Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviri

excruciating reward - 6

"Beni sikebilirsin, biliyorsun," dedi Atsumu, kendini beğenmişlikle parlıyordu. "Şey sırasında..."

Çubuklarını belli belirsiz, bir şeye vuruyormuş gibi salladı. Kiyoomi bir sahne sırasında demek istediğini varsaydı.

"Hâlâ işin dışındasın," dedi Kiyoomi doğrudan bir yanıt vermek yerine.

Atsumu sırıttı.

"Hayır- eh, belki biraz. Ama bunu ciddi söylüyorum. Bol pantolonlar kalktığını saklamakta o kadar da iyi değiller, Omi-Omi. Zorunda değilsin ama eğer istiyorsan bana sorun yok," dedi Atsumu. "Elinin yarısını geçirmen sikinin içimde olmasından daha az samimi değil."

Kiyoomi kötü niyetli bir tavırla Atsumu'ya bakarken burnunu kırıştırdı.

"Mide bulandırıcısın."

"Bir saat önce küçük Omi'nin düşündüğü bu değildi-"

Kiyoomi tiksintiyle titredi. Ah, neden, neden Miya Atsumu olmak zorundaydı. Derin ve düzenleyici bir nefes alıp yemeğine dönen Atsumu'nun kıkırdayışını görmezden geldi.

Maç bittikten çok sonra televizyonda yeni bir maçın reklamı çıktı: Adlers vs Green Rockets. Atsumu biraz kıpırdanmaya başladı ve kendi kendine derin bir iç çekti. Bu genelde gideceğine dair bir işaretti. Normalde, Kiyoomi öyle bir sahneden sonra şoför çağırırdı; planlıyordu da, ama Atsumu'nun orada olması Kiyoomi'nin akşamın kalanındaki planlarını etkiliyor gibi de değildi.

"Adlers maçı için kalabilirsin, eğer gitmek için acelen yoksa," dedi Kiyoomi. "Koç izlememizi istemişti zaten, eğer canlı izlemezsen kayıt bulmak zorunda kalacaksın."

Atsumu donakaldı, Kiyoomi tek kaşını kaldırdığını gördü. Soran bakışlarına bakarak karşılık vermedi. O kadar da büyük bir şey değildi. Bir saniye sonra, Atsumu tekrar yerleşti.

"Ah, tamam o zaman. Sağ ol, Omi-kun."

"Sorun değil."

Sonraki sabah Atsumu, Sakusa'dan bir mesaja uyandı.

Kimden: Omi-Omi

>> Bu sabah nasıl hissediyorsun?

Atsumu yatakta yana doğru yuvarlandı, deney amaçlı. Kıçı dokunan her şeyde besbelli acıyordu ve biraz da kas ağrısı vardı, ama dürüst olmak gerekirse çok iyi hissediyordu... rahatlamıştı.

Kime: Omi-Omi

>> İyiyim. Götüm fena ağrıyor. Bundan hoşlanmam garip mi?

Kimden: Omi-Omi

>> Dün gece ne yaptığımıza bakarsan, nefret etmen garip olurdu.

Atsumu yorganın altında gerindi, kalçasının üzerindeki deri gerilirken inledi. Sakusa önceki gece ne yaptıysa çok sızlamıyordu, sadece morarıkları biraz ağrıyordu. Normalden biraz daha uzun gerindi, biraz daha bu duygunun tadını çıkardı.

Kime: Omi-Omi

>> Öyle olsun.

Kimden: Omi-Omi

>> Bu sabah biraz daha ibuprofen al. Dün gece tamamen subspace'e geçtin. Acı ve duyguların üzerindeki mümkün artçı etkilerini iyi anlatan bir makale atıyorum.

Linke basıp göz gezdirdi. Subspace'i daha önce de okumuştu ancak bu kadar yoğun olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Halatlar ve zincirler bir yana, dün gece belli bir noktadan sonra Sakusa onu kısıtlamalarından çıkarıp o şekilde bile Atsumu'nun vücuduna istediği her şeyi yapabilirdi. Kafasındaki hangi sinirlerin zıt bağlanıp da beyninin bununla ilgili söylediği tek şeyin ateşli, ateşli, ateşli olduğuna emin değildi.

