✩terminal curiosity - 5

3.8K 134 47
                                    

Size zahmet bi oy lütfen? :) 🖤

*

Bununla birlikte, havluyu kenara çekti, yere bıraktı. Atsumu genizden bir ses çıkardı- güzel bir penisi olduğunu biliyordu ama ya Sakusa beğenmezse?

"Hmm." Sakusa mırıldandı. "Hoş."

Sanki az önce Atsumu'nun yanaklarını bin güneş gücüyle ısıtmamış gibi komodindeki kayganlaştırıcıya uzandı. Birkaç kez pompaya bastı, elini yumruk yaparak Atsumu'nun bacaklarının arasına yerleşti. Atsumu'nun aleti Sakusa onu birkaç saniye öylece... izlerken titredi. Yana çevirdi başını, çaresizce kolunun arkasına saklanmaya çalışarak.

Bu da aletinin etrafındaki kaygan, ılık ele hazır olmadığı anlamına geliyordu.

"Nngh, siktir..."

O an, Atsumu Sakusa'nın kayganlaştırıcının elinde ısınması için beklediğini fark etti. Ne kadar düşünceli.

"Hassassın," diye yorumladı Sakusa, uzun parmakları aşağı yukarı hareketlenip onu ıslatırken.

Atsumu bir parmak ucu aletinin başında daireler çizmeye, heyecanlandırmaya başlarken utanç verici bir ses çıkardı; odaklanmış, yoğun dokunuştan uzaklaşmaya çalışması kısıtlayıcılar tarafından engellenince karnı silkindi.

Lanet, eli çok ıslaktı. Atsumu dudağını ısırıp başını geriye, yastıklara doğru attı, Sakusa bir ritim tutturup onu boşaltmaya odaklanırken nefes nefese kalmıştı. Sıcaktı, çok sıcaktı -Sakusa'nın maske ve eldiven giymesi önemli bile değildi- hatta daha iyi bile yapıyordu- muhtemelen bütün bunlar bitince Atsumu'nun beynini kontrol ettirmesi gerekecekti-

"Kahretsin," diye hırladı Atsumu, sessiz kalmak için tüm çabasına rağmen. "Tanrım-"

"Mm." Mırıldandı Sakusa. Kuru eldivenle Atsumu'nun bacağını okşarken diğer eli, penisin ucuna her ulaştığında gürültülü bir şekilde sıkıyordu. Atsumu inledi ve yatak başlığında bileklerini tutan kelepçelere asıldı. "Mücadele etmenin anlamı yok, Atsumu. Eğer kaçamayacağını doğrulamaktan hoşlanmıyorsan tabi."

Vay be. Atsumu dudağını ısırdı, aleti Sakusa onu yavaş ama eşit bir şekilde dokunuşuna devam ederken zonkluyordu. Sakusa'nın parmaklarına sızdığını hissedebiliyordu, daha da kayganlaştırıyordu bu. Siktir, sadece bir el dokunuyordu; neden bu kadar iyiydi?

Sakusa konuştuğunda sesinde bir gülüş tınısı vardı. "Sanırım cidden hoşuna gidiyor."

"Omiii," diye sızlandı Atsumu, kalçasını Sakusa'nın eline doğru kaldırırken.

"Kıpırdama yoksa dururum," diye patladı bir anda Sakusa.

Ah, yüce İsa. Atsumu bir hıçkırığı bastırıp sabit kalmaya çalıştı, başı dönüyordu.

Sakusa gülme olabilecek bir ses çıkardı. "Ne kadar itaatkarsın. Şaşırdım." Atsumu'nun protesto eder bir cevap verme fırsatı olmadan Sakusa ekledi. "Belki... aslında, evet. Dizlerini göğsüne çek ve orada tut."

Ama- ama o- ne kadar ifşa edici bir pozisyon olurdu! Atsumu bir nefes verdi sertçe, hâlâ utançtan yatağa erimediğine şaşırıyordu. Sakusa'nın aletindeki eli yavaşladı ve Atsumu sızlandı, aklındaki her şeyi uzaklaştırıp Sakusa devam etmek için onu bekliyorsa diye bacaklarını kaldırdı.

"İyi."

Sakusa elini bir anda tamamen çekti ve Atsumu aşağılayıcı derecede muhtaç bir ses çıkardı, yeni pozisyonu tutmaya çalışırken bacakları titredi. Sakusa daha fazla kayganlaştırıcıya uzanırken ona bakmadı bile, bu kez iki eline de sürttü. Daha yakına sokuldu, neredeyse kıyafetli dizleri Atsumu'nun kıçına dokunuyordu, sonra da eğildi.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu