laid bare - 3

1.6K 80 40
                                    

Atsumu, antrenman ve ağırlık çalışmasından sonra ayak işlerini halletmek için aceleciydi. Öğleden sonra, akşam yemeği için önceden paketlenmiş köriler almak için mağazaya girip çıktı, sonra da Sakusa'ya gitti.

Kime: Omi-Omi

>> Yoldayım

Kimden: Omi-Omi

>> Ön kapıyı açık bırakacağım

Bu noktada garip bir şekilde alışıldıktı, ziyaretçi noktasında park etmek, ön kapı kodunu girmek ve asansörü Sakusa'nın şık apartman dairesine çıkan katına kadar kullanmak. Kapıyı çalmadan ve geldiğini haber vermeden içeri girip ayakkabılarını çıkardı ve duvarda hizaladı.

Atsumu köşeyi dönünce Sakusa'yı yemek masasındaki laptopun başında ve yanına yığılmış birkaç zarf ile buldu. Yüzünde küçük bir okuma gözlüğü vardı, Atsumu'nun seksi öğretmen şakası yapmamak için ciddi ciddi dilini ısırması gerekti. Çoktan oynamış olsalardı kendini tutmazdı, ama işin güzel kısmını geçirmeden evden atılma riskini göze almak istemedi.

"Eğer bir şey planlamadıysan akşam yemeği için bir şeyler aldım," dedi Atsumu, market poşetini kaldırarak.

Sakusa başını kaldırıp ona baktı, Atsumu tekrar bir "Sizinle notlarım hakkında konuşmak istedim, Sakusa Sensei" cümlesini yutmak zorunda kaldı.

"Teşekkürler. Buzdolabının üst rafına bırakabilirsin," dedi Sakusa. "Duşa girmeden önce çay ya da başka bir şey ister misin?"

"Aslında, evet," dedi Atsumu, körileri buzdolabına koymak için mutfağa yönelirken. "Birkaç farklı yere uçmam gerekti ve deli trafik vardı. Çay rahatlatıcı olurdu."

Atsumu'nun, Sakusa ona o ya da bu şekilde işkence etmeden kendini zihinden hazırlamak için bir dakikaya ya da bir çaya ihtiyacı olduğunu söylerken tam da utanmaması garipti. Bu bir rutindi artık. Atsumu, heyecanlı olmasına rağmen, şimdi bir sahneye acele ederek başlamanın istedikleri noktaya gelmeyi normalden daha zor bir hale sokacağını ve sakinleşmek için bir dakika ayırmasının daha iyi olacağını biliyordu.

Sakusa kalkıp çay yaparken Atsumu yemek odasına dönüp bir sandalyeye yerleşti. Telefonunu açıp Instagram'a girdi, Sakusa masada önüne bir kupa bıraktığında yerinde hafifçe sıçradı. Çayını içti, bütün arkadaşlarının fotoğraflarına iğrenç yorumlar yaptı, bu sırada da Sakusa laptopta fatura ödemek ya da neyse onu tamamladı. Kupası boşaldığında, Atsumu'nun kafası daha sakindi ve derisinin altındaki gergin enerjinin uğultusu kaybolmuştu.

Derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. "Taaamam, duşa geçiyorum."

Sakusa gözlüklerini çıkardı ve Atsumu yuhalama dürtüsüyle savaştı.

"Tamam. Bittiğinde yatak odasında buluşuruz," dedi Sakusa.

Atsumu ona iki parmağını kaldırdığı bir hareketle veda etti ve temizlenmeye gitti.

İşi bittiğinde Sakusa'nın koridorun sonundaki odasına yöneldi. İçeri girdiğinde ve kendisini bekleyen yeni ve heyecan verici bir oyuncak görmediğinde bir rahatsızlık hissi içini sardı. Daha doğrusu, hiçbir şey hazırlanmamıştı; Atsumu, yarım saniyesini Sakusa'nın ondan bıktığını düşünerek geçirmişti ki komodinin üzerinde duran kayganlaştırıcı şişesini ve eldiven kutusunu gördü ve göğsünde bir şeyler gevşedi.

Banyo kapısı, Atsumu daha fazla bir şey düşünemeden önce açıldı. Sakusa bugün beyaz bir gömlek ve klasik siyah kumaş pantolon giyiyordu, duş jelinin kokusu ve buhar bulutu banyodan onunla birlikte odaya çıkarken gömleğin kollarını kıvırıyordu.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now