konuşmaya başladı "Hayır hayır. Sadece üşümez misin?" omuz silkip "Üşümem herhalde" demiştim. Ardından vücudumu tamamen yorganın içine sokmuş ve Taehyung'un dibine girmiştim. Başımı kaldırıp göğsüne koyduktan sonra "Burada yatabilir miyim?" Elini saçlarımın arasına daldırmış "Tabii ki de güzelim" demişti. Memnuniyetle göğsüne yerleşmiştim bende. "Jungkook sen ne güzel bişey oldun böyle. Şu olaylar yüzünden beraber vakit geçiremedik ama bundan sonra seninle daha çok vakit geçireceğiz"

"Tabii ki de öyle olacak Tae. Mesela yarın beni biraz bu civarda gezdirmek ister misin? Yavaş yavaş buraları öğrenmem gerek"

"Seve seve seni buralarda gezdiririm ama önce güzel bir uyku çekmeliyiz. Hem bugün çok yoruldun. Bir sürü kez dönüşmek zorunda kaldın. Gözlerini kapat ve uyu güzelim"

Dediğini yapıp gözlerimi kapatmıştım. O da okyanusu andıran saçlarımla oynayınca uykuya dalmam kaçınılmaz olmuştu.

***

Beni uyandıran saçlarıma konulan öpücükler ve birinin bana seslenmesiydi. "Güzelim uyan hadi saat kaç oldu bak. Endişeleniyorum yavaş yavaş" gözlerimi araladığımda yatağın başına çömelmiş olan Taehyung'u görmüştüm. Yüzümde tatlı bir gülümseme ile ona baktığımda saçlarıma bir öpücük daha bırakmıştı. "Uyuyan güzel aramıza dönmek ister mi yoksa tekrar mı güzellik uykusuna dalacak?" Başımın yastıkla olan ilişkisini kesip dirseklerim üzerimde dikeldim. Başımı elime eğip gözlerimi ovuşturduktan sonra tekrar ona bakmıştım. Taehyung bana öyle tatlı bakıyordu ki gülümsemeden edemedim. "Kalkıyorum şimdi" diye mırıldanmış ardından yatakta oturur pozisyona gelmiştim. "Ben aşağıdayım o zaman" demiş ve odadan çıkmadan önce bir kez daha saçlarımı öpmüştü.

O odadan çıktıktan sonra saate baktığımda bir buçuğa geldiğini görüp şaşkınca ayaklanmıştım. Taehyung'un benim için köşeye bıraktığı kıyafetleri giymiştim. Tek sorun bunlarda bana büyük olmuştu. Altıma dünkü giydiğim pantolonu ve üstüme de Taehyung'un verdiği tişörtü giymiştim.

Alt kata indiğimde herkesin salonda oturup sohbet ettiğini görmüştüm. Annem ve babam daha da mutluydular. Gülümseyerek yanlarına gittiğimde annem kollarını açmıştı gelmem için. Hızlıca kolları arasına girip yanına oturmuştum. Bir eliyle saçımı koşarken sordu "Dün çok mu yoruldun bebeğim?" Başımla onu onaylayınca Taehyung oturduğu yerden ayaklanmış "Siz konuşmanıza devam edin ben Jungkook için bişeyler hazırlarım" demiş mutfağa geçmişti.

Babam saçlarımı karıştırınca ona dönmüştüm. Mızmızlanarak anneme "Benim niye sizin gibi saçlarım yok? Bari biraz benimki gibi siyah olsaydı" annem gülüp "Huyları aynı sen bir de saçındaki gri az olan tutamlardan sende de var ve bu ikinizde aşırı güzel duruyor" babam böbürlenerek bize baktığında annem omzuna ufak bir yumruk atmıştı. Taehyung'un mutfaktan çıkıp yemeğin hazır olduğunu söylemesiyle onlardan ayrıldım.

Güzel bir yemeğin ardından annelerden izin almış ve Taehyung ile dışarı çıkmıştık. "Taehyung hazır bir süre buradayız bana bir iki parça kıyafette bakarız değil mi?" Boyu benden hayli uzun olduğu için alttan ona bakarken o da kafasını bana çevirmişti. "Ama senin benim kıyafetlerimden giymeni çok seviyorum çok tatlı oluyorsun" dediğinde gülümseyip parmak uçlarıma kalkmıştım. O halde bile boyuna yetişemediğimde "Kafanı eğ biraz" dediğimi yapınca yanağından öpmüştüm. Bunu beklemiyor olmalı ki şokla kala kalmıştı. "Şatoya geri döndüğümüz zaman alırım kıyafetlerimi bir süre senin kıyafetlerinden giyeyim" kıkır kıkır şaşkın haline gülerken bir anda arkamdan belime sıkıca sarılıp bizi bir tur etrafından döndürmüştü. Sonunda dönmeyi bırakıp beni de yere indirince gülerek ona baktım. O da aynı şekilde bana bakarken kalbim bu güzel manzara yüzünden çarpıntı yaşamıştı. "Sana aşığım galiba Tae"

~~~

Bölüm geç geldiği için özür dilerim.

Diğer bölümler taekook ağırlıklı olacak ve de sakin o yüzden taslakta olan yeni kurgum için bölüm yazmaya başlayacağım

A bientôt 👋

Çok tatlı gülüyor sıpa

Çok tatlı gülüyor sıpa

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



•Nyx⚡️

Dark PassengerWhere stories live. Discover now