Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviri

icarus - 2

Atsumu, bunun daha önce yaptıklarından daha yeni veya daha yoğun bir şey olmayacağını düşünürken yanlış hesaplamış olabilirdi.

"Nefes al, Atsumu," dedi Sakusa direkt kulağına.

İkisi de yatakta oturuyordu bu kez, Sakusa yatak başlığına sırtını yaslamıştı ve Atsumu'nun sırtı göğsüne yaslanacak şekilde oturmuşlardı. Atsumu'nun kolları arkasında bağlıydı. Sakusa'yı göremiyordu ancak bakışlarının vücudunda yukarı aşağı engellenmeden gezindiğini hissedebiliyordu, sesini duyabiliyordu, tam orada. Vücudunun sıcaklığını hissedebiliyordu, omuzlarından, Sakusa'nın bol pantolonundan.

Atsumu acı verici derecede sertleşmişti, penisi kayganlaştırılmış, akıllı parmaklarla düzgünce kıvranana kadar, Sakusa'ya göre yani,  üç dört kez acımasızca sınırına getirilmişti. O noktada, Sakusa aletine dokunmayı tamamen kesmiş ve onu orada üzgün, göbeğine damlatır bir şekilde terk edip ellerini kuzeye çıkarmış ve orada bırakmıştı, Atsumu göğsündeki dokunuşlarda ve kulağındaki seste tamamen kaybolana kadar oynamıştı.

"Ciğerlerinin dibine kadar nefes al ve yavaşça bırak," dedi Sakusa. Atsumu uyum sağlamak için elinden geleni yaptı.

Nefesi uzun bir iniltiyle kesildi. Sakusa ön parmaklarının arasında meme uçlarını sıkıştırdığında iniltisi takılıp kırıldı. Kabarık ve hassastılar, ve bu noktada Sakusa'nın parmaklarının en yumuşak dokunuşu bile Atsumu'yu titretiyordu.

"Yine," dedi Sakusa. Atsumu kesik bir nefes daha çekti, Sakusa'nın yönlendirdiği gibi diyaframına kadar. 

Sakusa kızaran yumruları hızlı bir şekilde, nazikçe çekiştirmeye geri döndü. Atsumu'nun başı Sakusa'nın omzunda geriye düşerken omuzlarını kıvrık omurgasına doğru çevirdi.

"Lanet, Omi, yapamam-"

Atsumu kulak kepçesine sürten ve tüm vücuduna titreme gönderen maskeyi hissetti.

"Belki yapamazsın. Kelimeyi söyle ve duracağım," dedi Sakusa azdırıcı bir sesle. "Ama bu akşam bir tek bu şekilde boşalabilirsin, o yüzden ya kabul et ya reddet..."

Atsumu'nun kafasının gerisinden histerik bir ses Sakusa gidince mastürbasyon yapabileceğini söylüyordu ama daha beyninin büyük, sikilmiş bir parçası anında onu susturdu. Sakusa'yı görmezden gelmek acınası bir seçenek gibi duruyordu, o şekilde boşalmak iyi bile hissettirmeyecekmiş gibi.

"Omi..." Atsumu, Sakusa meme uçlarının çevresinde başparmaklarıyla sıkı daireler çizmeye döndüğünde inledi.

Bacakları yorganı iterek Sakusa'nınkilerin iç tarafına doğru kaydı. Buraya sıkışmıştı, aşırı tahrik olmuştu ama yapabileceği bir şey yoktu, en çok dokunulmasını istediği yere dokunulmuyordu. Göğsündeki eller vücudu boyunca sıcak, küçük zevk şokları gönderiyordu ve belinin önünde toplanıyorlardı. İhmal edilmiş penisi artık çaresizce dik duruyordu ve karnına zevk sıvısı döküyordu.

"Kalçalarını esnet," dedi Sakusa, küçük titremelerin daha dolgun hareketlere geçmesine teşvik ederek. "Aynen öyle. Tutma kendini, Atsumu... ne zaman istersen boşalabilirsin... ne iyi hissettiriyorsa onu yap..."

İşkenceydi. İyi hissettirecek olan şey sikindeki bir el olurdu ama bunun gerçekleşmeyeceğini biliyordu. Sakusa tekrar meme uçlarını hızlı ve nazikçe çekiştirmeye başladığında Atsumu'nun boğazından bir sızlanış söküldü. Çok hızlı, çok boş nefesler alıyordu ama elinde değildi-

"Hah... hah... hah... Omi..."

"Nefes al. Rahatlamaya çalış, Atsumu. Eğer istiyorsan, olmasına izin vermen gerek." Sakusa Atsumu'nun göğsünü yoğururken mırıldandı. "Kendine bir bak. Ne kadar azdığına bir bak. Yakın değil misin?"