(ÇEVİRİ)Erkek Adaylarla Uzak Bir Adada Sıkıştım(ÇEVİRİ)

48.Bölüm

Nöbet tutan ilk kişi bendim.

Kayden ve Enoch yanlarında uyuyorlardı ve Başpiskopos Ruzef Enoch'un yanında yatıyordu. Diego biraz daha uzağa kıvrıldı ve uyuyakaldı.

Şöminenin yanına oturdum ve yanan ateşe boş boş baktım, sonra Diego'nun ateşi yakmak için kestiği birkaç odun parçası daha getirdim.

Bir yatak olmasına rağmen, ikinci katta şömine yok, bu yüzden soğuk olmalı......

O kadar uykum vardı ki koltuğumdan kalkıp sessizce kulübeden ayrıldım. Beni uyanık tutmak içindi ama pek yardımı dokunmadı.

Bu noktada pusulayı kullanarak bir harita çizmem gerekiyor. Sırt çantasından çıkarılan crossbody çantada avuç içi büyüklüğünde bir defter ve tükenmez kalem vardı. Çok faydalı bir öğeydi.

Kulübenin kapısını açtığımda girişte ahşap bir güverte var. Önündeki merdivenlere oturdum ve bir sığınak haritası, bir defter, bir pusula ve bir tükenmez kalem çıkardım.

Sığınak

Kuzey adası'nda yazılan 'Sığınak' kelimelerine dikkatle baktım.

'Alea' da olduğu gibi, alfabeyle de yazılmıştır. Belki de Alea bir Batılıdır ve bu ada sadece filmlerde veya TV şovlarında görünen deneysel bir adadır.

Diğer dünyalardan gelen insanlar bu adada olduğu için ama sonra hiç mantıklı değil.

Eğer bu hipotezi inşa edersem, bu mantıklı olmaz ve eğer bunu inşa edersem, bu mantıklı olmaz.

'Çıldırmak üzereyim.'

Sığınak haritasına baktım, defterime çizdim ve sonra pusula yardımıyla doğu, batı, kuzey ve güneyi işaretledim. Sonra kulübenin yerini ve sığınağın yerini çizdim.

Güney adası'nda iki dağ vardı.

Enoch ve Kayden ile birlikte bulunduğum dağlardan geçtikten sonra, bir sonraki dağı geçmeden hemen önce bir kulübe bulduk, bu yüzden şu an bulunduğumuz yer adanın ortasında yer alıyor gibi görünüyor.

Kumaş üzerine çizilen sığınak haritasına tekrar baktım ve tuhaf bir şey fark ettim.

Şimdi kuzey adası'na giden yolun ve güney adası'nın doğu ucunun bir köprü ile birbirine bağlandığını görüyorum.

Sonra bir süre kulübeye tırmandım. Elbette köprü görülmedi. Haritadaki kuzey ve güney adalarını birbirine bağlayan köprüye dikkatle baktım.

"Bu köprüyü kim yaptı ......?"

Tükenmez kalemi çeneme dayadım ve düşündüm.

"Neyse, sorun değil, daha iyi."

Köprüyü de çizdim, sonra defteri kapattım.

"Ne yapıyorsun?"

"Wtf, beni korkuttun!"

İrkildim ve aceleyle kalktım. Bu sayede kucağıma koyduğum şeyler her yere düştü.

Şaşırmış Ruzef bana boş boş baktı.

Kolayca "bu konuda bir süre düşündüm, ama asil Bayan yemin ediyor ne biçim......"

Bakışları yavaşça merdivenlerden aşağı düşen şeylere döndü. Aceleyle onları crossbody çantasına koydum.

Haritayı görmedin, değil mi?'

Oyunculuk yeteneğim yok. Ben de yalan söylemekte iyi değilim. Bu gidişle herkesi kaçıran suçlunun ben olduğumdan şüphelenilse bile söyleyecek bir şeyim yok.