Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviri

✩✩✩✩double down - 5 (69. bölüm :D)

hangi bakterilerin hangi oksijen seviyesinde yaşadığını ezberlemişsindir,

ama hocan sormuştur ki oksijen seviyesini anlamak için kullanılan deney tüpünün adı ne :D

tyrugululu yazdım thioglycolate yerine, hatta şimdi bile adını google'dan kopyaladım

son olarak atsumu bağlıydı, omi yatak başlığına yaslı oturuyor atsumu da kucağında kalmışız

arka arkaya oh my god çevirmekten sıkıldım la "hnn" yazcam yerine

*

Başını eğip Atsumu'nun dilini emmesine izin verdi, inlediğini duymak için tasmasını biraz daha sertçe çekti. Atsumu'nun kalçasının altından geçen halatta parmağını gezdirmeye, sertçe bir kez şaplak atmadan önce parmaklarını o yumuşak ete geçirmeye karşı koyamadı.

"Siktir," diye nefeslendi Atsumu, kalçalarını yuvarlayarak.

Muhtemelen Kiyoomi'nin gömleğini kirletiyordu. Kiyoomi, son aylarda Atsumu'nun kendisine tam olarak ne yaptığını merak ediyordu, kirlenmeyi... heyecan verici bulması için.

Kiyoomi Atsumu'nun ağzından uzaklaşıp kayganlaştırıcıya uzandı, iki kez sıkıp parmaklarına yaydı. "Dik otur."

"Hmm?"

Kiyoomi temiz eliyle Atsumu'nun kalçasını patpatladı. "Yukarı."

Atsumu kafası karışık görünse de söyleneni yaptı, dizlerinin üzerinde kalkıp aşağıya, Kiyoomi'ye, beklenti içinde baktı. Kiyoomi bu şekilde göğsüyle aynı hizaya gelmişti,  ki bu, Atsumu'nun yüzündeki derinleşen kızarıklığın bir göstergesiyse, ikisinin de gözünden kaçmayan bir gerçekti. "Omi..."

Kiyoomi öne doğru eğilmeden ve Atsumu'nun meme uçlarından birini dudaklarının arasına almadan önce dudakları kıvrıldı.

"Aaahhn- tanrım- hnn-"   [HJBFHJBV hnn]

Atsumu sızlanıyordu, Kiyoomi dişlerini Atsumu'nun meme ucunun çevresine kapatıp emerken- önce nazikçe, sonra Atsumu sırtını büküp göğsünü Kiyoomi'nin yüzüne bastırdığında daha sert, ses dudaklarında titredi. Mücadele ediyordu ama kolları zar zor hareket ediyordu. Kiyoomi şaplak attı geri çekilmeden, Atsumu'nun kalçasını ayırmadan ve kaygan parmaklarını deliğine doğru çekmeden önce, küçük kas halkasını bulup dokunuşunun altında gevşeyene kadar hafifçe bastırdı.

Shibari gibi, bu hazırlığın da formalite icabı olması gerekiyordu - ne de olsa, henüz ana etkinliğe yaklaşamadılar bile- ama Kiyoomi, Atsumu'ya tıkaç takmaya yetecek kıvama getirmek için tek parmak yetmesine rağmen duramayacağını fark etti. Bir tane daha soktu, bir tane daha, sonra Atsumu'nun nefesi kesilene ve titreyene kadar Kiyoomi parmaklarını kıvırıp meme ucunun etrafındaki hassas cildi ısırdı.

"Omi- siktir... sik beni," diye inledi Atsumu.

Kiyoomi sırıtarak hassaslaştırdığı meme ucunu çekiştirdi, dişlerini gezdirdi ve Atsumu'nun nefes almasına bile fırsat vermeden diğerine atlayıp onu ısırdı. Atsumu'nun sırtı büküldü, shibari takımı göğsünün üzerinde gerildi ve Kiyoomi'nin parmaklarında zıplamaya başladığında dudaklarından boğuk bir inilti çıktı, özensiz ıslak sesler hareketlerini daha da müstehcen hale getiriyordu..

Gerçekten becerilmeyi istiyor olmalıydı ve Kiyoomi bunu seviyordu. Kendi aleti ağrıyordu; bir yanı, tüm bu sade, vanilya seksin onu bu kadar mahvedip etmediğini merak ediyordu, ama derinlerde bir yerde, hazzın ertelenmesinin ne kadar tatlı olduğunu biliyordu. Atsumu'nun meme ucundan bir pop sesiyle çekilip parmaklarını daha derine ittiğinde, Atsumu'nun başı geriye doğru eğildi ve uzun uzun inledi. Sesi çok-