Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviri

✩✩✩✩sleeping dogs lie, chapter 2 - 6

dün gece atcaktım ama baktım saat sabah 6 olmuş ve iğrenç bir yerde bitmişti bölüm, küfür yememek için ben de diğerini de çevirip öğlen birlikte atayım dedim nasıl fikir

*

Atsumu sonunda anladığını düşünüyordu. Kesin olarak değil, ama Sakusa omzunda tanıdık bir çantayla ona dairesine çıkarken eşlik ettiğinde en azından akışına bırakmaya yetecek kadar anladığını düşünmeye başlamıştı.

Asansöre doğru giderlerken Atsumu, "Kendinden fazla eminmişsin," diye dalga geçti.

Sakusa kaşlarını çattı. "Düzenli olarak buluşmaya başladığımızdan beri arabada hep bir gece çantası bulunduruyorum. Bugün için özel olarak getirmedim."

Dairesinin kapısını açarken "Ah, tüm bunlara her zaman hazır mısın?" dedi Atsumu kendini işaret ederek ve Sakusa'ya omzunun üzerinden adi bir bakış atarak.

"Çıktıklarınla genellikle böyle mi flört edersin? Eğer öyleyse, flört etme konusunda benden çok daha başarılı olduğunu düşünemiyorum," dedi Sakusa ifadesizce.

Atsumu incinmiş bir iç çekmeyle gülme arasında tuhaf bir ses çıkardı, atkısını Sakusa'nın kafasına attı. Sakusa yüzündeki atkıyı çekerken kapıyı kapattı Atsumu, diğer adama doğru iki yumuşak adım attı. Maskeyi yüzünden kaydırmak için ellerini kaldırdı, başarılı bir şekilde elastiğin altına bir parmak geçirirken onu öpmek için eğildi.

Tam o sırada yüzünü tamamen kapatan bir avuçla karşılaştı.

"Önce duş alıyorum," dedi Sakusa, Atsumu'nun dudakları hâlâ yarı büzüktü.

"Ah, tamam, tabi," dedi Atsumu, Sakusa'nın biraz kamburlaştığını fark etti, kulakları biraz pembeleşmişti. "Sonra duş alırım?"

Görünüşe göre Sakusa hâlâ spontane sevişmelere atlamak için hazır değildi; Atsumu kendisine düşünmek için bir saniye verdiğinde şaşırtıcı gelmemişti. Sakusa'nın keskin bir şekilde baş sallayışı, Atsumu'yu duş alacağını söylediğinde durumu doğru okuduğuna ikna etmişti.

Neyse ki, Sakusa uzun süre kalmadı, bu yüzden Atsumu'nun sadece bir küçük çıldırış ve iki ezici inançsızlık nöbeti geçirecek zamanı olmuştu. Sakusa Kiyoomi ile sevişmek üzereydi. Birlikte yaptıkları her şeyden sonra şimdi yapmak üzere oldukları şey tamamen farklıydı. Ona dokunma özgürlüğünü düşündüğünde avuçları kaşınıyordu.

Banyo kapısı açıldığında Atsumu sıçradı, duvarla yaşadığı bakışmadan irkilerek kurtuldu. Sakusa'yı gördüğünde derin bir şekilde yutkundu, midesi birdenbire öyle kelebeklerle dolmuştu ki bulanıyordu.

Basit beyaz bir tişört ve boxer giyiyordu, dalgalı kıvırcıkları hâlâ nemliydi duştan dolayı. Atsumu onu soyunma odasındaki duşlar dışında bu kadar az şey giyerken görmemişti, ve bir grup diğer kaslı atletin çevrelerinde olmaması etkiyi gerçekten değiştiriyordu. Sakusa... savunmasız görünüyordu. Atsumu'nun yanaklarında bir kızarıklık yükseldi ve kendisini beklenmedik bir şekilde dili tutulmuş halde buldu.

"Duş senindir," dedi Sakusa.

Atsumu başını sallayarak hızla koridorda ilerledi. Sakusa'nın etrafından dolaşmak zorunda kaldığı için burnuna yeni yıkanmış teninin kokusu çarptığında neredeyse titredi. Atsumu, Sakusa için çoktan kendinden geçmiş olduğunu biliyordu ama uzun süredir özlemini çektiği şey şimdi avucunun içinde olunca bu gerçek çok daha güçlü görünüyordu.

 Atsumu duşta birkaç moral konuşması yaptı, dişlerini iyice fırçaladı, sonra kendini dışarı atmadan önce Sakusa'ya uyumlu giyindi. Sakusa'yı komodindeki lamba ve sokaktan gelen ışıkla aydınlanmış yatağında bağdaş kurmuş otururken bulduğunda akıl sağlığından bir miktar daha kaybetti. Pencereden dışarı bakıyor gibi görünüyordu, ya da belki uzaya. Atsumu koridorun ışığını kapatıp ana stüdyoyu yavaşça geçerek yatağa gidene kadar Sakusa ona bakmadı.