icarus - 5

2K 79 30
                                    

Kiyoomi basitçe eldivenli parmaklarını soğuk suya batırıp Atsumu'nun göğsünün üzerinde tutarak, soğuk damlacıkların tenine sıçramasına izin vererek başladı. Atsumu titredi, başını biraz oynattı. Kiyoomi tekrar yaptı, iki kez daha, ta ki küçük ırmaklar Atsumu'nun teninde oluşmaya, göbek deliğinde minik bir havuz birikmeye başlayana kadar. Sonunda Atsumu'ya direkt olarak dokunduğunda, iki eliyle eşit dokunuşlarla suyu yaymaya başladı, damlalar uçup gidene kadar Atsumu'nun tüylerinin diken diken olmasını sağladı.

Kiyoomi diğer suya geçip Atsumu'nun gövdesine sıcak damlalar akıtmadan önce bir kez daha soğuk su sıçrattı üzerine.

Atsumu sıçradı, kısıtlamaları ses çıkardı, ve Kiyoomi gülümsedi. Tüm olay zıtlıklarla ilgiliydi, beklenmediklerle. Daha yeni başlıyorlardı.

Kiyoomi bir süre daha onunla öyle oynadı, basitçe su ve buzu isteğine göre kullanıyordu. Atsumu'nun meme uçlarına buz yerleştirdiğinde Atsumu boğuk bir ses çıkardı, Kiyoomi buzu eritip küçük yumrular koyu ve katı bir şekil alana kadar onlarla oynadı. Bundan ilham alan Kiyoomi, sıcak sudan iki cam tıkaç aldı ve uçlarını Atsumu'nun sert göğüs uçlarına bastırdı. Bir saniye için Kiyoomi ile savaştıktan sonra çöktü, ağzındaki tıkacın etrafından bir inilti sızdı.

Atsumu'nun düzgünce ısınmasından -kelime oyunu hafif kasti- tatmin olan Kiyoomi tıkaçları tekrar suya bıraktı ve parmaklarına ılık kayganlaştırıcıdan biraz aldı. Atsumu'nun dizlerinden birini yukarı itti, iki parmağını deliğinin çevresinde daire çizecek şekilde kaydırdı. Nazik dokunuş karşısında Atsumu'nun karnı gerilip rahatlayarak bir an çukurlaştı, ağzı ağız topunun etrafında sessizce çalışıyordu.

Kiyoomi onu bekletmedi, bir uzun parmağını gergin kasların içinden kaydırdı, ikinci girişinde bir parmak daha ekledi. Onu fazla tahrik etmedi, ikiden fazla parmak da vermedi Atsumu'ya. Kiyoomi, Atsumu'nun içinin normalden daha sıcak olduğunu düşünmesinin nedeninin, daha sonra gelecek şeyin ne olduğunu bilmesi olduğunu biliyordu, yine de bundan keyif alıyordu. 

Parmaklarını çıkarıp buzlu suya döndü, en küçük konik tıkacı aramak için uzandı, bulunca da çıkarıp soğuk sudaki kayganlaştırıcıyla kapladı. Temiz eliyle Atsumu'nun bacağını biraz daha kaldırdı, vücuduna hızla yayılan heyecan dalgasının tadını çıkardı. Atsumu'nun neyin yaklaştığından kesinlikle bir fikri yoktu, Kiyoomi ona her ne verecekse beklerken nefesleri hızlı ama düzenliydi.

Siktir, Kiyoomi sürprizli sahneleri seviyordu işte.

Yumuşak bir itişle soğuk cam tıkaç içeri kaydı. Küçük ve kaygandı, Atsumu'nun şok içindeki kasılmaları ve kıvranmalarına rağmen hafif bir baskıyla bile girmişti. Boğazında boğuk bir ses takılıp kaçtı, dizlerini kaldırarak anlamsızca bu duygudan kaçmaya çalıştı. Kiyoomi onları açık kalmaya zorladı. Tıkaç hareket etmiyordu; Kiyoomi, ne kadar küçük olursa olsun, camdan gelen soğuk içine sızdığı için Atsumu'nun hâlâ o aşırı yoğun hissi aldığını biliyordu.

"Dizlerini ayrı tut, Atsumu," diye mırıldandı Kiyoomi, bir süredir aralarındaki ilk kelimelerdi.

Bacaklarını açmaya zorlayan Atsumu'nun çıkardığı ses, içine giren soğukluktan daha bile yüksekti. Kiyoomi'yi gülümsetmişti, Atsumu'nun bacaklarının iç tarafını cesaretlendirme amacıyla okşadı. Atsumu ne yapması gerektiğinin söylenmesini seviyordu ve rüya gibi takip ediyordu talimatları; Kiyoomi en azından bu kadar iyi olduğu için onu ödüllendirebilirdi.

Soğuk kayganlaştırıcıdan bir pompa daha alıp elini Atsumu'nun aletine sardı, birkaç kez sağlam bir şekilde aşağı yukarı hareket ettirdi. 

Atsumu'nun kalçaları  sarsıldı ve sıçradı, sanki aletini çevreleyen histen uzaklaşmak mı ona yakınlaşmak mı istiyordu emin değildi. Verdiği tepkinin tıkacı daha da içeri itmesi ne kötü oldu.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now