Ah, neyse. Kiyoomi bu güçle Atsumu'nun istemediği herhangi bir şey yapmayacağını kanıtlamıştı.

Atsumu'nun telefonu tekrar titredi.

Kimden: Omi-Omi

>> Neyse, bugün istediğin zaman yazabilirsin. Eğer senden haber almazsam akşam tekrar kontrol edeceğim.

Atsumu bunun standart çalışma prosedürü olduğunu biliyordu ama bu yine de kalbine zevkten yavaş bir yumruk atmıştı. Neyse ne, amaç buydu, Atsumu'nun ilgilenilmiş hissetmesi. Kardeşler de, biri diğerinin kıçını rıza ile farkındalığı kayana dek dövdükten sonra ilgilenebilirdi.

Telefon bir daha titredi.

Kimden: Omi-Omi

>>Ah, ve istediğin fotoğraflar:

>> *fotoğraf*

>> *fotoğraf*

>> *fotoğraf*

Atsumu kendi tükürüğünde boğuldu ve kalbi roket atışına geçti.

İlki Sakusa'nın aynasında, önünde karmaşık desenlerde kıvrılan siyah halatla boydan bir fotoğraftı. Gözleri kapalı ve başı yana dönüktü; Sakusa'nın utangaç davrandığı için onunla dalga geçmesine şaşmamalı. Atsumu en son ne zaman bu kadar kızarmıştı?

Sıradaki, Atsumu'nun aynı pozisyonda, bu kez arkadan çekilmiş bir fotoğrafıydı. Atsumu'nun gözleri, en iyi bölgelerinin vurgulandığı müstehcen bir şekilde çerçevelenmiş bedenini yukarıdan aşağıya süzdü. Sakusa gerçekten iyi bir iş çıkarmıştı - kollarını birbirine bağlayan halatlar bile simetrikti.

Son fotoğraf Atsumu'yu sarstı Yatakta eğilmişken kameranın deklanşörünün sesini duyduğunu hayal meyal hatırlıyordu, sahneden o kadar sarhoştu ki Sakusa'nın ona her şeyi yapmasına izin verebilirdi. Atsumu, her şeyi hazmederken yanaklarının ısındığını hissetti; saçları dağılmış ve vücudunun üst kısmı gevşekti, bacakları açıktı ve gözle görülür şekilde gergindi. Sakusa'nın iki parmağı onun içine kenetlenmiş, müstehcen bir şekilde iki yana ayırmıştı, Atsumu'nun kıçının pembe etine dağılmış koyu kırmızı izler vardı.

Atsumu dudağını ısırdı, içinde tahrik olmanın keskin ısısı alevlenirken derin bir nefes aldı. Bir yanı kendini zar zor tanıyordu, ama bir yanı...

Topallayarak banyoya gitti ve duşa girdi, suyu soğuk ayarladı. Akan su tenini yatıştırıyordu ama bacaklarının arasındaki ısı için hiçbir şey yapamıyordu, ki bir el sardı çevresine. Atsumu kendini tutmadı, Sakusa'nın ona gönderdiği fotoğrafları düşünürken hızla kendiyle oynamaya başladı. Sakusa'nın istediği zaman bakabileceği fotoğraflar. Zevk, keskin bir eğimle yükseldi ve sınırına yaklaştığında, Atsumu arkasına uzanarak kalçasının bir tarafını sert bir şekilde sıktı. Acı derisine yayılırken ve penisinin dibinde orgazma dalana kadar birikirken nefesi sertçe kesildi.

"Siktir-!" diye haykırdı, kendi eline boşalırken.

Duştan çıkıp yatağına bıraktığı telefonunu aldıktan sonra, mesajları tekrar açtı ve bir cevap yazdı.

Kime: Omi-Omi

>> Öyleyse, haftaya ne zaman boşsun?

Cevap çabucak geldi, art arda iki mesaj.

Kimden: Omi-Omi

>> Bu hafta maçlar var, Miya.

>> Sonraki hafta sonu.

Atsumu'nun yüzüne vahşi bir sırıtış yayıldı.

*

Bundan sonraki bölüm favorilerimden olacak, ısı temalı bir oyun ve,

fragman geçiyorum,

.

.

.

Sakusa kontrolünü daha da kaybetmeye başlıyor hehe

ama napcak NRFLGNAGBMTKŞBLAE