FİNAL

142 12 22
                                    





Bu bölümün final olmasını beklemiyordunuz sanırım.

Ama her şeyin bir sonu olduğu gibi bu hikayenin de sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Son kez bu kitapta iyi okumalar canlarım ❤️

~~~

Saçlarımda ve yüzümde hissettiğim öpücükler ve adımın seslenilmeyle gözlerimi araladım. Taehyung bana gülümseyip tekrar anlımı öpünce yüzümde tembel bir gülüş oldu. "Uyuyan güzel hadi kalk ta yemek yiyelim" onu onaylarcasına mırıldanıp yataktan doğrulmuştum yalnız kalçamda hissettiğim sızıyla kaşlarımı çatarak Taehyung'a bakmıştım. "Ağrı kesici de var mı?" Taehyung başıyla beni onaylamış "Ağrın çoksa uzanmaya devam et ben yemeği buraya getiririm" başımı olumsuz anlamda sallayıp "O kadar da ağrım yok. Ama bir duş almam lazım sen erkenden kalkıp almışsın"

"Güzelim saat 12.30'a geliyor ne erkenden kalkması"

Gözlerim odadaki saate kayarken şaşkınca tekrar Taehyung'a bakmıştım. O ise burnumu sıkıştırmıştı.

Güzel ve temizleyici bir düşün ardından mutfağa girmiştim. Taehyung enfes şeyler yapmıştı gerçekten masa harika görünüyordu. Ağzımın suları akarken hızlıca Taehyung'un yanına oturmuş gözüme en lezzetli gelen şeyden yemeğe başlamıştım. Taehyung ise bu Halime gülmüş ve o da yemeğe başlamıştı.

Güzel yemek faslının ardından beraber mutfağı toplamıştık. Oturma odamızdaki rahat koltuklarda Taehyung'un göğsüne uzanmış yatıyorduk. O da benim saçlarımla oynuyordu.

5 ay sonra

Günlerimiz sıradan ama güzel geçiyordu. Ailem işlerinde yükselmişti. Kendilerine güzel bir ev almışlardı. Ben okula gidiyordum. Tanıştığım Yugyeom ve arkadaşları ile takılıyordum. Yugyeom Hoseok diye yakışıklı bir cadı oğlandan hoşlanıyordu. Okul çıkışı Taehyung'un iş yerine gidiyor onunla birlikte eve dönüyordum. Arada bir Soobin'e uğruyordum. Yeonjın ile sevgili olmuşlardı. Güzel bir ilişkileri vardı. Cristopher'a gelince yakamdan düşmüştü. Çünkü artık ekipteki Minho denen çocukla sevgiliydi.

Arkamdan belime sarılan kollarla irkilsemde gelenin Taehyung olduğunu bildiğim için gülümseyerek omzuma yasladığı başına çevirdim yüzümü ve yanağına güzel bir öpücük kondurdum. "İçim geçmiş koltukta beni de uyandırsaydın da yemek yapmana yardım etseydim"

"Bitti zaten Taehyung. Sadece masa hazırlanacak" sırtımdan ayrılmış masayı hazırlama koyulmuştu. "Bugün akşam benimlesin seni kaçırıyorum" kaşlarımı kaldırıp çapkınca ona bir bakış attım. "Güzel giyineyim mi?"

"İstediğin gibi giyinebilirsin güzelim" başımla onu onaylamış yemekleri masaya koymuştum.

Taehyung seni akşam bir yere götüreceğim dediği için hazırlanıyordum. Sade ama şık bişeyler giymeye karar vermiştim. Dolaptan siyah bir pantolon ve crop bir ceket çıkarmıştım. Pantolon belimden biraz düştüğü için bir de siyah kemer takmış belimin inceliğini ortaya çıkarmıştım. Taehyung bayılacaktı. Ardından uzun botlarımı çıkarıp kıyafetimle uyumuna bakmıştım. İçime sinince de bu botları giymeye karar vermiştim.

(Herkes anladı kıyafetleri bence ama ben yinde de fotosunu koyayım)

(Herkes anladı kıyafetleri bence ama ben yinde de fotosunu koyayım)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Evet giydiği işte bu)

Yüzüme bişey sürme gereği duymamış sadece vişneli dudak parlatıcımı sürmüştüm. Aynada nasıl durduğuma bakarken kapının arkasından bağıran Taehyung ile giyinme odamdan çıkmıştım"Hazır mısın güzelim?"

