bent out of shape - 2

1K 62 31
                                    

O cumartesi akşamında MSBY Black Jackals, EJP Raijin'e karşı oynadı. Motoya Kiyoomi'ye maçtan sonra onu yemeğe çıkarmasını emretti, sonra da geceyi kanepesinde geçirdi. Sonraki gün de Kiyoomi ona "Kiyoomi'nin Osaka'daki favori yerleri" başlığı altında Kiyoomi'nin herhangi bir sıklıkla ziyaret ettiği mekanlar yerine Motoya'nın internetten araştırıp bulduğu yerlere gittiler.

EJP geçen Osaka'ya geldiklerinde hemen ardından dönmeleri gerektiği için, bu kez  kuzeninin maçtan sonra gerçekten kalabildiği ilk seferdi, yani Kiyoomi'nin tutunacak pek bir dalı kalmamıştı konu kuzenini reddetmeye geldiğinde.

Pazar akşamı, Motoya'nın instagramda takip ettiği trend bir kafede cam kenarında bir masada oturuyorlardı, ayaklarının altında bir miktar alışveriş çantası ile birlikte. Motoya takım arkadaşlarına kahvesinin ve pastasının gülünç miktarda fotoğrafını çekerken Kiyoomi ince bir alayla izledi.

"Sunarin'le dalga geçiyorum," diye açıkladı Motoya.

"Anlamıyorum."

"Aramızda bir şaka," dedi Motoya. "Daha önce hiç duymuş muydun? İnsanlarla aranda komik bir şeyler olduğunda-"

"'aramızda bir şaka' kalıbının ne olduğunu biliyorum," diye kesti Kiyoomi kuzeninin kızdırmasını, Motoya'nın tatmin olmuş gülüşünü görmezden gelmek için camdan dışaır baktı.

Kafenin önünde bir bisiklete bağlanmış bir köpek vardı. Kabarık tüylüydü, beyazdı ve noktalıydı. Camdan bakıp Kiyoomi'yle göz teması kurduğunda kuyruğunu sallamaya başladı. Başının üzerinde sarı bir bölge vardı, alnının yarısına kadar inip bir kulağını kapatıyordu.

Kiyoomi homurdandı.

"Ne?" diye sordu Motoya.

"Şu köpek Atsumu'ya benziyor."

"Miya?" Motoya masanın üzerinden görebilmek için eğildi. "Ah! Haklısın gibi! Ayrıca, bakın kim takım arkadaşlarıyla ilk ad kullanma seviyesine gelmiş? Seninle çok gurur duyuyorum."

Kiyoomi gözlerini kıstı. Atsumu'ya hâlâ normalde Miya diyordu, ancak daha alışık olduğu isim Motoya'nın çevresindeyken çıkıvermişti. Bir isim meselesini takıyormuş gibi göründüğü için daha da ifşa olmuş hisseden Kiyoomi konuyu saptırdı.

"Sana da aynı takımdayken ilk isminle hitap ediyordum."

Motoya yarıldı.

"Tanrım, biz kuzeniz."

Kiyoomi omuz silkip espressosundan bir yudum aldı. Kiyoomi'nin dışa dönük huysuzluğuna rağmen, onun ve Motoya'nın yıllar içinde geliştirip oldukça fazla oynadıkları rollerde onu rahatlatan bir şey vardı. Dışarıdaki köpek başını yana eğdi ve kulağını kaşıdı.

Motoya tekrar köpeğe baktı ve neşelendi. "Takım arkadaşlarına bir fotoğraf göndermelisin!"

"Niye?" diye sordu Kiyoomi, Motoya iç çekti.

"Çünkü komik olduğunu düşünecekler!" dedi, Kiyoomi'nin kaygılandığı bütün meselelerdeki sosyal koordinatör rolüyle. "Bana güven ve yap şunu, tamam?"

Kiyoomi gözlerini devirdi. Motoya'nın daha sıradan kaprisleri söz konusu olduğunda, ona ayak uydurup ne istiyorsa yapmanın daha kolay olduğunu uzun zaman önce keşfetmişti. Ayak uydurmak Kiyoomi'yi gerçekten yapmak istemediği başka şeyler için sert bir şekilde susturduğu zaman daha az kötü hissetmesini sağlıyordu. Bu yüzden, telefonunu çıkarıp görevi gereği köpeğin bir fotoğrafını çekti, ardından sık sık sessize aldığı, maalesef adlandırılmış takım grubu sohbetini açtı.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now