Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviri

✩✩✩laid bare - 5

Aşağıda yarrak dedim hâlâ utanıyorum sağolasın aslan parçası Kiyoomie_ KDKWMDMSMXMS

Bu bölümü hepinize ithaf ediyom alın gömülün gecikme için üzgünümmm ama nefis bir bölüm var burada dönüp dönüp okurum chef's kiss

*

İçimde.

Kiyoomi donakaldı.

Yani, bir parçası. Diğer parçası bunu aylardır biriktirdiklerini Kiyoomi itiraf etmek istemese de biliyordu. Her şeyin kaçınılmaz bir sonuca kadar geliştiğini biliyordu: Kiyoomi pantolonunun içinde acı verecek kadar sertti ve becerilmek için yalvaran, sefil bir Atsumu ellerindeydi.

Altın gözleri yaşlarla parlıyordu, o kadar açık ve güven dolulardı ki Kiyoomi'nin nefesini kesiyorlardı. Kiyoomi'nin çıplak eline yaslı yanağı sıcaktı; Kiyoomi düşünceli davranmak için eldivenini çıkarmıştı ki böylece Atsumu'nun yüzüne kalan kayganlaştırıcıyı yaymazdı, ama bu şimdi bütün dokunuşların tene ten olduğu anlamına geliyordu, sinir uçları temasla karıncalanıyordu. Vücudunu ele geçiren arzu ile savaşını kaybediyordu.

"Lütfen..."

Kiyoomi gözlerini kırpıştırdı.

Gözleri Atsumu'nun kırmızı, ıslak ve kesik nefeslerinden dolayı açık ağzına doğru kaydı. Miya Atsumu'yu buna indirgemekten hiç sıkılıp sıkılmayacağını merak ediyordu.

Atsumu'nun alt dudağının üzerinde başparmağını gezdirdiğinde Atsumu inledi, dudaklarını Kiyoomi'nin çıplak başparmağının etrafında kapatıp nazikçe emdi.

Kiyoomi'yi tutan son ip parçası koptu.

Maskesini hızla aşağı indirip altındaki adamın neredeyse üstüne çullandı, başparmağını ağzından çekip dudaklarını onunkilere bastırdı.

Atsumu'nun ağzı yumuşaktı, ıslak ve gevşekti, şaşırdığı için nefesi kesilirken dudakları aralandı ve Kiyoomi avantajı kullanarak dilini içeri daldırdı. Atsumu inledi, ses Kiyoomi'nin beyninde dudaklarının ıslak seslerle birlikte titreşti, sonra kollarını Kiyoomi'nin sırtına sardı ki bir saniye kadar sonra sanki yanmış gibi geri çekti.

Kiyoomi kontrol etmek için gönülsüzce çekildi, dudakları şimdiden karıncalanıyordu.

"Üzgünüm," dedi Atsumu nefes nefese, gözleri Kiyoomi'nin ağzına kilitlenmişti ve iki eliyle örtüyü yumrukları arasında sıkıyordu. "Dokunm'mam gerekt-tiğini unut- tum."

Kiyoomi çoktan Atsumu'nun dudaklarını kendininkilerde özlüyordu. Onu öpmek için tekrar daldı, bu sırada da Atsumu'nun garip bir şekilde değerlendirmeye açık durumunu düşündü. Atsumu'nun ona ne kadar dokunmasını istiyordu? Kiyoomi normalde kölelerin çok dokunmasından hoşlanmaz ve izin de vermezdi, ama Atsumu ona bir saniye önce tutunduğunda tüyleri diken diken falan olmamıştı.

Sonunda şimdilik izin vermeye ama Atsumu'yu kısıtlı tutmaya karar verdi, çaresizce bir kontrol simgesine tutunmaya çalışıyordu.

"Sırtıma ve kalçama dokunabilirsin, ama durmanı söylersem anında ellerini başının yanına koyuyorsun, tamam?" Kiyoomi sert bir sesle konuştu.

Atsumu'nun gözleri genişledi ve başını salladı, elleri tekrar Kiyoomi'nin yan taraflarında gezinmeye başladı ama sanki hâlâ izinli olduğuna inanamıyordu. Kiyoomi maskesini tamamen çıkarmaya uzandı, kulaklarından çıkarıp yan tarafa fırlatırken başka bir öpücük için eğildi ve Atsumu'nun vücudunu tamamen kendininkiyle örttü. Parmaklarını sıkıca Atsumu'nun saçlarına doladı ve başını geriye doğru eğmesini sağladı, Atsumu'nun ağzını yalarken ellerinin sırtına kaydığını ve omuzlarının arkasına tutunmadan önce gömleğinin kumaşında gezindiğini hissetti.