"Geldimm. Hadi gidelim" telefonumu ve cüzdanımı yanıma alacağım ufak çantaya koymuştum. Odadan çıkacakken peşimden gelmeyen Taehyung ile duraksamış arkamı dönmüştüm. Büyülenmişçesine belimi izliyordu. Biraz utansam da nereye gideceğimizi merak ettiğimden duramamış dikkatini bana vermesini sağlamıştım. "Hadi Taem" elimi ona uzatıp tutmasını bekledim. Belimdeki bakışlarını çekip gülümseyerek elime uzanmıştı.

Taehyung bizi sakin ağaçlık bir alana getirmişti. "Güzelim arabayla daha ileriye gidemeyiz maalesef biraz yürümemiz gerek seni götürmek istediğim yere varmak için. Başımla onu onaylamış tavadan inmiştim. Beraber ele ele yürümeye başladık. Taehyung'a baktığımda o can alıcı kızıllıklarıyla beni izlediğini görmüştüm. Utanarak başımı eğdiğimde "Ay ışığında ayrı bir güzelsin Jeon. Büyüleyicisin" yanaklarım kızarırken başımı kaldırıp ona baktım. "Okyanus dalgalarının arasına serpilmiş ay tozları karanlıkta çok güzel parlıyor. Gözündeki kutup yıldızından bahsetmiyorum bile" ona gülümseyerek parmak uçlarımda kalkmış dudaklarına küçük bir öpücük bahşetmiştim.

Sonunda bir uçurumun önüne geldiğimizde durmuştuk. Manzara müthişti. Gün batımı ama karanlığın yükseldiği o gün batımı. Büyülenmişçesine manzarayı seyretmeye başlamıştım. Taehyung elimden tutup beni başka bir yere çekiştirmişti. Merakla ona bakarken uçuruma doğru sallanan salıncağı görmemle şokla Taehyung'a bakmıştım. O ise sırıtıp "Hadi binelim güzelim. Hem düşersek bizi ışınlarsın" son dediğine göz devirip salıncağa doğru ilerledim. Taehyung ile yan yana oturduğumuzda rahatça sığıyorduk. Elimle salıncağın benim tarafındaki ipini sıkıca tuttum. Taehyung da uzun bacaklarıyla bizi harekete geçirdi.

Biraz daha hızlanmamızla bu iş iyice zevkli bir hal almaya başlamıştı. Ama Taehyung'un yaptığı şey aşkla ona bakmamı sağlamıştı.
"Benim güzel aşkımın sahibi, bu gece benimle buraya geldiğin için sana çok teşekkür ederim" ardından gözlerimin içine bakarak konuşmaya başlamıştı. "Bugün için biraz hazırlık yaptım. Gecenin ilerleyen saatlerinde göreceksin. Ama önce şunu söylemek istiyorum Jungkook. Sana çok aşığım. Sana gerçekten çok aşığım" ardından dudaklarıma uzanmaya başladı. Ben de onun dudaklarına. Ardından aramızda aşkla dolu bir öpücük başladı. Ayrıldığımızda aşkla bakıyordu gözlerimiz birbirlerine. Salıncak yavaşlamış durunca da inmiştik.

Gece bastırmıştı ama henüz görüş açımıza ay girmemişti. Taehyung ile oturuyorduk. Bir anda hızlıca ayağa kalkmış ikimizi de uçurumun kenarına götürmüştü. Ardından karşımda durmuştu. Bir anda dizinin üstüne çökmüş kalbimi bozacak o cümleyi söylemişti. "Jungkook , benim güzel aşkımın sahibi. Benimle evlenir misin?" Gözlerim dolarken uçurumdan yankılanacak şekilde bağırdım "EVET!" Ses tekrar tekrar kulaklarımıza vurdu. Taehyung yüzüğü parmağıma geçirdi ve mavi ayın mavi ışıkları altından beni kucağına alarak öpücüğü başlattı. Ben yukardan eğilip onu öperken o da başını kaldırıp beni öpüyordu. Dudaklarımız aşkla şevhetle ve en çok da mutlulukla birbirlerine değiyorlardı. Buna tanıklık yapan sadece mavi aydı. O da bizi mavi ışığıyla kutsuyordu. Buradaki bir değişe göre mavi ayın ışığı aşkların üzerine düşerse onları son yaparmış, sonsuz yaparmış. Bizim aşkımız belki bir son değildi ama edebi bir sonsuzluktu.

Bu hikaye okur için bir son değildi. Nice hikayeler için güzel bir başlangıçtı

~~~

Sözü fazla uzatmayacağım. Başından beri beni destekleyen ufak kitleme çok teşekkür ediyorum. Umarım nice hikayelerde yine benimle olursunuz.

Son kez A bientôt dostlar 👋

Son kez A bientôt dostlar 👋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•Nyx⚡️

Dark PassengerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin